21 Kasım 2024 Perşembe
Değerli vatandaşlar, Anayasamız 169.maddesine rağmen AKBELEN ormanının yok edilmesi pahasına enerji kaynağı peşinde koşan katliamcıların çevre ve doğayı koruma gibi dertleri yok. İktidarın, tek derdi ne pahasına olursa olsun para kazanmak olan bu işleticileri disipline etmesi ve alternatif çevre dostu enerji kaynaklarına yönlendirmesi gerekir. Bu yazımda henüz sahip olmadığımız deniz üstü rüzgar enerjisi(DRES) santrallerinin avantajlarını ele alacağım. Dünya genelinde yapılan çalışmaları özetlersek;
DRES hakkında Massachusetts Üniversitesinde Profesör William E. Heronemus tarafından 1972 yılında kullanılan Deniz üstü rüzgâr türbinleri(DRT) kavramı 1990’lı yıllarda ticari alanda yaygınlaştı. GWEC’nin (Küresel Rüzgar Enerjisi Konseyi) 2022 yılı Küresel Rüzgar Raporuna göre, yüksek deniz üstü rüzgar enerjisi potansiyeline sahip ülkeler;
Deniz üstü rüzgar enerjisinin ölçeklendirilebilir, rekabetçi ve etkili bir temiz enerji kaynağı olduğuna işaret edilen raporda, Türkiye’nin henüz deniz üstü rüzgar enerjisi santraline sahip olmadığı, uluslararası finans kuruluşlarıyla deniz üstü rüzgar enerjisi yol haritası üzerinde çalışıldığı ifade edildi. Söz konusu rapora göre bu 4 ülkede de finansman desteğine ve iyi planlanmış projelere ihtiyaç duyuluyor. Türkiye’nin karasal rüzgar enerjisi kurulu gücü 11 GW seviyesinde olmasına rağmen henüz DRES yatırımı bulunmamaktadır. Çünkü;
Gibi konular yatırımcının üstleneceği riskleri artırmaktadır. Ülkemizde deniz rüzgar enerjisi potansiyeli saniyede;
Araştırmalar, Türkiye’nin toplam açık deniz rüzgar enerjisi potansiyelinin; 50 metreden daha az derinlikte 18 GW sabit santral, 50 ile 1000 metre derinlikte de 57 GW yüzer santral potansiyeli olmak üzere toplam 75 GW DRES potansiyeline sahip.
Deniz üstü rüzgar enerjisi santrali projesinin gerçekleştirilmesi için ege denizinde kıta sahanlığı yetki alanı sorununun çözülmesi gerekir. Bu
Avantajları nedeniyle DRES santrallerine öncelik verilmesi gerekmektedir.
Aşağıdaki EK(Avrupa ülkeleri DRES durumu) tablodan da görüleceği üzere Dünya geneline bakıldığında mevcut durumda işletmede olan DRES (deniz üstü rüzgâr santrallerinin) büyük bir kısmı İngiltere, Almanya, Danimarka, Belçika ve Hollanda’da bulunmaktadır. Ülkemiz Karadeniz, Marmara ve Ege bölgesi rüzgarından faydalanmak için gerekli teknoloji iş birliğine gitmeli ve termik santrallerin yerini DRES santrallerinin alması sağlanmalıdır. Şu anda yenilenebilir enerji kaynağının 1/3 olan RES oranını DRES santraller ile arttırmanın elzem olduğu aşikardır.
Değerli vatandaşlar, büyük bir bölümü yangın nedeniyle yok olan ormanlarımız yüreğimizi de yakmıştır. Ormanlarımızın korunması adına İktidar yönetimini ve yargıyı İKİZKÖY ve benzeri yerlerde yapılan bu katliamlara son verilmesi konusunda göreve davet ediyor ve Anayasamızın 169.maddesine uygun davranmalarını bekliyoruz.
DOĞRU PARTİ ülkemizin tamamında yapılan bu katliamlara son verilmesi ve yöre halkının içinde olmadığı her kararın karşısında olduğumuzun bilinmesini ve iktidarımızda tüm bu katliama sebep olanlardan hukuk önünde hesap sorulacağını belirtmek isterim. Biz DOĞRU PARTİ olarak “Ülkemiz yeşil kalsın” anlayışı çerçevesinde İKİZKÖY direnişçilerinin yanında olmaya devam edeceğiz.