DOLAR 34,5546 0.21%
EURO 35,9833 -0.7%
ALTIN 3.000,171,30
BITCOIN 34155261,06%
İstanbul
13°

AÇIK

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

Cezmi Orkun

Cezmi Orkun

21 Kasım 2024 Perşembe

SIRA SİZDE, ÇÖZÜM BİZDE

<strong>SIRA SİZDE, ÇÖZÜM BİZDE</strong>
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Değerli vatandaşlar,

Saray yönetiminin akıl ve bilimden yoksun politikaları, ülkemizde yaşanan tüm problemlerin temelini
oluşturmaktadır. AKP yönetiminin kişisel çıkarlarını ülke çıkarlarının önünde tutması sonucu bu yönetim artık ulusal güvenlik sorunu olmuştur. Yani; saray ve eşrafı kazandıkça Türkiye içte ve dışta hep kaybediyor. Bu çöküş politikalarına ve çözüm olacak DOĞRU uygulamalara birlikte bakalım;
Dış politikada, AKP yönetiminin kazan-kazan anlayışı yerine sürekli değiştirilen politikalarıyla ülkemizin kaybeden olması, komşularımızla ilişkilerde emperyal güçlerin etkisinde bağımlı davranış sergilemesi ve para söz konusu olduğunda bunlar karşısında ülkemiz itibarını zedeleyici tutumları yanında Lozan antlaşması gereği sahip olduğumuz adaların işgaline karşı sessizliği saray yönetiminin dış politikalarının telafisi zor olan sorunlar yumağı oluşturmuştur. Reza Zarrab, SBK, mal varlığı ve Sıtkı Ayan dosyalarının ülke çıkarlarının aleyhine kullanılması yanında; uyuşturucu, kaçakçılık ve kara para aklama merkezi olarak gri listeye alınmasıyla tescillenen bir Türkiye.

Doğal afetlerde; Deprem kuşağında yer alan ve küresel iklim değişikliği nedeniyle doğal afetlerle her an karşı karşıya kalması kaçınılmaz olan ülkemizde deprem ve doğal afetlerle mücadele konusunda saray ve eşrafı vatandaşa IBAN numarası vermenin dışında bir politikası olmadığından mağduriyetlerin giderilmesi konusunda başarılı olamamıştır. Anayasamız gereği, vatandaşların huzur ve refahını sağlaması gereken saray ve eşrafı, sığınmacıları bedava konut sahibi yaparken afetzedeleri borçlandırmaktan imtina etmemektedir. Toplanan yardım paraları ve deprem fonunda  paraların nerelerde kullanıldığı ise bilinmemektedir.
Eğitimde; yirmi bir yıllık iktidarlarında uyguladıkları eğitim politikalarının amacı, İhvancı zihniyeti hakim kılmaktır. Bu nedenle birçok meslek ve düz liselerimizi imam hatibe çevirmişlerdir. Çocuklarımızın istedikleri okula gitme özgürlüğü elinden alınarak ikamet ettikleri yere yakın ki geneli imam hatip olan bu okullara gitme zorunluluğu getirmişlerdir. Sonuçta velilerimiz özel okulların kapısını çalmakta ve adeta sömürülmektedir. Meslek liseleri yok edildiğinden ara insan gücümüz tükenmekte ve sığınmacılar ile bu açık giderilmeye çalışılmaktadır.
Ekonomide; AKP yönetimi ben ekonomistim anlayışıyla, ülkemizi iflas noktasına taşımıştır. Fakirden alıp zengine aktaran yani fakiri daha fakir, zengini daha zengin yapan ve de zenginin parasını enflasyona karşı korumaya alan bir rant ekonomisinin temsilcisi konumundadır. Vatandaşın olmadığı, yandaş ve/veya paydaşların korunduğu bu anlayış ülke darboğaza girdiğinde ya bir suçlu arayışına giriyor ya da dini ve milli duygular üzerinden milleti istismar ediyor.
Enerji ve Madencilikte; ülkemiz enerji ihtiyacının büyük bir bölümünü yurt dışı kaynaklar(Doğalgaz, taş kömürü) üzerinden karşılandığı için GSMH üzerindeki olumsuz yansımaları yanında kaynak temininde de zaman zaman ciddi sıkıntılar yaşanmaktadır. AKP yönetiminin bu sorunları çözme noktasında bir politika üretmek yerine yine yandaş/paydaş şirketleri koruma adına Nükleer, hes, termik, doğalgaz vs. santralleri ile doğayı ve insanlarımızı tehdit eden, ayrıca elektrik ve dağıtım şirketleri üzerinden milleti canından bezdiren doğalgaz,
elektrik ve akaryakıt zamlarını yüklemeye devam etmektedir.

