21 Kasım 2024 Perşembe
Değerli vatandaşlar, tek adam yönetiminde hak, hukuk ve adalettin tüm alanlarda sancıları yaşanıyor. Hakları gasp edilenler yanında, hukukun üstünlüğü değil üstünlerin hukukunun işlediği günümüzde elbette adaletten bahsetmek mümkün değil. Çünkü; Adaletin hakim olduğu bir devlette temel hak ve yükümlülüklerin insanlarımız arasında keyfi bir yaklaşım ile paylaştırılması söz konusu olamaz. Adalet, bir devletin varlık nedenidir. Yani, devlet adaleti hakim kılmak için vardır. Günümüzde devletin yerini alan AKP devletinin ne kadar adil olduğunu ve sorumluluk duyduğunu İçinde bulunduğumuz Eylül ayı için bir bakalım;
2012 yılından itibaren ülkemize gelen Suriyeli sığınmacılar ve Afgan gençler bu ay içinde de yoğun bir şekilde ülkemize girmeye devam ediyorlar. Karasal sınırlarımız kevgire dönmüş durumda. Üstelik bunların kayıtlarının dahi tutulmadığını yetkililerin açıklamalarında görüyoruz. Aynı durumu denizlerden karasularımıza hatta karaya çıkmaya kadar varan Yunanları görüyoruz. AKP devleti ne yapacak diye bakıyoruz, olayı görmez geliyor. Varlığı ülkemize ait olan adalarımız Yunanistan’ın askeri üsleri ve turistik bölgesi haline getirildi. AKP devleti devletin hakkını uluslararası hukuk ilkeleri çerçevesinde dahi olsa aramaktan aciz. AKP devleti var mıdır sizce?
Sokaklar it ve kopuklarla yani suç ve suçlularla dolu. Polisimizin dahi güvende olmadığı bir ortamda vatandaşın güvenliğinden bahsedilebilir mi? 2003 yılında AKP hükümetince çıkarılan ceza kanunu bugüne kadar Yaklaşık 50 kez değişikliğe uğratıldı. Amaç adalet sağlanması ise bu adaletsizlikler neyin nesi. Ceza yasası adaleti neden sağlamıyor diye sormayalım mı?
AKP iktidarının sebep olduğu gelir dağılımındaki adaletten yoksun paylaşım sonucu toplumun yüzde 80’ni yoksulluğa, yüzde 25’ni açlığa mahkum etmişken mecliste, sözde halkı temsil eden vekiller “Kayseri Palamudu bunlar, hamsi bunlar, derya bunlar” ifadeleriyle mangalda sucuk partisi yaparak halkımızla adeta alay ediyorlar. İşte bunların adalet anlayışı!
Okullarımız açılışının 3.haftasında her gün bir başka okulun temizlik sorunlarıyla karşılaşıyoruz. Kaba bir ifadeyle okullarımızı BOK götürüyor, AKP devleti hademe atamıyor. Taşımalı eğitim için kullanılan servis araçları kaldırılıyor, çocuklarımız okulundan oluyor. Sebep ne? Tasarruf tedbirleri! Peki tasarruf tedbirleri varsa 7200 makam aracının satın alınması, saray harcamalarında kısıtlamaya gidilmemesi, uğurlama ve karşılamalarda yüzlerce araçlık konvoylar kullanılması, yurtdışı seyahatlerde yüzlerce kişiyle beraber makam araçlarının götürülmesi vb. gibi uygulamaların milletin verdiği vergilerden karşılanması adil mi? elbette değil. Ama bu beylere sorarsanız “İTİBARDAN TASARRUF OLMAZ” diyeceklerdir. Bizde “BATSIN SİZİN İTİBARINIZ” diyoruz.
26.Eylül.2024
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun