21 Kasım 2024 Perşembe
Değerli vatandaşlar,
6.Şubat günü yaşanan deprem felaketindehayatlarını kaybedenlere rahmet, yaralılarımıza acil şifalar dilerim. Bu acılı günlerde sorumluları eleştirmek istemiyorum sadece akıl ve bilimin önemini ve bilimsel uyarıların dikkate alınması halinde gelecekte olası risklerin önemli oranda azalacağı konusunda uyarıları aktaracağım.
Hatırlarsanız, aylar önce bu bölgede 7 şiddeti üzerinde bir deprem olacağı konusunda görsel
ve yazılı basında defalarca “Bağırdık, çağırdık, yerel yönetimlerle konuştum. Düne kadar
konuştum. İçime doğmadı deprem olacağı, bilim var. Bilim, bu fay hattının kırılacağını zaten
söylüyordu”. sözleriyle uyaran Prof. Naci Görür sorumluların ilgisizliğinden yakınarak “En
büyük tehlike bu saatten sonra artçılar. Şimdiden uyarıyorum Adana ve Hatay daha riskli hale
geldi” sözleriyle olası uyarılarda bulundu ve çözüm olarak depremin hava, su, ekmek kadar
gerçekliğinin kabulü anlayışıyla, kurulacak ciddi bir bütçeye sahip bizim de DOĞRU PARTİ
olarak önerimiz olan Afet Bakanlığı bünyesinde;
Fay kuşaklarında bulunan yerleşim alanları dirençli hale getirilmelidir.
Bir kent mikro bölgelere ayrılmalı ve fay sistemi, derinliği, boyu analiz edilmelidir.
Tehlike-risk analizi ortaya çıkarılmalıdır. Yani, olası büyüklüklere göre depremde kaç
mahalle yıkılır, kaç kişi ölür, ne zarar verir, rapor edilir.
Vali, belediye ve hükümet her kent için tehlike ve risk analizlerine göre kenti yeniden
yapılandırmalıdır.
5 yıllık doğal afetler planlaması hazırlanmalı ve acil devreye alınmalıdır.
Bu tedbirlerin alınması ve uygulanması durumunda 20 yılda Japonya gibi olacağımız ilgili
uzmanlarca da ifade ediliyor.
Ulu önder Atatürk “Dünyada her şey için, maddiyat için, maneviyat için, hayat için, başarı için en
hakiki yol gösterici ilimdir, fendir. İlim ve fennin dışında yol gösterici aramak gaflettir, cahilliktir,
doğru yoldan sapmaktır.” diyerek yaşamda bilimin ne kadar önemli olduğunu bizlere
söylüyor. Günümüz yer bilimcisi Prof. Celal Şengör “ya bilimi adam gibi öğrenin, ya da bilimin
içinden gelen kişilere saygı gösterin.” diyerek bu olumsuzlukların yaşanmaması için bilime ve
gereklerine uyulması konusunda ikaz ediyor.
Ancak, Ülkemizin yaşadığı bu deprem felaketi de gösteriyor ki mevcut yönetim tüm bu
ikaz ve uyarıları dikkate almamış, kulak ardı etmiştir. Tıpkı;
Ben ekonomistim diyerek bu konuda dayanağı ilim olan deneyimli bilim adamlarını dikkate
almadı, sonuç da ekonomi çöktü. Zararı kime milletimize,
Doktorlar giderse gitsinler dediniz, konusunda uzman doktorların büyük bir bölümünün
gitmesine sebep oldunuz, halkımızın sağlığına neşter vurdunuz sağlık sistemini çökerttiniz.
Zararı kime milletimize,
Konularında olduğu gibi. Ülkemizin büyük bir bölümünün deprem kuşağında olduğunun
bilinmesine ve bu konuda uzman bilim insanlarının uyarılarının dikkate alınmaması
sonucunda, yaşadığımız ve yaşanması muhtemel bu felaketlerin sorumluluğu mevcut
yönetimdedir. Bilimsel gerçekler doğrultusunda çalışmalara öncülük edilseydi eminim ki
bu yok oluşun önü alınmış olunacaktı. Bugün olduğu gibi bölgeye ulaşım, gıda-giyim
malzemeleri ve en önemlisi kurtarma ekiplerinin olay mahalline ulaşması zorlukları
yaşanmaz, insanlarımızın mağduriyetleri azaltılmış olurdu.
Değerli vatandaşlar, İstanbul’un deprem riski altında olmasına rağmen ki bilim insanları
gerekli tedbirler alınmaz ise 50-60 bin binanın yıkılacağı uyarılarını tekrar etmekteler.
Umarım, bu olaydan ders alınır ve yönetimler tarafından, bilim insanlarının uyarıları
dikkate alınır. Yok yine günümüzde olduğu gibi akıl ve bilim kulak ardı edilirse çok daha
büyük kayıpların olacağı asla unutulmamalıdır.
Bizler DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak, artık bu acılar ülkemize ve insanımıza yaşatılsın
istemiyoruz ve SON OLSUN diye ilgilileri uyarıyoruz.
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)