07 Kasım 2024 Perşembe
ALLAH bütün dinlerde sonsuz hayatı olan ve yaratılışın sebebi olan, milyarlarca yıl yaşayan, milyarlarca yıldız yaratan ve bunlara milyarlarca yıl bir düzen sağlayan, milyarlarca yıl her şey bir düzende gitmesini sağlayan bir güç.
Anlayın nasıl bir güç olduğunu.
Yüzbinlerle yıldan 2500 yıla gelelim şimdi ilk kitap gelen peygamberlerine, Musa MÖ 1300 lü yıllarda geliyor. 10 Emir’i var Allah’ın Musa’ya. Musa yaşadığı sürece bu 10 emirle yaşıyor.
Musa’dan sonra nasıl oluyorsa Tekvin, Çıkış, Levililer, Sayılar ve Tesniye adlı kitaplar ortaya çıkıyor ve bunların biraraya getirilmesi ile Tevrat oluyor. Şimdi buna Tanrının sözleri diyebilirmiyiz.
Diyemeyiz elbetteki, yani Tevrat tanrının sözleri değil bu kitapları yazanların sözleri.
700 yıl sonra İsa gelmiş, Yahudilik elden gidiyor derken çarmıha gerilmiş, hoop 2 asır sonra Hırıstiyanlık çıkmış.
Matta, Markos, Luka ve Yuhanna adlı İnciller Nasıralı İsa’nın vaizliğini naklederken, bunların farkları nedeniyle bir İncil’e evrilmiş.
Kim vermiş bu aklı nasıl olmuşta İsa nın müritleri hıristiyanlık diye bir dine karar vermişler. İncil’de yazanları nasıl anlamışlar ve anlatmışlar. Bir sürü incil yazılmış ve birileri gelin birleştirelim demiş, olmuş sana İncil bunun nesi semavi, neresi Allah’ın kelamı.
Ondan 7 asır sonra Müslümanlık gelmiş.
Şimdi bu kitaplar Allah’ın kelamı olsa, yani milyarlarca yıldır var olan milyarlarca evren yaratan Allah, 7 asır arayla din adamı evlenmezken Şarabı lıkır lıkır götürmüşler ve üstelik dinsel ritüel hale getirmişler.
7 asır sonra gelen din adamları evleniyor, hatta 4 tane alıyorken içki haram edilmiş.
Allah Musa’ya yanan bir çalıdan konuşmuş.
Mısırda her şeyi yazanlar, herşeyi kaleme alan İskenderiye kütüphanesinde Musa’nın Kızıldeniz’i yardığına dair bir tane döküman kaleme almamış ne hikmetse.
Musa ile direk konuşan Allah, İsa’nın doğumuna direk dahil olan Allah, neden Muhammed’e gelince aracı kullanıp melekle irtibat kurmuş mesela.
Sonsuz hayatında 7 asırda bu kadar kararsızlık Allah’ın işi olamaz. Milyarlarca yıldızı, milyarlarca yıldır bir düzen içinde yaşatan Allah, mesela mide asiti mide cidarina zarar vermezken, yemek borusunu yakıyorsa, insanın kalbi 70 – 80 yıl bir kere teklemeden çalışıyorsa, vücütta binlerce mucizevi şeylere, dünyada binlerce mucizevi şeylere asırlardır sebep olan Tanrı 3 peygamberine farklı yanaşmaz, incilde Tevratta ve Kuran da bir birine ters düşen şeyler söylemez.
Misafirler gitmek bilmeyince “Yemeği yiyince dağılın” (azhab 53)
Birileri Muhammedin öğlen uykusunu kesince “bağırarak seni uyandıran akılsız insanlardır. Sen uyanıncaya kadar bekleseler iyi olurdu” (Hucurat 4-5)
Karılar arasında isyan çıkınca “ Kalpleriniz kaydı. Tövbe edip ayağınızı denk alın. Eğer Muhammed sizi boşarsa. Allah ona daha güzel karılar verir” (Tahrim 4-5)
Evlatlığının karısı ile evlenince Arapların tepkisine
“Muhammedi Zeynep’le ben evlendirdim” (Ahzab 37)
Karıları arasında adaletli davranmadığında
“Ey Muhammed! Karılarından dilediğini yanına alabilir, dilediği geri bırakabilirsin. Sana bir günah yoktur (Azhab 51)
Birilerinin yanlış yaptığı kesin.
Yoksa Allah bir peygamberine yanan çalıdan konuşurken, diğerinin doğumuna direk müdahale edip, en son ve en kutsal peygamberine de melek vasıtasıyla neden konuşur mesela.
Yada Peygamberin evliliğine, evine ziyarete düzenlemesinin dini ritüellerle ve kainatın sahibi ile ne alakası var.
Şimdi bu karmaşa, bu tutarsızlıklar bir yana, herkes inandığına inanır.
Kimisi Allah’a inanır, kimisi Zeus’a, kimisi Thor’a.
Kimisi Allah’a inanır peygamberlere inanır, ama kutsal kitaplara inanmaz.
Bir sürü inanç yöntemi sayarız.
Ama bir tek şey varki bu tartışılmaz.
Bütün inanç sistemlerini koruyan ve inançla değil kanunla yönetilen devlet.
Devleti yönetmek için bir dine inanıyor olmak değil, kanunlara inanıyor olmak gerekiyor.