DOLAR 34,7440 0.08%
EURO 36,5898 0.25%
ALTIN 2.955,160,41
BITCOIN 3297701-1,32%
İstanbul
10°

PARÇALI BULUTLU

06:34

İMSAK'A KALAN SÜRE

Ahmet İmrek

Ahmet İmrek

29 Kasım 2024 Cuma

Sn Bahçeli milliyetciliği nereden öğrendiniz ?

Sn Bahçeli milliyetciliği nereden öğrendiniz ?
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Devlet Bahçeli ve Semih Yalçın’ın Açıklamaları Hakkındaki Basın Açıklaması


Sayın Devlet Bahçeli’nin açıklamalarını her zamanki gibi derin bir keder ve hayret içerisinde dinledim. Derin bir keder ve hayret diyorum çünkü daha 20. yüzyılın ilk çeyreğinde, kurulduğu an itibari ile bütün dünyaya örnek olan Türkiye Cumhuriyeti’nin, kurulduğu an itibari ile muasır medeniyetler ile denklik gösterebilen Türkiye Cumhuriyeti’nin ve bu kutlu ülkeyi kurarken çiftçisinin, köylüsünün, halkının içerisinde onlara kulak verip onlarla aynı sofrada yemek yiyerek bu ülkeyi kuran Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün ülkesinin ne hallere geldiğini görmek derin bir keder ile yüreğimde dağlayıcı bir acının oluşmasına sebep oldu. Böyle bir ülke düşünün ki o ülke kurulduktan yalnızca yüz sene sonra kuruluş felsefesinin ne olduğunu bile hatırlayamaz, ne olduğu kulaklarına bağırılsa bile kulak verip dinleyemez haldeki yöneticilere esir düşmüş olsun. Sayın Devlet Bahçeli; siz kimsiniz ki bu ülkenin meclisinde bu ülkenin kürsüsünden yine bu ülkenin basın mensuplarını ve vatandaşlarını tehdit edebilecek kudrete haiz zannediyorsunuz kendinizi? Siz bu ülkeden kendi aciz şahsınızı üstün mü tutuyorsunuz? Siz bu ülkeyi demokratik olarak değil, bir mafya olarak yönetmeye mi talip oldunuz da seçmeniniz sizi bu şekilde destekledi? Siz ve sizin gibiler Türk Milliyetçiliğine tarih boyunca sadece bir leke olarak kalacaksınız. Sizin yüzünüzden bu ülkenin şerefli evlatları, şerefli milliyetçileri artık ‘Ben milletini, vatanını, halkını, ailesini seven; şerefli bir Türk Milliyetçisiyim!’ demekten imtina eder hale geldi. Siz milliyetçilik düsturuna haiz olmadığınız gibi merak etmeyesiniz, bu ülkenin halkı sizi milliyetçi kisvesi altında insanların milli ve manevi duygularıyla oynamaktan da men edecektir! Lakin ben, siz bu halkın tokadını yemeden önce gerçek bir milliyetçi olarak size son kez anlatayım gerçek bir milliyetçinin savunması gerekenleri:
Öncelikle gerçek bir milliyetçi, o bebek katili hainin Şanlı Türk Meclisi’ne gelmesini kesinlikle teklif dahi edemez! O hain önceden de bu halkın acı ve keder üreticisiydi, hala da öyledir! Siz milliyetçi kimliğinizin hangi zerresine bir teröristi Şanlı Meclisimize davet edecek alçaklığı sığdırabildiniz bunu da merak etmekteyim?
İkinci olarak gerçek bir milliyetçi vatanını, halkını, bu ülkeyi, bu ülkenin değerlerini seven ve bu ülkenin taşıyla, toprağıyla, havasıyla ve suyuyla hayatını sürdüren kimseyi dışlamamaya büyük bir özen ve titizlik göstermelidir. Siz nasıl bir gaflet ve delalet içerisindesiniz, nasıl bir hırs içerisindesiniz ki bu ülkenin medya mensuplarına, medya organlarına tehditler savurabilirsiniz? Nasıl onları not alıp ‘tenhalarda’ özür kabul etmeyecek olabilirsiniz? Siz eğer ülkenize bu denli düşman olduysanız biliniz ki o tenhalarda Necip Türk Milleti sizin canınıza okumasını da bilir! Bu ülkenin halkını, bu ülkenin herhangi bir mensubunu bir daha tehdit etme seviyesizliğine sakın ola ki bir daha kalkışmayınız! Bu ülke halkının uyuduğu izlenimine kapılıp sakın bu halkın canını yakmayın. Unutmayın ki bu halk susuyorsa uyuduğundan değil, asaletindendir!
Üçüncü ve son olarak Sayın Devlet Bahçeli; sakın unutmayınız ki vatanını en çok seven kişi vatanı için en çok çalışan kişidir! Milliyetçilik sizin bu halka inatla empoze etmeye çalıştığınız gibi şiddet, tehdit ve mafyalık değil; ülkesi için bilim, sanat, edebiyat üreten; uluslararası her mecrada ülkesini temsil eden yurttaş olmaktır milliyetçilik! Bu ülkenin medya organlarından tutun her yurttaşına kadar tehdit ettiğinizi yıllardır gördük. Türkiye’nin futbol, basketbol, voleybol vb. gibi herhangi bir milli takımının formasıyla bir desteğinizi görmedik. Bu ülkenin bilimini, sanatını, edebiyatını, sporunu, mehmetçiğini ve vatandaşını desteklemeyecekseniz üzerinize on beden büyük gelen o milliyetçilik gömleğinin içerisinde poz vermeye çalışmayı bırakın ve bu işi gerçek milliyetçilere bırakın! Siz milliyetçiliği anlaşılan o ki tarih ve edebiyat alanında her açıdan ülkesine katkı vermeye çalışan Hüseyin Nihal Atsız’dan öğrenmemişsiniz. Siz milliyetçiliği 9 ışık doktrinini ortaya koyup Türk Milliyetçiliğine yeni bir bakış açısı kazandırmaya çalışan Alparslan Türkeş’ten öğrenmemişsiniz. En önemlisi siz milliyetçiliği, çiftçisiyle oturup dertleşen diline ve kültürüne öz benliğini kazandırmaya çalışan, bu kutlu ülkeyi kurup her demecinde yücelten Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ten öğrenmemişsiniz. Milliyetçilik gömleğini bir kenara bırakın Sayın Devlet Bahçeli, yoksa sizin milliyetçiliğinize Türk Milliyetçiliğinin fikir babalarından bile önce Necip Türk Halkı tükürecektir!

