Değerli Arkadaşlarım,

20 yıldır yalanlar, yanlışlar, iftiralar ve yutturmacalardan oluşan algı yönetimi ile halkımız aldatmaktadır.

AKP tarafından 2005 yılında Kürt Sorunu ile başlayan, “Çözüm Süreci”, “Demokratikleşme” bildirileri, Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, İmralı Mutabakatı, Dolmabahçe Mutabakatı, Türk ordusunun ve içinde bizimde olduğumuz vatanseverlerin tasfiye edilmesi için hazırlanan “Kumpas davaları”, “Oslo süreci”, “Türksüz ve Atatürksüz Anayasa”nın görüşüldüğü günleri hep beraber izledik ve ülkemiz aleyhine yapılan tüm faaliyetlere şiddetle tepki koyduk.

AKP’nin 15 Haziran 2015 tarihinde aldıkları yenilgiye kadar 10 yıl devam eden vahim politikaları sırasında ve sonrasında Türk” yerine “Türkiyelilik”, “Türk ulusu” yerine “Türkiye ulusu” kavramının kullanılması, ”Türkiyelilik” üst kimliği çerçevesinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığının esas alınması kararlaştırılıyor ve açıklanıyor TV’lerde düzenlenen saçma sapan programlarla halka kabul ettirilmeye çalışılıyordu. Halen aynı kararlılık sürdürülüyor “Türk” adı ve kavramı kullanılmaktan kaçınılıyordu.

Başbakan Davutoğlu, Meclis Başkanı Cemil Çiçek, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin, Meclis Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan İbrahim Kalın, Burhan kuzu, Beşir Atalay gibi isimler başta milletvekillerinin %90’ı ve yandaş gazetecilerin tamamına yakına “Türksüz ve Anayasanın değiştirilemez ilk dört maddesinin kaldırıldığı bir Anayasa metni” üzerinde duruyorlar Türkiye Cumhuriyeti ve Türklük için ağızlarına geleni söylüyorlardı.

Medya bununla da kalmıyor PKK ba ile mutabakat içerisinde yürütüldüğü açıkça belli olan, Bebek katilinin övüldüğü ,Çözümün PKK yani “Kandil” olduğunun sık sık zikredildiği PKK’nın dillendirdiği “Anadillerin resmi kurumlarda kullanılması, Eşit yurttaşlık, Özerklik” gibi taleplerinin yasalaşması isteniyordu.

İlk aşamada “Türkiye’nin bölünmesi, Türklerin Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olması sebebiyle elde ettiği hakların etnik ve dini taassup ile paylaştırılması olduğu görerek gerekli tepkileri saati saatine veriyor “Türksüz Anayasa’nın sonucunun Türksüz Anadolu olacağını buna asla müsaade etmeyeceğimizi” ilan ediyorduk.

AKP bu yanlış politikalarının cevabını 15 Haziran 2015 seçimlerinde almış politika değişikliğine giderek çözüm süreci boyunca Suriye’den açtıkları tüneller vasıtasıyla şehirlerimize silah ve terörist yığınağı yapan PKK örgütüne yönelik operasyona girişilmiş bu sırada 1000 civarında asker ve emniyet mensubumuz şehit olmuştu.

AKP çözüm süreci nedeniyle pişman mıdır?

Tabii ki hayır!

Yaptıklarını tekrar yapmak için her an hazır ve nazır olduklarını partililerin konuşmalarından dinlemekteyiz!

Altılı masayı oluşturan muhalefet partilerinin bu duruma tepkisi var mıdır?

Olmadığı gibi, AKP ile aynı yol ve yönde açıklamalarına devam etmektedirler! (Anlatacağız)

28 Ocak 2023 günü saat 11’de, 20 sivil toplum kuruluşu olarak Ankara Ulus Atatürk heykeli önünde toplanacak tepkimizi ifade edeceğiz.

Kendisini Ülkücü, Atatürkçü, Türkçü, Kemalist, Devrimci ve diğer şekillerde adlandıran ancak yüreğinde tüm çıkarlardan uzak samimiyetle vatan sevgisi taşıyan Değerli arkadaşlarımızı vatan için el ele vererek bu toplantımıza katılmaya davet ediyoruz.

Haydi, Cumhuriyetimizi yıkma hevesin de olanlara karşı tek yürek olalım

TANER ÜNAL