Değerli vatandaşlar, Genel Kurmay Başkanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında 7.Temmuz.1997 tarihinde imzalanan ve askere toplumsal olaylara müdahale yetkisi veren (5442 sayılı il idaresi
kanunu “11/d maddesi” gereğince alınması gereken müşterek tedbirlere ilişkin) Emniyet Asayiş ve Yardımlaşma Protokolü (EMASYA) imzalandıktan 13 yıl sonra 4.Şubat.2010 tarihinde iptal
ediliyor. Altı yıl sonra 14.Temmuz.2016 tarihinde tekrar uygulamaya alınan söz konusu
protokol 11.Aralık.2018 tarihinde (iki yıl sonra) tekrar iptal ediliyor.
Uygulamada olmayan bu protokolün 15.temmuz.2016 darbe girişiminden bir gün önce
uygulamaya alınması oldukça manidar bir durum. Bu protokol sayesinde 1999 Gölcük
depreminde TSK aktif olarak sahaya inip birçok insanımızın kurtarılmasını sağlanmıştır.
Ancak, EMASYA protokolü iptal edilmemiş olsaydı 6.Şubat.2023 tarihinde yaşanan depremde
TSK, 1999 depreminde olduğu gibi anında bölgede olacak ve protokolün gereğini yerine
getirmiş olacaktı.
TSK belli ki aldığı gecikmiş talimat nedeniyle deprem bölgesindeki kurtarma çalışmalarına
ancak üçüncü gün itibarıyla dahil olmuştur. Bu gecikme nedeniyle kurtarılması mümkün
olan birçok insanımız göçük altında kaderine terk edilmiştir. Bu durum kesinlikle kabul
edilemez. Bu protokolün iptal gerekçesi ne olabilir. Asker-sivil el ele iktidarı neden
korkutuyor anlamak mümkün değil. İnsan hayatı bu kadar ucuz galiba, çünkü; mevcut
yönetim 2018 yılında Kayıt dışı derme-çatma kaçak yapılara imar affı getirdi ve 2019
yılında Kahramanmaraş, Gaziantep ve Hatay mitinglerinde milyonlarca vatandaşın bu aftan
faydalandığını övüne, övüne anlattı. Bugün bu bölgede yaşanan felaket insanlarımızın bu af
ile kendilerine mezar satın aldıkları görülüyor. Ayrıca, Müteahhitler yanında bu yapılara
izin verenler için savcılar neden harekete geçmiyor?
Depremzedelere yardım amacıyla üniversiteleri kapatmak demek, ülkemiz geleceğini
karartmak demektir. Bu karardan hemen vaz geçilmelidir. Kira yardımı, nakit yardımı,
depremzedeler için konutların 1 yıl içerisinde yapılacağı gibi söylemler ne ölçüde
gerçekleşir göreceğiz. Fıkra bu ya; Günün birinde Hoca’nın da içinde bulunduğu
topluluktan birisi; “Hocam, kime adam denir?” deyince; Hoca Efendi, adamın nefes almasına
bile fırsat vermeden; “Canım, bunu bilmeyecek ne var, elbette söylediğini duyana” der.
Değerli vatandaşlar, bizler yürütme erklerini, yapılamayan işlemler ve eksikliklerini
belirterek uyarı görevini yerine getiriyoruz. Özetlersek;
EMASYA protokolü neden iptal edildi diye soruyoruz,
İmar affı ile insanlarımıza yapılanın iyilik değil kötü sonuçlara sebep olduğunu
hatırlatıyoruz,
Koordinasyon ve organizasyon yetersizliğinin can kaybının artmasına sebep olduğunu,
milletimizin tek yürek olup yaptıkları yardımları siyasi amaç doğrultusunda kullanma
amacının yanlış olduğunu,
Çadır, su, elektrik ve seyyar tuvaletlerin yokluğunu, hijyen şartlarının olmadığını.
Söylüyoruz. Yani biz DOĞRU parti temsilcileri olarak görevimizi yapıyoruz. Siz iktidar
temsilcilerinden beklediğimiz ise görevinizi siyasetten arı olarak yapmanız, milletimizin
refah ve huzurunu sağlamak için çaba sarf etmenizdir. Yani MUKTEDİR olmanızdır.
Selam ve saygılarımla 14.Şubat.2023
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)
News