Bir diğer gömleği büyük gelen milliyetçi, Semih Yalçın’a gelecek olursak; Sayın Semih Yalçın, lütfen bana şunu açıklayın:
Bu ülkeyi siz yönetmiyor musunuz? Bu ülkenin ekonomisini acaba İmralı adasındaki bir iğrenç vatan haini mi yönetiyor? Ne demek işsizlere iş sağlamak için, emekli ve çalışan maaşlarını arttırmak için bu adımları atmak istiyorsunuz? Bu ülkenin ekonomisini düzeltmek, emekli ve çalışan maaşlarını hak ettikleri noktaya getirmek bir teröristin serbestliğine mi bağlı? Yoksa siz, partiniz ve ortakları yine ‘dış güçler’ diye diye halkı korkuttuğunuz, can dostunuz Amerika ve beraberindeki ülkelerle gizli kapılar arkasında masa başlarında gizli anlaşmalar mı yaptınız? Yine Amerika’nın ve beraberindeki ülkelerin gönlünü hoş ederek alacağınız hibe ve desteklerle bu ülkenin sizin sömüre sömüre yerlere serdiğiniz ekonomisini 1-2 senelik kısa hayat belirtileriyle ayakta göstermek mi istiyorsunuz? Bunu her zaman söyledik ve söylemeye devam edeceğiz. Abdullah Öcalan bebek katilidir! Vatan Hainidir! Terörist başıdır! Bu mahlukatın serbestisi bazı ülkeye zararlı taraflar dışında kimsenin işine yaramayacak ve sizin vaatleriniz de bu ülke halkını kandırmaya çalışmaktan ileriye de gitmeyecektir. Terörü bitirmenin yolu olarak terörün elebaşını, faliyetlerine tekrar daha rahat dönebilmesi için serbest bırakmak hatta onu sizin aksinize Necip olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne davet etmek vatan hainliğinin tanımıdır! Türkiye Uyanış Partisi olarak biz; Türk Milliyetçiliğini size bırakmayacak, Atatürk Milliyetçiliğini özleyen Şanlı Türk Halkına tekrar aradıkları umudu getirecek ve sizi, halkımızla beraber milliyetçiliğin adını lekelemekten men edeceğiz!

                                                                                                      Ahmet İMREK 

Türkiye Uyanış Partisi Genel Başkanı

Devamını Oku

BÜTÜN TÜRKİYE’YE DAVETİMDİR….

BÜTÜN TÜRKİYE’YE DAVETİMDİR….
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Bir gün elinde kahven ve yüzündeki sessiz gülümsemeyle,  Kendini kimsenin yarım, eksik sevgisine muhtaç etmediğin için,  Doğana uymayana uymadığın için,  Seni sen yapan taraflarını kabul edemeyenleri savunacak fikri olmayan kendisi ezik olduğu halde egosu, herşeyi ben bilirim tavrı ile seni küçümseyen yaptığından yanlışlar arayan ve hep ben iyisini yaparım mantığı ile kendini ön planda tutma hevesi ve gayreti içinde olan kaba ve saygıdan nasipsiz hoşgörüsüz ve kırıcı üslubu ile yerli yersiz kabadayı insanları hayatından uzaklaştırdığın için kendine teşekkür edeceksin.

Bizler bu içtimai ve siyasi hayatta neler gördük neler. Nelerde göreceğiz kim bilir. Biz adabı üslubu ahlakı sevgi saygı şefkati merhameti muhabbeti davaya ülkeye millete hizmete adanmışlığı ile özü sözü bir olarak ilim ve edebimizle gönül bağı kurma adına şunu rahatlıkla söyleyebilirim. “KAÇ GECENİN ÇÖLÜNÜ  DENİZLERE DÖNÜŞTÜRDÜ BU GÖZLER”… Yeri geldi sevinçten yeri geldi tükenen umutlar solan hayatlar biten beklentiler için göz yaşları döktük.. ALLAH’IM; Baharda sadece ağaçları çiçekleri değil, İnsanı da yeşert, Yeniden filizlendir, İnsaf, Akıl, Fikir, Mantık, Hoşgörü, Şefkat, Tatlı dil, İman, İhsan, Sevgi saygı sadakat vefa özde ve sözde birlik gönül insanlığı kalp güzelliği ve geleceğe umutla bakan güzel bir kalp ver. Sözün özü olarak ; İçinde bulunduğumuz tabloda umutlarını yitiren milli ve manevi değerler eğitim ve güven duygusunun bilinçli asimilasyonu ve tamamen kapitalist modernite sistemin aktörleri olan toplum haline gelinen ortamda şiddet ve merhamet şefkat tartışmadan fikir alışverişinden uzak ayrıştıran ötekileştiren kutuplaştıran bir olgu içindeyken ; Kafka’nın çok güzel bir sözü vardır. “Bayım; İsterim ki fikirlerimiz savaşsın, Ama görüyorum ki silahsızsınız”… Konuşularak fikir müzakeresi yaparak halledilemeyecek hiç bir şeyi yoktur insanların.  Kaba kuvvet kin öfke şiddet ve savaş husumet hamaset, özgüvensizlerin ve kendine ait savunacak fikirleri projeleri olmayanların işidir.

Biz öngörüsü planları proje ve hizmete dayalı onurlu vakur elif misali bir dik duruşla Doğru Dürüst Ahlaklı Erdemli Adil omurgalı ilkeli gönüllere hitap eden insan ve hizmet odaklı bir siyaset anlayışının mimarı ülkenin yeniden şekillendirilmesi yaşanabilir adil sosyal devlet anlayışının tezahürü ile muassır müreffeh yaşanabilir bağımsız bir Türkiye’nin inşaasını gerçekleştirmek ideali ile gönüllere dokunarak kalpleri fetheden birleştiren ayrıştırmadan ötekileştirmeden kutuplaştırmadan bayrakla ulusal devlet yapısı bölünmez bütünlüğümüz milli ve manevi değerlerle sorumu olmayanlarla gönül köprüsü kurarak kucaklayıcı ve üretime dayalı sosyal kültürel ve ekonomik büyüme modeli uygulaması ile birlikte Ülkede hizmet kalkınma çağı başlatmak ülküsünün ve milli uyanışı gerçekleştirecek olan yüz yılda bir gerçekleşen Beklenen değişimin öncüsü Türkiye Uyanış Partisi ve liyakatli kadroları öncülüğünde emin ve kararlı adımlarla tamamen gönüllülük esası ile vatanperver adanmış yürekler olarak verdiğimiz söz inanç ve bağlılık üzere Dâvamızı zafere ve Türkiye Uyanış Partisini devlet’i Âlinin başına getirmek insanımıza hizmet kalkındırmak yüceltmek bizim için onur şeref ve namus borcudur.

Bütün vatanperver Türkiye’yi din dil mezhep ve etnik kimlik ayrımı yapmadan Solan umutlarımıza güneş gibi ışık satılan topraklarımızın ve tesislerimizin tekrar kazanımı ülkenin mülteci çöplüğünden kurtarılması devletin ve milletin bekası yükselmesi ve vatanperverlik duygusu ile yeniden kalkındırma ve şekillendirilmesin de aktif gönüllüler olarak “TÜRKİYE UYANIŞ PARTİSİ” çatısı altında adanmşlık ruhu ile bir olmaya birlik olmaya ben değil biz olma olgusu ile birlikteliğin gücü ve zaferini oluşturmak adına iktidara yürümeye davet ediyorum.

Biz önce gönüllerde sonra her yerdeyiz. Kutlu Bir Yol, Kutlu Bir Dava, Yeşeren Umutlar Adına Adım Adım Türkiyem Merhaba. Vatan, Millet, Hürriyet; Türk’ün dür Mülkiyet.

Saygılarımla…..

Ahmet İMREK

Türkiye Uyanış Partisi  Genel Başkanı

Devamını Oku