Doğumumuzla ölümümüz arasında yaşamamız bir zorunluluktur.
Doğa yasalarına tabi olan fiziksel varlığımız, doğumla ölüm arasında geçen sürede yemek-içmek, çalışmak, gezmek, üremek vs kısaca yaşamak zorunda!

Fakat “zorunlu” olan bedenimiz dışında bir de “özgür” olan aklımız ve özgür irademiz var. Cinsiyetine, ırkına, inancına, ideolojisine bakmaksızın aklını kullanmasını bilenler için ulaşılmak istenen hedef, mutluluktur!

Bizce mutluluk, insanın kendi değerinin farkında olmasıdır. Bu farkındalık insana, erdemli ve saygın kişilik olarak döner. Erdemli ve saygın olan bir insan, mutluluğu büyük ölçüde yakalamış kişidir. (YSL’ye teşekkür)

Toplumu yönetmeye karar vermiş ve bu yolda çalışan insanların “Siyasetçilerin de” akıllarını kullanmaları şarttır. Aklını kullanmayan siyasetçinin, topluma mutluluk vermesi mümkün değildir. Verse verse kahır verir, dert verir.
Şimdi AKP’nin verdiği gibi. İnsanlara hayatı zehreder!

DOĞRU Parti olarak bizler, kendisi siyasete girmeyen, siyaseti bilmeyen ama birilerinin onun istediklerini kolay yoldan ve acele olarak yapmasını isteyen iyi niyetli kişiler tarafından sürekli olarak, muhalefete muhalefet etmekle eleştiriliriz.

Siyaseti sadece kendi çıkarı yönünden okuyan kişiler bize şunu söyler;
“Ne o öyle, şimdi zamanı mı? Bir araya gelin, AKP’yi devirin, sonrası sonra!”

Sanki ülke yönetimine talip olmak, AKP tarafından “Siyasal Ümmetçi” çukurunun önüne getirilmiş Türkiye’yi tekrar Atatürk İlke ve Devrimlerinin etkin olduğu bir devlet yapısına dönüştürmek çok kolay bir işmiş gibi, sanki bu ölümüne mücadele her önüne gelenle yapılabilirmiş gibi!

Bizi bilerek bilmeyerek acımasızca eleştirenler şunları hiç unutmamalıdır!
Ülkenin bu hale düşürülmesinde en az günahı olanlar bizleriz.
2007 yılından bu yana muhalefet partilerini ve Türk Milletini uyandırmaya çalışan bizleriz. Her türlü baskıya, tehdide, ambargoya rağmen doğruları cesurca anlatan bu konuda mahkemelerde, önce FETÖ’nun sonra da AKP’nin tetikçi Savcı ve Yargıçlarıyla boğuşan ve hapis cezası alarak bedel ödeyenleriz.

20 yıl boyunca AKP’nin değirmenine bilerek veya bilmeyerek su taşıyanlar, karşı koymayarak, sinerek, boyun eğerek, biat ederek, hırsızlık ve soygun karşısında küçük parmağını bile kıpırdatmayanlar mı, şimdi bize yön verecek?

DOĞRU Parti olarak bizim Türk Milletine bir sözümüz var; Her hal ve şartta Türk Milletine doğruyu söylemek. Bizler, gerekirse kurduğumuz partiyi kapatırız,
yine de sözümüzden dönmeyiz, dönmeyeceğiz!

Biz ne diyoruz? Tek tek anlatalım ve birlikte bir karara varalım;
CHP, Cumhuriyetin önemli bir kurumudur. Cumhuriyetin kuruluş değerlerine dönmelidir. Ömrü boyunca Siyasal Ümmetçiliğe çalışmış, Atatürk’e ve kurucu değerlerimize karşı çıkmış “Dönmelere” yüz vermeyin, diyoruz! Yanlış mı?
İYİ Parti olarak, FETÖ ile çalışmış, CIA’nın uşağı olmuş FETÖ’nun elemanlarını dışlayın! Yönünüzü, gerçek olarak Türk Milletine dönün. Türk Milletini aldatmayın. Bir gün “Biz Atatürkçüyüz” deyip, Atatürk’e ömür boyu küfretmiş adama, parti rozeti takmayın! Hem Atatürkçüyüz deyip, hem Atatürk’e hakaret eden “Üstatlarınıza” (!) bağlılık bildirmeyin! Yanlış mı?
Bu önerimizin dışında, bir talebimiz olmuş mu? Oldu diyenin anlını karışlarız!

Peki Kılıçdaroğlu ve Akşener ne yapıyor?
Türk Milletinin başına “Sığınmacılar” belasını saran, 150 bin Müslüman kadının tecavüze uğramasına sebep olan, elinde milyonlarca insanın kanı olan “Halk Düşmanı” Davutoğlu’nu ve Türk Milletini yıllarca İngiliz Tefecilerine soydurtan, Cumhuriyetin tüm fabrikalarını üç otuz paraya satan, Telekom’u
Hariri’ye peşkeş çeken Babacan’ı baştacı yapmadılar mı?

Yetti mi? Yetmedi ki, Sivas olayları sırasında Sivas Belediye Başkanı olan Karamollaoğlu’nu ve “Türkiye’ye Said-i Nursi gibi bir lider gerek” diyen Uysal’ı da yanlarına aldılar. Almadılar mı? Sözde vatansever olan basın mensupları da utanmadan bunları desteklemedi mi? Hala da desteklemiyor mu?
CHP ve İYİ PARTİ bu ittifakı niçin kurdular? AKP’yi sandıkta yenmek için değil mi?
Bu kadro ile AKP iktidardan uzaklaştırılmıyor ki? Erdoğan’ın AKP’si gidiyor, emperyalist devletlerin yeni bir projesi olan “Light AKP” geliyor!

Aziz Türk Milleti;
Türkiye’nin en güvenilir araştırma şirketi sahibi Sayın Prof. Dr. Özer Sencar (METROPOL) dün bir araştırma yayınladı. Ankete göre Türkiye’nin %72,9’u “LAİK VE DEMOKRATİK TÜRKİYE’DE” yaşamak istiyor.
AKP seçmenlerinin de %58’i “LAİK VE DEMOKRATİK TÜRKİYE’DE” yaşamak istiyor. Bizim de aylardır dediğimiz bu!

Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Akşener;
Sizin dört ortağınıza çıplak gözle değil, projektörle baksanız bile
laikliğin kırıntısını göremezsiniz. Ortaklarınıza dürbünle baksanız bile
“Atatürk Sevgisinin” kırıntısını bulamazsınız!

Ya yanlıştan dönün ve gelin birlikte bu organize suç şebekesini layık oldukları yere koyalım, ya gidin AKP ile ittifak yapın, Türk Milletini aldatmayın…

Herkes iyi bilmeli ki, bizler kanımızın son damlasına kadar mücadelemize devam edeceğiz.
Eğer Türk Milleti yenilirse, sorumluları Kılıçdaroğlu ve Akşener olacaktır.
Allah Türk Milletini korusun ve hepimize aklımızı kullanmayı nasip etsin!
Akıl, kullandıkça bitmez ki! Aksine daha da çoğalır…

Not; Atatürk’ün “Ehven-i Şer, en kötü şer’dir” sözünü kimse unutmasın!

Sağlık ve başarı dileklerimle 05 Haziran 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı

Bunu paylaş: