DOLAR 34,5634 0.03%
EURO 36,2387 0.61%
ALTIN 2.964,04-1,36
BITCOIN 3395066-0,10%
İstanbul

PARÇALI BULUTLU

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Hasan Bakkal

Hasan Bakkal

07 Kasım 2024 Perşembe

EĞİTİM VE GERİSİ

EĞİTİM VE GERİSİ
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Türkiye bir ekonomik buhranla sarsılırken konuşulması gereken ekonomiden ziyade eğitim. 

Eğitim bir ülkenin ruhudur, ruhsuz toplumlar şuurunu ve hafızasını kaybederler. 

Bunu takiben liyakat, aidiyet ve sevgi o coğrafyayı terkeder ve toplum eninde sonunda kaybetmeye mahkum hale gelir.

Türkiye’nin gerçek bir milli eğitim seferberliğine ihtiyacı var ve eğitim Öğretmenlerin eğitimi ile başlamalı. 

Öğretmeler üniversitelerin Tıp gibi, Hukuk gibi 6 yıl olması gerektiği kanaatindeyim.

İlk 4 yıl genel eğitim 2 yıl ihtisas eğitimi olmalıdır. İhtisas eğitimine başlanabilmesini teminen minimum 65 not alabilen ihtisasa kabul edilmelidir. 

İyi eğitilmemiş bir öğretmenin öğrenciyi eğitmesini beklemek saflıktan başka bir şey değildir.

İlk okula başlama yaşı tekrar 7 olmalı ve 8 yıl boyunca öğrenciler sadece sömestr ve sene sonunda bir imtihana tabi olmalı ve bu sadece Öğretmenlerin talebelerin durumu ile eğitimine nasıl devam edeceklerinin kriteri olmamak ve öğretmene fikir vermeye faydalı olmalıdır. İlk 8 yıllık eğitim bir insanın bütün geleceğini şekillendirdiğinden, amaç eğitim olmalıdır ve öğrenciler imtihan sonuçlarını bilmemelidir, öğrenciler birbiri ile ayrıştırılmamalı ve buna göre değerlendirilmemelidir. Her sınıfın en fazla 30 öğrencisi olmalı ve her mahallede çocuklar okullarına yürüme mesafesinde ulaşabilmelidirler. 

İlk 8 yıllık eğitim sadece devlet okullarında verilmeli ve özel okul uygulaması olmamalıdır ve en yüksek seviyede eğitim eşitliğine özen gösterilmelidir.

Okullarda bir psikolog görevlendirilmeli ve düzenli olarak hem öğrencilerin hem de öğretmenlerin psikolojik durumları takip edilmelidir.

Her okulun örneğin 7 kişiden oluşan bir yönetimi olmalıdır. Okul müdürü, okul öğretmenlerini temsilen bir öğretmen, okul psikoloğu, belediyenin atadığı bir kişi ve okul ailelerinin yapacağı seçimle 3 kişinin katılımı ile okul yönetmeli ve okula verilen bütçeyi kontrol edilmelidir. 

Türkiye’de ilköğretim ve ortaöğretim kademeleri için yapılan harcamaların yüzde 14.1’ini hanehalkı harcamaları oluşturuyor ki bu oranın %5’i geçmememesi sağlanmalı, eğitim ailelerin yükü olmaktan çıkartılmalıdır.

İlk 4 yıl önlük, sonraki yıllarda tüm öğrencilerin bir örnek giydiği üniformalar ile eğitim devam edilerek, okullarda sınıf farkı oluşmamalıdır. İlk 8 yıllık eğitimde milli bir üniforma olmalıdır.

Okullararası bölgesel ligler kurulmalı sportif müsabakalar ile insanların kaynaşması tanışmaları sağlanmalıdır. 15 yaşına kadar çocuklar sanat, spor ve okul eğitimi ile haşır neşir olacakları bir yapı içerisinde eğitim, okuma, araştırma ve kendilerini geliştirme arzusu duyacakları şekilde yönlendirilmelidirler.

Köy okullarında yeterli sayıda öğrenci bulunamıyorsa ve eğitim ulaştırılamıyorsa, devlet tarafından bölgesel yatılı okullar kurulmalı ve üniversite çağına kadar bu çocukların eğitimi devlet tarafından üstlenerek yatılı okullarda okutulmalıdırlar. 

Öğretmen maaşları, ülkede müsteşar maaşı seviyesine çekilmeli ve okulların üniversite başarıları doğrultusunda maddi ödül sağlanmalıdır. 

MEB bünyesinde tüm Anadolu’da köy köy gezecek toplumun sorunlarını dinleyecek öğretmenler olmalıdır.