Değerli vatandaşlar, AKP ve Erdoğan iktidarı, KORKU üzerine kurguladığı olaylar ile elde                ettiği tüm kazanımlar, günümüzde milletin bu korku çemberini aşması nedeniyle artık                   sonlanmıştır.

Bugüne kadar temelinde ya inanç ya da terör üzerinden korkutma yoluyla siyasi rant elde eden AKP aynı anlayışını şu anda da sürdürüyor.

Bunlardan birini kendisi yaptığında DOĞRU, aynı durumu muhalefet partileri yaptığında ise YANLIŞ olarak yansıtırken korku olgusunu halka aşılıyor. AKP’nin dünü, bugünü ve eğer kazanırsa! yarınına bu açıdan bakalım;

DÜN: HDP ile iş birliği yapması, Abdullah Öcalan’ın mektubunu okutması, Barzani’yi

kırmızı halı ile karşılaması, Şivan Perwer ile megri-megri türküsünü söylemesi, Oslo ve

Dolmabahçe anlaşmaları, PKK terör örgütü ile “mücadele” yerine “müzakere” masasına

oturarak meşrulaştırması elbette etnik yapı üzerinden siyasi rant elde etme amaçlıydı.

FETÖ ile iş birliği yapması, FETÖ elemanlarını tüm kurumlara yerleştirmesi, yeter artık

dön bu hasret bitsin demesi ve en sonunda ne istedin de vermedik demesi ve başta FETÖ

olmak üzere, cemaat ve tarikatlar ile iş birliği sonucu devlet geleneğimizi ve kurumlarımızı

tahrip etmesi ve kamu kurumlarını tarikat ve cemaatlere teslim etmesi ile adeta “paralel

devlet yapılanması” oluşturulmuştur. Muhalefet partilerinin de tarikat ve cemaatleşmeye

karşı çıkmaması elbette AKP ile birlikte tarikat ve cemaatler üzerinden siyasi rant elde etme

amaçlıydı.

BUGÜN: Bu terör örgütleri ile kendisi arasında paylaşımda sorun çıkınca hem HDP hem de

FETÖ terör örgütü oldu Erdoğan için. İyi de bunlarla el ele kol kola olan sendin. Sen

olunca bunlara terörist demiyorsun, ancak senin dışında bunlarla birlikte olduğunu iddia

ettiklerine de işbirlikçi bunlar diyeceksin. Önce aynaya bakacaksınız.

Ayrıca FETÖ terör örgütünden boşalan yerleri bugün menzilciler ve Süleymancılar grubu

mensuplarıyla dolduruyorsunuz. Yani bir türlü tarikat ve cemaatlerden vazgeçemiyorlar.

Neden? elbette siyasi rant için.

YARIN: İnanın iktidarı elde ederse bu ancak oy kaydırmayla mümkün olabilir ki bu gruplarla

da çatışması kaçınılmaz olacak ve yeni terörist tanımıyla karşı karşıya kalacağız. Yine

halkın, dini ve milli hassasiyetlerini siyasi amaçları doğrultusunda kullanmaya devam

edecektir AKP ve türevleri.

Biz DOĞRU PARTİ olarak dün ne söylediysek bugün de aynı şeyi söylüyoruz. Yarın da

aynı şeyi söyleyeceğiz. Nedir bunlar;

 Kimden gelirse gelsin, her türlü terör örgütünü lanetliyoruz,

 Terör örgütüyle müzakere yapılmaz, mücadele edilir diyoruz,

 Tarikat ve cemaatler kapatılacaktır diyoruz.

Değerli vatandaşlar, AKP ve Erdoğan, iktidarını sürdürmek için halkı terör ve inançlar

üzerinden dün olduğu gibi bugün de korkutarak siyasi rant elde etmek için, rakiplerini

teröristlerle iş tuttuklarını ilan ederek halk üzerinde milli ve dini hassasiyetler üzerinden

algı operasyonlarına devam edecektir. AKP, Dün vatansever dediklerine bugün terörist diyor

yarın bunlar için vatansever derse şaşmamak gerekir.

Bazı okuyucularım, Cumhurbaşkanlığı seçiminde sayın Kılıçdaroğlu’nun yanında yer

almamızı teröristlere destek olarak gördükleri yorumlarını asla kabul etmiyorum. Eğer bir iş

birliği varsa oda HÜDA PAR’ın Hizbullahçı mensuplarına listelerinde yer veren AKP’ye bakacaklar.

Ayrıca etnisiteyi kaşımanın ülkemize bir fayda sağlamayacağı sadece emperyal güçlerin

amaçlarına hizmet edeceği asla unutulmamalıdır. O nedenle dili, dini, mezhebi, etnik

kökeni ne olursa olsun tüm bu zenginliklerin bütünüdür Türk Milleti demiştir ATATÜRK.

Türkiye Cumhuriyeti, 21 yıllık AKP iktidarı ile cumhuriyet tarihimizin en ağır krizlerine

sürüklemenin yanında, milli kimlik ve değerlerimizi, başta Atatürk olmak üzere hedef almış

ve nefret söylemi ile yok etmeye çalışmıştır. Ayrıca, AKP iktidarının siyaseti; cami, okul ve

kışlaya sokması ile ülkemizdeki tüm sorunlar çözümsüzlüğe itilmiştir. Öyleyse varlığı sorun olan

AKP iktidarına dur diyerek sorunu ortadan kaldırmanın zamanıdır. 24.Nisan.2023

Selam ve saygılarımla

Cezmi Orkun

Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı

(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)