21 Kasım 2024 Perşembe
Değerli vatandaşlar, 21 yıllık akp iktidarlarının, içerisinde milletin yer almadığı uygulamalarının sonuçları ortada. Yandaş ve paydaşların korunup kollandığı, vatandaşların soyulduğu-sömürüldüğü yani mali gelir kaynağı olarak görüldüğü, yasalar ve kurallar değil Erdoğan’ın talimatlarıyla yönetilen bir Türkiye gerçeğinden hareketle her alanda tam bir ÇÖKÜŞ olmuştur. Bu çöküşün en önemli işareti de ülkemizde yaşanan ekonomik kriz ile deprem ve sel felaketinde net olarak ortaya çıkmıştır.
Çadır, konteyner, hayvanları koruma, ilaç, su, tuvalet, yemek ve hijyen YOK. VAR olan
çadırlar da sular altında. İktidar sadece seyrediyor. Bunları dile getirenler ise adi, şerefsiz,
ahlaksızlıkla itham ediliyor. Şimdi sorarım sizlere eksiklikler giderilsin diye dile getirenler
mi, yoksa iktidarda olmalarına rağmen görevini yerine getirmeyenler mi…?
Yılmadık, yılmayacağız diyor iktidar. Siz yıldırdınız, siz yıktınız, siz küfrettiniz siz
yılmadınız ancak millet sizden yıldı. Millet sizin adaletsizliğinize, sizin vurdum
duymazlığınıza, sizin kurumlar üzerinden yapılan yolsuzluklara göz yummanızdan yıldı.
Vicdan muhasebesi dahi yapmadınız. Çünkü; vicdan özgürlüğü, gerçekte demokrasi laik
toplumda meydana gelir. Demokrasinin olmadığı toplumlarda dince kutsal sayılan
kavramlar, siyasal ve mali amaçlar için her zaman sömürülmeye açıktır. Atatürk Allah ile
kul arasında bir kutsal duygu olan dinimizin korunması yanında emperyal güçlere ve
kapitilasyonlara aracı olmasın diye laikliği getirmiştir. Ayrıca, Milliyetçilik, vatan, millet,
Sakarya edebiyatı değil ulusun çıkarlarını, onurunu herkese karşı savunmaktır. AKP iktidarı
ise söylemleriyle toplumu uyutmak-kandırmak amaçlı siyasal çıkarları için kullanmaktadır.
Ekonomi çökmüş, adaletsizlik, yoksulluk ve yolsuzluk yasal hal almış, cumhuriyetin
kurucu değerleri katledilmiş, eğitim ve sağlık çökmüş, yaptık diye övündükleri otoyol,
tünel, köprü ve hava alanları için verilen garantiler sonucu evlatlarımızın gelecek 25 yılı
ipotek altına alınmış, kurumlar ve kurallar ortadan kaldırılmış, ülkemiz sığınmacılar
tarafından işgal edilmiş, sınırlarımız korumasız vatandaşlarımız sahipsiz kalmış, liyakat
yerini sadakate bırakmış, kader diyerek başarısızlıklarının üstü örtülmeye çalışılmış, insan
hayatı değersiz kılınmış, milletimizin dini ve milli hassasiyetleri üzerinden algı
operasyonlarına sığınmış bir iktidar ile karşı karşıyayız.
AKP gitmeli. Çünkü; demokratik, laik, parlamenter, çoğulcu, özgür bir yapı, yani kurucu
değerlere sadakat bu anlayışta yer almamaktadır. Bu anlayış da;
Liyakat YOK, sadakat VAR
Başarı YOK, yıkım ve enkaz VAR
Millet YOK, saray ve eşrafı VAR
Vatanseverlik YOK, ihanet VAR
Demokrasi YOK, otokrasi VAR
Üretim ve istihdam YOK, açlık-sefalet ve YOKsulluk VAR
Kurucu değerler YOK, Atatürk rahatsızlığı VAR. Başka;
AKP, bu güne kadar ulusal gelirden hak ettiği payı alamamış ve ötelenmiş kitleler üzerinden
aldığı desteği Türkiye’nin siyasi rejimini değiştirmek ve kültürel yapısını dinci-gelenekçi bir
yapıya oturtmak VAR.
Deprem bölgesinde beslenme, barınma, güvenlik ve temizlik sorunu VAR.
Toplumsal Ayrışma ve kutuplaşma VAR.
Yoksul bağımlılığı nedeniyle kitlelerin iktidarı desteklemekten kopamayacakları ve
ellerindekini de kaybetmemek için iktidara destek olacakları anlayışı VAR.
Devlet kurumlarının tabelasından TC ibaresini kaldırdı.
Kızılay Adından “Türk” İbaresini Kaldırdı
TTB ve Barolar için konuşmasının sonunda “……Kullanamayacaksınız, ne Türk kavramını ne
Türkiye ismini.” dedi.
“Türküm” diyerek başlayan Andımız kaldırıldı.
“Ne Mutlu Türküm Diyene” Tabelası Kalktı
Her türlü milliyetçiliği, ayakları altına almış bir iktidar.
Türk milliyetçiliği fikrine aykırı olarak bölücü Kürtçüler palazlandırıldı, Türk ekonomisi
çökertildi,
Türkiye Cumhuriyeti topraklarına AKP istibdadı tarafından milyonlarca göçmen dolduruldu.
Yüksek enflasyon ve zam yağmuru durdurulamıyor.
Halk alım gücünü hızla kaybediyor.
Emekçilerin ücret artışları çözüm olmadı, enflasyon kontrol edilemiyor. Alım gücü yok
edildi.
İktidar ekonominin dibe vurduğu dönemleri dahi patronlar için fırsata çevirmenin peşinde.
Halk yoksul ama tekeller kar rekoru kırıyor.
KKM uygulaması, para babalarını ihya etti. Aradaki fark halkın sırtından toplanan vergilerle
ödeniyor.
Elektrik, doğalgaz zamlarıyla milletin sırtından şirketlerin kazançlarına kazanç katıyor.
Yeraltı ve yer üstü madencilik ve enerji kaynakları üzerinden millet soyuluyor.
Yolsuzluk, rüşvet olaylarının üstü kapatılıyor. Yakalanan rüşvet paraları faiziyle birlikte iade
edilmesi yanında bu olaylara katılanlar ödüllendiriliyor.
Barzani ile işbirliği içerisinde kaçak petrol taşıma sonucu faiziyle birlikte 3.5 milyar dolar
ceza ödemeye mahkum ediliyoruz. Sonuçta şirketler kazanıyor, halkımız ceza ödüyor.
Tarımda kendi kendine yeten ülkeler sıralamasından tarımı çökertilmiş, tohumdan gübreye
hemen her alanda dışa bağımlı hale gelmiş bir ülke.
PKK ve FETÖ ilişkileri bozulduğunda faturası millete kesiliyor. Elabaşları ise AKP iktidarınca
korunup kollanıyor.
Putin, Biden ve AB ülkeleriyle yapılan kavgaların faturası halka kesiliyor.
NATO üyesiyiz ancak toplantılara davet dahi edilmiyoruz.
Değerli vatandaşlar, ülkemiz için BEKA sorunu olan ve bir kısmını paylaştığım bu
hususların sorumlusu AKP iktidarının söylediği her söze, ürettiği her politikaya sorgulama
dan destek olmanız halinde ülkemiz felakete sürüklenecektir.
Yetki verin ülkeyi uçuracağım diyen Erdoğan sizlerden yetkiyi aldı fakat sadece saray ve
eşrafını uçurdu, ülkeyi ve milletimizi de baş aşağı uçuruma itti. Soruyorum sizlere bu
skandalların her biri başlı başına AKP ve Erdoğan’a oy vermeme sebebi değil de
nedir? Karar sizin. 4.nisan.2023
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)