22 Ocak 2023 Pazar
Ağaçların arasından yürüdüm bugün
Senin şehrinde
Sonra inmek istedim minibüsten
Sonra sen gülmüştün
O an anladım !
Sadece durakta dururmuş minibüsler
Duraksızdım !
Sonra hep birlikte gülmüştük bana;
Bu gece izin verdi Efendi Kaptan
Bu gece sadece yürüyeceğim
Senin şehrinde
Merhaba ne demekti senin dilinde
Affola
Her şeye o kadar yabancıyım ki !
Sonrası kanıksanmış bir yalnızlıktı
Benim hayatımda
Sonra gülmüştük işte
En son ne zaman gülmüştüm ben
Galiba senin şehrinde
Merhaba !
Sonrası yalnızlık biliyor musun ?
Bu gece izin verdi Kaptan
Bir şiir yaz dedi
Yalnızlığına dair !
Ağaçların arasından yürüdüm bugün
Senin şehrinde
Sarışın bir yalnızlıktım ben
Sonra tüm yollar elvedalara çıkıyordu
Sonra inmek istedim minibüsten
Sen gülmüştün
Hep birlikte gülmüştük bana
Bu gece bir şiir yazıyorum !
Bir daha hiç bir zaman göremeyeceğim bir insana , sana…
Sarışın bir yalnızlıktım ben…
Ne olur ! hep birlikte gülelim
Olmaz mı ?
Tüm yollar elvedalara çıkmadan
Başar Özdemir
Ütüsü bozulmasın diye kıyafetlerimizi özenle saklardık dolabımızda
Sonra bir gemi limana yanaşırdı
Bir şiir okumak için kaç günümüz var Efendi Kaptan
Şehir yanıbaşımızda
Sonra gemi bütün heybetiyle limanda
Borda merdiveninden birer birer inen insanlar
Şehirden gemiye el sallayan insanlar
Bir şiir yazmak için kaç günümüz var Süvari Bey
Bir sonraki liman,
Bir sonraki hüzün,
Sonrası bir elveda
Rıhtımda el sallayan birisi varmı ?
Rıhtımda sessizlik…
Son halat güvertede
Tüm halatlar güvertede Kaptan
Sonrası sessizlik…
Senin şehrinde sana yazdığım şiirler kalır
Şehrinin duvarlarında…
Sonra gemi ayrılır dünyanın tüm limanlarından
Sonrası elveda…
Başar Özdemir
Denizci olmak zordur ben ne kadar olabildim yorumu size bırakıyorum. Kimine göre çok
tecrübeliyim…
Bir geminin borda iskelesinden bavulumla çıkarken bile hissederim bu gemide olur yapabilirim
demişimdir.
Yada tam tersi de olmuştur eyvah ben nereye geldim dediğim de olmuştur.
Şakası yoktur geminin mavinin !
Bir bakmışsınız bir fırtınanın ortasında kalmışsınızdır aynı hayat gibi…
Sallanırsınız sulu yemek yiyemezsiniz diyeceğim ama her havanın fırtınanın insan bünyesine tepkileri
farklı olabilir. Bir denizcide çıkıp hayır kardeşim ben yemeğimi yiyorum derse de o da haklıdır.
Denizci olmak zordur vardiyan bittiğinde kamarana gittiğinde yastığına yorganına kavuştuğunda eğer
ki sallanmıyorsa gemi yalpa yapmıyorsan ne mutlu sana
Bazen tahmini varış zamanımız 15 gün sonrası olan limanlara gitmişizdir çoğu zaman gitmişizdir ama
dönüşümüz pek muhteşem olmamıştır. Küçük bir gemide Gine Conakry’e gittiğimizi ama dönüşte
Moritanya açıklarında 9 gün demirde kaldığımızı hatırlıyorum çünkü yol yapamıyorduk olduğumuz
yerde dövüyordu bizi dalgalar !
Bu fotoğrafı hatırlarsınız 2021 senesinde Süveyş kanalında çapraz bir şekilde karaya oturan merkezi
Tayvan Taipei olan “Evergreen Marine Corparation” şirketine ait “Ever Giver” gemisinin fotoğrafı
Dünya denizciliğinin durma noktasına geldiği gemilerin yolundan döndüğü ticaretin belli bir süre
sekteye uğradığı o günleri hatırlarsınız.
Onlarca römorkör gönderilmişti ve gemi o bölgeden çekildiği andan sonra ancak Süveyş Kanalı gemi
trafiğine açılmıştı.
Aradan zaman geçti mevsimler geçti yıllar geçti
Tayvanlı Konteyner taşımacılığı ve nakliye şirketi “Evergreen Marine Corp.” Çalışanlarına 4 yıllık
maaşlarına denk gelen ikramiye dağıttı.
