24 Aralık 2023 Pazar
Ordusu- sanayisi- okuması yazması çok az olan, eğitimli insanlarının tamamına yakınını 1915-1916’daki Çanakkale Savaşlarında şehit vermiş, parası pulu olmayan Türk Milleti, 19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Kurtuluş Savaşı başlattı.
Doğu Cephesinde Ruslar ve Ermenilerle,
Güney Cephesinde İtalyanlar, Fransızlar, İngilizlerle,
Batı Cephesinde İngiliz destekli Yunanlılarla savaştık. Dünyanın en gelişmiş ordularını yenip 24 Temmuz 1923 Lozan antlaşmasıyla Türkiye Cumhuriyeti Devletini kurduk…
Dedelerimizin canları pahasına yaptıklarını, egemenliğin saraydan alınıp Türk Milletine verilmesini, Atatürk ve arkadaşlarının hem Osmanlının borçlarını ödeyip hem ülkeyi baştan başa eserlerle donatmalarını biliyoruz!
Bir de 21 yıllık AKP iktidarı sonunda toplumun Laik Cumhuriyetin damarlarının her gün teker teker koparılmasını, Kurtuluş Savaşı kahramanlarının bugünkü neslinin egemenliğinin elinden alınmasına, kendilerinin adım adım Siyasal Ümmet çukuruna atılmakta olduklarını hissetmemelerini, geleceklerinin nasıl karartıldığını görmezden gelmelerini, adeta toplumsal beyin felci olmalarını düşünüyor ve anlayamıyorum!
Aziz Türk Milleti;
Önümüzdeki Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimleri, Cumhuriyet tarihimizin en önemli seçimidir. Sadece Cumhurbaşkanını ve Milletvekillerini seçmeyeceğiz.
Türk Milleti ya Laik Cumhuriyeti, Sosyal Hukuk Devletini, kuvvetler ayrılığını, demokratik parlamenter düzeni seçecek, ya da İran benzeri bir din devletinin taassubuna itilecek!
Ya çağdaş ve hesap verebilen devleti seçeceğiz ve özgür bireyler olarak yaşayacağız ya da bizlerden beklenen biat kültürünü kabul edip birer tebaa olmayı seçeceğiz…
AKP ile geçirdiğimiz son 21 yılda, devletimizin nasıl soyulduğunu, nasıl beceriksiz kadroların devlete doldurulduğunu son Kahramanmaraş depreminde ve Şanlıurfa sel felaketinde gördük.
Liyakatsiz, akla ve bilime inanmayan kadrolar bizi ekonomik krizin tam kucağına attı. Önümüzdeki günlerde ekonomik tsunami ile karşılaşacağız.
Türk Milletinin soyulmasıyla ilgili bir örneği, günün anısına “Çanakkale Köprüsü” üzerinden verelim;
Çanakkale Köprüsü bugün 1 yaşını doldurdu!
Yandaş Müteahhite verilen günlük araç geçiş garantisi; Günlük 45 Bin araç!
Yıllık 16 Milyon 425 Bin araç! Eksik araç geçerse, aradaki farkı devlet yani bizler ödeyeceğiz.
Resmi açıklamaya göre, günlük araç geçişi 6 Bin, yıllık 2 Milyon 200 Bin olarak gerçekleşmiş!
AKP’nin hırsız bürokratlarının günlük garanti araç geçiş tahmini; 45 Bin.
Gerçekleşen günlük garanti araç geçiş ise; 6 Bin!
AKP bürokratları hesaplarında, tam 7,5 kat yanılmış!
Bir yıllık zarar (cebimizden çıkıp, 5’li çetenin cebine girecek para) 252 Milyon Avro! Kahramanmaraş depreminin maliyetinin tam İKİ KATI…
Gerçek demokratik rejimlerde, böylesine dev bir oranda yanılan, Şantiye Şefinden-Bakanına oradan Cumhurbaşkanına kadar görevlilerin tümü
“Hırsızlık ve Rüşvet” suçundan yargılanır!
Bizde, herkes susuyor! Daha da kötüsü seçmenlerin %25-30’u hala bu hırsız takıma oy vereceğini söylüyor.
Bir de Fransa’dan örnek verelim;
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Fransız Meclisini devre dışı bırakacak bir uygulamaya imza attı. İmza attığı andan itibaren Fransızlar meydanlara indiler yasal protesto haklarını kullanıp hakları için mücadele ediyorlar!
Bu seçimin önemini bir daha hatırlatalım ve Türk Milletinin vicdanına bırakalım.
“Taliban ile bizim inanç dünyamız arasında bir fark yok” diyen AKP, hala aynı kanaatte olduğunu Hizbullah Terör Örgütünün siyasi kanadını yanına ORTAK olarak aldı. Bunu da görmeyecek kadar kör mü olduk?
İlk ve öncelikli olarak yapacağımız iş, AKP’yi demokratik yolla iktidardan indirip, onları Bağımsız ve Tarafsız hale getirilecek Türk Yargısının şefkatli ellerine teslim etmektir. Oyumuzu kullanacağız ve oylarımızı koruyacağız!
Atalarımız nasıl Çanakkale’yi geçilmez kıldıysa, bizlerde Siyasal Ümmetçi soygunculara geçit vermemeliyiz. Bunu başarabiliriz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 19 Mart 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı