Beyşehir ilçesinde, Beyşehir Gölü’nün küçük ve büyükbaş hayvan salınan adalarından Hacıakif Adası’nda yavrulama dönemi gelen gebe keçilerin bölgede tatlı sulardaki tek ulaşım aracı olan balıkçı tekneleriyle karşı kıyıya taşınması ilginç ve renkli görüntüler oluşturdu.
Adadaki doğal bitki ve otlarla beslenen, tatlı su gölünün sularıyla sulanan küçük ve büyükbaş hayvanlar, doğal yöntemlerle beslendikleri için kaliteli ve değerli et lezzetine sahip oluyor. Tercih nedeni olduğu için sahiplerine daha iyi gelir imkanı sunuyor.
Yeşildağ Mahallesi’nde sonbahar döneminde yine balıkçı tekneleriyle taşınarak adaya bırakılan keçiler, ilkbahar mevsiminin gelmesi ile birlikte yavrulama dönemi dolayısıyla toplanarak göl üzerinden aynı yöntemle karşı kıyıya nakledildi.
Keçi sahipleri imece usulüyle yardımlaşarak önce adada gruplar halinde gezen sürüleri tek tek bulup toplarken, ardından kayıklara bindirerek göl üzerindeki yolculuk öncesi hazırlıklarını tamamladı.
Teknelere binişleri esnasında sahiplerine kaçmak isteyerek zor anlar yaşatan bazı inatçı keçiler ise tekrar yakalanarak kayıklara alındı.
Keçilerin balıkçı tekneleri üzerindeki göl yolculuğu ise görenlerin ilgisini çeken renkli görüntülere sahne oldu.
Teknelerle karşı kıyıya getirilen keçi sürüleri burada yeniden bir araya getirilerek besiye çekilecekleri besihanelerine götürüldü.
Besici Ahmet Eren, hayvancılığın baba mesleği olduğunu vurgulayarak uzun yıllardır kendilerinin de sürdürdüklerini anlattı.
Yeşildağ Mahallesinde küçük baş hayvancılığı her 6 ayda bir hayvanlarını adaya bırakıp toplayarak yaptıklarını aktaran Eren, “Bu adaya güz ayında keçileri atıyoruz, bahar yaklaştığında ise gebe olanlarını doğuma yakın çıkarıyoruz. Gebe olmayanları ise adada tekrar bırakıyoruz. Mart’ta doğum başlıyor, Ekim ayında tekrar bırakıyor, yine bir sonraki sene aynı dönemde topluyoruz. Adada hayvancılıkla hem yem maliyetinden hem de çoban maliyetinden kurtuluyoruz. Adada yayılımları güzel olduğu ve doğal ortamda beslendiği için etleri çok değerli oluyor, tercih ediliyor.” dedi.
Keçilerin adadan nakline ilişkin olarak teknelerin yaklaşık 15 hayvan aldığını belirten Eren, defalarca göl üzerinde yaptıkları git gel turları sayesinde 250-230 kadar keçiyi karşı kıyıya atlattıklarını söyledi. Eren, “Bu iş git gel bayağı sürüyor. Kalabalık bir ekiple bu işi yapıyoruz. Önce adaya çıktığımızda adanın etrafını komple dolaşıp hayvanları bulup topluyoruz. Ardından adadaki kıyıya teknelerin başına getirdiğimiz hayvanların birkaç tanesini atıyor, arkasından sürdük mü diğerleri de kendileri tek tek kayıkların içerisine atlıyor. Böylece karşı tarafa geçiriyoruz. Kaçanlar da oluyor onları ise tekrar tutup yakalıyor ve teknelere bindiriyoruz. Adada daha toplayamadığımız eksik hayvanlarımız da var, onları ise daha sonraki seferlerde toplayıp getirmeyi planlıyoruz. Bu sene hava şartları iyi olunca, fazla kış olmayınca işimiz kolay oldu. Ama geçtiğimiz yıllarda karda, kışta buzda uğraşıyorduk çıkarmak için. Mart’ta doğumları başlayacak onun için doğum olmadan hemen adadan çıkardık gebe olanlarını. Geçtiğimiz yıllarda ağır kış şartları olduğunda çıkaramadıklarımız oluyordu, kalıyor ve doğumlarını adada yapanlar oluyordu. Allah’a şükür bu sene böyle bir sıkıntı yaşamadık.”diye konuştu.
Hayvan atlatma mesaisinde ekip arkadaşlarına yardım eden Necip İltar da adadan karşı kıyıya atlatılan keçi sürülerinin besihanelerine götürülerek orada bir süre yem ve samanla besleneceğini ardından doğumların başlayacağını anlatarak, “Gebeleri topladık. Şimdi 5-10 güne kadar doğum başlar.”ifadelerini kullandı.
Besici Yakup Eren ise adada yetiştirilen sürülerin farklı kişilere ait olduğunu ancak atlatma zamanı bir araya gelerek imece usulü bu mesaiyi gerçekleştirdiklerini anlatarak, “Bu hayvanlar doğal halinde olduğu ve beslendiği için eti sütü her zaman tutuluyor. Değerli oluyor, fiyatları da yüksekten gidiyor. Bir mal bugün için 10 bin lira ama kurbanda daha da artacak.”diye konuştu.
Çobanlık yapan İsmail Eren de, 63 yaşında olduğunu ve çocukluğundan bu yana bu mesleği yaptığını anlatarak, şöyle konuştu:
“Adada olunca çoban derdi yok. Adaya atıveriyorsun, ara da bir iki günde bir adaya gidip takip edip kontrol ediyorsun. Hayvancılık bu şekilde yapılıyor burada. Bu hayvanları ağılına götürüyoruz. Yeme, samana çekeceğiz. Bu meslekte bizi en çok korkutan şey çakal ve kurtların olması bölgede. Ona bir önlem alınmasını istiyoruz. Bu sene ayrıca göl donmadı, donsaydı kışın bereketi daha başka olurdu. Göl donduğu zaman ise hayvanları buz tabakasının sağlam olduğundan emin olduk mu yürüterek karşı kıyıya götürüyoruz. Ya da buzları kırarak yol oluşturup teknelerle yine taşıyarak bu işi yapıyorduk. Bu sene böyle bir sıkıntı yaşamadık. Adada tehlike olmasın, düşen takılan olursa müdahale edelim kurtaralım telef olmasınlar diye sık sık hayvanlarımızı kontrol ediyoruz. Telef olanlar da olabiliyor. Teknelerle taşımacılıkta ise risk var göle düşen atlayan keçiler olabiliyor. Onları da hemen atlıyor, tutuyoruz. Ama bu şekilde bir telef sözkonusu olmuyor.”
Kaynak: Haberönses
ÇEVRE
11 Ekim 2024ÇEVRE
11 Ekim 2024ÇEVRE
11 Ekim 2024DENİZCİLİK
11 Ekim 2024ÇEVRE
11 Ekim 2024DENİZCİLİK
11 Ekim 2024ÇEVRE
11 Ekim 2024Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.