150’den fazla konteyner gemisiyle faaliyet gösteren Taipei merkezli nakliye
şirketi, 2022 yılsonu ikramiyelerini ortalama 50 aylık maaş olarak belirledi. Bu
da bir personelin yaklaşık 4 yıllık maaşından fazlasını performansına bağlı
olarak bir yılda kazanması anlamına geliyor. Ayrıntılar özel olduğu için
kimliğinin gizli tutulmasını isteyen şirket içinde bir kişi; talih kuşunun
çalışanların pozisyonlarına göre değiştiğini ve büyük ikramiyenin yalnızca
Tayvan merkezli sözleşmeleri olan personel için geçerli olduğunu söyledi.
Şirketin 2022 gelirinin 20,7 milyar dolar gibi rekor bir düzeye ulaşarak 2020
satışlarının üç katından fazla olması bekleniyor.
Süveyş Kanalındaki o görüntünün ardından şirketin hisselerinin %54 değer
kaybetmesinin ardından bu haber denizciler için olumlu bir gelişme elbette
ama Şangay Ofisinde çalışanlar bu haksız durumdan bir hayli rahatsız olmuşa
benziyor.
Denizci olmak zordur sabır ister sadece bedenen değil mental anlamda da
çelik gibi olmak zorundasınızdır. Yapılacak bir hata hem sizin hem
meslektaşlarınızın hayatını olumsuz etkileyebilir. Şakası yoktur denizciliğin
mavinin…
Bir bakmışsınız bir fırtınanın ortasında kalmışsınızdır aynı hayat gibidir…
Umarım bu haber tüm denizcilere umut ışığı olur hakkını hak edişini zamanında
alır tüm denizciler…
Allah selamet versin.
Saygılarımla
Başar Özdemir
Tam yol seyreden bir gemi
Pupasında bırakmış kederini
Kaptan
Hangi Türk Sanat Müziği eserindesin bu akşam…
Kamaranda özlem tutam tutam
Pervane döndükçe hızlanıyor gemi !
Bir zamanlar tüm halatları limana atardım
Kaptan
Şaşırırdım kendime
Palamarlar şaşırırdı hey gemici !!!
Sen misin ? Bu !
Koşardım şehre arkama bile bakmadan
Ben geldim arkadaşlar !!!
Bir gemi getirdi beni binlerce mil öteden
Bir gemi hızla koşuyordu denizlerde
Sonsuz mavide…
Bir yaz gecesiydi Kaptan
Gerçek gibiydi sanki…
Okyanuslara şiirler yazardım
Bir zamanlar…
Tüm halatları limana atardım
Yanaşırdı gemi…
Tüm palamarlar şaşırırdı !!!
Kaptan
Gerçek gibi değil mi ?
Başar Özdemir
Her pazartesi halı saha maçı yapıyoruz. Kırıkkale’li esnaflarla sanatkarlarla
Makina ve ve Kimya’dan emekli ağabeylerle maç yapıyoruz…
Genelde defansta oynuyorum ama kan kaynıyor. Oradan hemen orta sahaya sol açık’a kaçıyorum.
Hele hele köşe vuruşlarında hemen tilki uykusuna yatıyorum.
İki hafta önce takımım kaleye geçmemi istedi hay hay dedim lâkin uzun süredir kaleye geçmemiştim
ya neyse bir kaç şut çekti rakip takım. Uzaktan sağdan ,soldan yapıyordum bu işi yıllar sonra kaleye
geçmiştim ama performansım iyiydi.
Maç bir o tarafa gitti bir bu tarafa geldi kedi gibi bir o tarafa bir bu tarafa atladım.
Maçı 8-7 kaybettik ama karşı takımdaki arkadaşlarla da tebrik etti beni
Maçın adamı bendim gâri !!!
Geçen hafta ise resmen dağıldım kaleye gelen 18 şutun 13 ünü ağlarda gördüm…
Maçı 13-9 kaybettik ama canım sıkılmıştı moralim bozulmuştu bu ben değildim.
Hava da soğuktu üşüyordum ve kalede olmak başlı başına yalnız olmaktı
Kendimi yalnız hissediyordum hele hele maçın kader anıydı 9-9 du rakip takım bir korner
organizasyonu yaptı kaleyi cepheden gören bir noktadan “Erdal” ağabey vurdu elimden kaydı top
eyvah dedim…eyvah top ağlardaydı
İki hafta önce oradan oraya atlıyordum zıplıyordum
Ama geçen hafta kendi kalemizin orda oturdum kaldım…
Kaleciydim…yalnızdım…
Başar Özdemir