TÜM DEĞERLİ ARKADAŞLARIMIN KURBAN BAYRAMLARI KUTLAR MUTLU, SAĞLIKLI BAŞARILI GÜZEL GÜNLER DİLERİM,

ÇOK ZOR ZAMANLARDAYIZ!

TÜRK MİLLETİ KENDİ YURDUNDA MÜSTEMLEKE HALKI HALİNE GELMİŞ VE ÖKSÜZ KALMIŞ DURUMDADIR.

MİLLETÇE PLANLI BİR SALDIRI İLE KARŞI KARŞIYAYIZ!

YILACAK MIYIZ? HAYIR!

SABRIMIZ, ÜLKENİN ASLİ SAHİPLİĞİNİN İDRAKİ İÇERİSİNDE BULUNMAMIZDAN KAYNAKLANMAKTADIR

TÜRK YILMAZ, TÜRK YENİLMEZ!

OKUYUNUZ OKUTUNUZ

Değerli Arkadaşlarım,

Eskiden milletçe zengindik. Eskiden Bayramlar güzeldi, Bayramlar sevinçti, mutluluktu, kavuşmaktı, kucaklaşmaktı.

Eskiden toplumsal huzur ve barış vardı. Bir doktorun, bir avukatın aynı günde katledildiği, bir imamın minberden doktorlara olan kinini kustuğu bir Türkiye de yaşamıyorduk. Bir beldeye bir doktor geldi mi davulla zurnayla karşılanırdı. Karşılıklı sevgi saygı vardı!

Bir yanda bir haftada 10 şehit gelirken, diğer tarafta, şehit verdiğimiz topraklardan kaçıp gelenlerin lüks arabalarla konvoy yaptığı halka dolar fırlattığı bir ülkede değildik.

Değerli Arkadaşlarım,

Kendimizi zorlasak da Bayram geldi diye sevinemiyoruz. Buruk ve tatsız bir bayramdayız. Artık milletimiz pahalılık, yokluk ve açlığın pençesin de kıvranıyor. Cumhuriyet tarihinde yaşanmamış bir karmaşa dönemini yaşarken buna sebep olanlar veya bu durumdan üzüntü duyması gerekenler “Herşeyin çok iyi olduğunu söylüyorlar. Onlar bunu söylediği şaatlerde bir vatandaşımız iş bulamadığı için kendisini yakmaya kalkıyor polis kurtarıyor. Karakola götürüp ifadesini alıyor bırakıyor vatandaşımız karakolun önünde kendisini arabaların önüne atarak hayatını kaybediyor.

Milyonlarca canımızın marketlerde boynu bükük gözleri dolu dolu dolaştığı, milyonlarca İşçi ve Bağkur emeklileri için peynir, tereyağ, et ve sütün hayal olduğu bir bayram yaşıyoruz.

Değerli Arkadaşlarım,

Tarifi imkânsız bir yoksulluk açlık, haksızlık, hukuksuzluk, vicdanların sustuğu yerde işlenen cinayetler, arkası arkasına gelen ani ölümler, büyük bir karmaşanın ortasında kalmış, büyük acıların hayatı kuşattığı bir ülke haline gelmiş olmanın üzüntüsünü taşıyoruz.

13-15-17 yaşında evlatlarımız buldukları mikrofona gelecek endişelerini, yokluklarını çaresizliklerini hatta açlıklarını, kardeşlerini ilkokula yemek yemeden götürdüğünü, üzerindeki tişörtü bile çalmak zorunda kaldığını haykırırken sözcüklerim kifayetsiz kalıyor.

Hayallerin, umutların askıya alındığı bir ülkedeyiz. 10 Milyondan fazla Suriyeli, Afgan, Pakistanlı vd sığınmacı ülkemizi işgal etmiş çocuklarımızı taciz ve tecavüz ederken, sınırlarımızdan ülkemize hücum eder gibi giren sözde sığınmacı- işgalciler hızla vatandaş yapılıyor.

Türk Milleti öz yurdunda müstemleke halkı haline gelmiş ve öksüz kalmış durumdadır!

Atatürk’ün Büyük nutukta bahsettiği zor zamanlardayız.

Yılacak mıyız?

Hayır..

Sabrımız, ülkenin asli sahipliğinin idraki içerisinde bulunmamızdan kaynaklanmaktadır.

Türk Yılmaz, Türk yenilmez!

Bizlerde Gençliğe hitabenin idrakinde Türk Gençliği olarak devşirmelere yenilmeyeceğiz!

Güzel vatanımızı atalarımızdan aldığımız şekilde evlatlarımıza torunlarımıza bırakma sorumluluğumuzun idraki içerisinde tüm vatanseverler hep beraber gece gündüz çabalıyoruz.

İnşallah Milletimizin karşı karşıya kaldığı bu zor günleri aşacak tekrar eskiden olduğu gibi güzel ve mutlu bayramlarda hep beraber olacağız.

Tüm bunlara rağmen başta şehit ve Gazi yakınlarımız olmak üzere tüm değerli arkadaşlarımızın Kurban Bayramını en içten dileklerimle kutlarım.

Tıpkı eski zamanlarda olduğu gibi bayram coşkusunun yaşandığı, ülkemize, tüm vatandaşlarımıza, dünyanın neresinde yaşarsa yaşasın Türklerin, tam bağımsız ve müreffeh yaşayacağı bir dünyanın özlemiyle aziz milletimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum.