24 Kasım 2024 Pazar
Malumunuz; tam Aden Denizi’nin ortasında, son dönemlerde oldukça sıklaşan, gemilere karşı korsan- terörist ataklarının ayyuka çıktığı Bab-ül Mendeb’e doğru yaklaşıyoruz…
Daha önceki yazılarımdan birisinde bahsetmiştim; sadece korsan bölgelerinde görev yapan, en iyi iki personelim Saffet ile Mehmet (limanlarda izin istemezler, Aşçıbaşımın yaptığı hiç bir yemek için beğenmemezlik yapmazlar, döviz diye tutturmazlar, çok çalışıyoruz diye bıdı bıdı etmezler) muhtemel bir saldırıya karşı, güvertede nöbet tutmaya başladılar…
Stajyer Bulut Oğlum; Güvertede tur atarken, Elektrik Zabitimiz Sevgili Zafer Bey’in bodyguard Saffet ile konuştuğunu görüyor; acaba yanılıyormuyum diye iyice kulak kabartıyor, ama anlıyor ki Zafer Bey muhabbetin dibine vurmuş
—- yaaa Saffet kardeşim,işte durum böyle, gemide rakı var ama, son fırtınada bütün rakı bardakları kırıldı, bu meretide çay bardağı ile içemiyorum yahu.
—– ………………………..
Bulut, biraz meraklı, biraz endişeli lafa giriyor
—— Zafer Abi, iyimisin? Herşey yolunda mı
Zafer Bey kafasını çeviriyor
—— Ooooo Bulut, buradamısın, farketmedim seni yahu; iyiyim iyi…
—— Zafer Abi, Saffet ile bildiğin muhabbet ediyorsun !!!! Herşey normal mi???
Zafer Bey; bıyık altından o meşhur tebessümü eşliğinde bombayı patlatır.
—– Bulut’cuğum sohbet ettiğim doğrudur, Saffet bana cevap vermediği sürece herşey yolundadır, ama eğer Saffet’de benimle konuşmaya başlarsa, bak o zaman mesele var demektir
Erhan Şengül