Güvenlikte; sınırlarımız tarımsal alanlar olarak kullanılacağı gerekçesiyle mayınlardan temizlendi ancak bu alan sadece kaçak göçmenlerin geçiş alanı oldu. Bu sayede ülkemiz sığınmacı işgaline uğradı. Bu sığınmacıların terörist olup olmadığı ve kayıtlarının tutulmadığı bilinmekte olduğundan hem sınır güvenliğimiz hem de ülke güvenliğimiz açısından ciddi bir tehlike olduğu ve hatta ülkemizin beka sorunu olduğu dikkate alınmamaktadır. Saray ve eşrafı Ensar muhacir mantığıyla mazlumlara kucak açtığı yalanıyla milletimizi aldatmaktadır. Vatanını korumak yerine geliş amaçları meçhul olan ihvan zihniyetli bu vatan hainlerine sınır ötesinde ücretsiz konut yapan saray ve eşrafı konut sahibi olmak isteyen vatandaşlarımızı da borçlandırmaktan imtina etmiyor.

Sağlıkta, şehir hastaneleri gibi ranta dayalı projeleri yanında uzman doktorları ötekileştirici politikaları sonucu sağlık hizmetlerinden parası olanların faydalandığı, parası olmayanların aylar sonrası randevularla boğuştuğu ve emeklilerin mağdur edildikleri bir sorunlar yumağı oluşması sonucu sağlık politikaları tümüyle çökmüştür. Randevu alınamıyor, yeterli doktor yok, ilaçlar
bulunamıyor.
Sığınmacı konusunda; saray ve yönetimi, 2012 yılından itibaren ABD için savaşan Afgan gençler ve ne oldukları bilinmeyen Suriyeli işgalcilerin cirit attığı ülkemizde AKP iktidarları kendi vatandaşlarımız yerine işgalci Suriyeli ve Afganlara 200 milyar dolar civarında para harcaması bir tarafa, ülkemizin demografik yapısı başta olmak üzere güvenlik, sosyal-siyasal ve ekonomik alanlarda bozulmalara neden olmuştur.
Tarım, su ve çevrede; Girdi maliyetlerinin artması ve yandaş/paydaş şirketlere sağlanan ayrıcalıkların tarım sektöründen esirgenmesi sonucu neredeyse tüm tarım ürünleri artık ithal edilmektedir. Su ve çevrenin korunması yerine madencilik ve enerji santrallerinin olumsuz etkisi karşısında bir politika ise saray ve eşrafının gündeminde yok. Üretici, ürettiği ürünün karşılığını alamadığı için üretimden vazgeçmiş durumdadır.
Değerli vatandaşlar, AKP iktidarının Tüm politikaları iflas etmiş ve olumsuz yansımaları insanlarımızı yokluk, yoksulluk, sefalet ve açlığa mahkum ettiğinden boşanmalar artmış, çaresiz kalan birçok insanımız intihar etmiş ve gençlerimizin yurt dışına gitmesi beyin
göçünü hızlandırmıştır. Sıra sizde, çözüm bizde nasıl mı? İktidarımızda; ülkemiz kaynaklarını milletimiz ve ülkemiz için kullanarak bu sorunları süratle çözeceğiz.

Özetlersek, DOĞRU PARTİ iktidarında;
• İlkeli ve seviyeli bir dış politika izlenerek “yurtta sulh, cihanda sulh” anlayışı çerçevesinde kazankazan politika anlayışını uygulayarak ülkemizin dış dünyada yitirilen itibarı yeniden tesis edilecektir.
• Biz “deprem ve doğal afet bakanlığı” kuracak ve bu bakanlık uhdesinde açılacak hesapta biriken paraları sadece afetzedeler için kullanımına izin verilecek bir yapı oluşturacağız. Böylelikle afetzedeler borçlandırılmadan eski refah ve huzuruna kavuşacaktır.
• Fırsat eşitliği esas alınacak ve eğitim ücretsiz olacaktır. Ara insan gücünün ihtiyaç doğrultusunda meslek liseleri yeniden açılacaktır. Ayrıca her ilden 100 lise son sınıf öğrencisi ve 200 lise mezunu öğrenci yurt dışına eğitime gönderilecek tek şart ise yurda dönüşünde en az 5 yıl bulunduğu ilde görev yapması olacaktır.
• Kamu özel iş birliği ile uygulayacağı karma ekonomi modeli çerçevesinde ülkemiz ve milletimizin refahını sağlayacaktır.
• Kurucu değerlerimizden olan enerji ve maden politikaların hayata geçirilmesi ve ülkemiz kaynaklarından faydalanılarak bu bağımlılıktan kurtulacağımızı ve özelleştirme yoluyla vatandaşa yüklenen yükleri kaldırmak için devletin denetim ve kontrolünde bu hizmetlerin verilmesi sağlanacaktır. Böylece kazanan yandaş/paydaş şirketler değil vatandaşlarımız olacaktır.
İçerisinde milletin olmadığı saray ve eşrafının bu politikaları tarihin çöplüğüne atılacaktır.
• Tüm sağlık hizmetleri ücretsiz olacak ve doktorlarımızın yeniden ülkelerinde hizmet vermeleri
sağlanacaktır.
• Suriyeli sığınmacılar başta olmak üzere tüm işgalciler insani boyutlarda ülkelerine gönderilecektir.
• Sınır ve ülke güvenliği açısından beka sorunu haline gelen sığınmacıları ülkelerine göndererek
gerçekleştirecektir.
• Planlı tarım uygulaması yapılacak ve çiftçinin üretimine teşviklerle katkı sağlanacaktır.