Değerli okurlar, milleti sorunlar sarmalına atan AKP iktidar yönetimi ve koşulsuz destekçileri, uygulamalarında çözümsüz kalınca çareyi sürekli sabır talep etmede arıyor. Kökeni Arapça şabr’dan gelen Erdoğan klasiği sabrın anlamı; başa gelen haksızlığa, zulme ses çıkarmadan beklemek, tahammül etmek ve katlanmaktır. İyi de nereye kadar. Ucu açık…Peki milletin bu talep karşısındaki ruh hali ne? aldatıldığını, görmezden gelindiğini, taleplerine kulakların tıkandığını, haksızlıklara uğradığını, özgürlüklerinin kısıtlandığı ve yıllardır sabretmesine rağmen vaat edilen mutluluğu bir türlü yakalayamıyor ve çaresizlik girdabına kapılarak kendim ettim, kendim buldum modu ile teselli olma şeklindedir. Eyvah ki ne eyvah…
Pakistan asıllı ABD vatandaşı, Nouman Ali Khan sabrı: “Duygularınızı şişelere doldurup durmak değil sabır. Çünkü, Aslında biriktirilen şey barut tozudur ve en sonunda patlar.” şeklinde ifade ediyor. İktidar yönetimine, sabır talep ettiğiniz milletimiz duygularını şişeye doldurmakta olduğunu hatırlatırım. Artık siyasete malzeme yaptığınız “kaderinse çekersin, kısmetse çözülür, nasipse olur, sabrın sonu selamettir!” güzellemeler de fayda etmeyecektir bilesiniz. Sabır talep eden Erdoğan’a sorarım;
Topraklarımızı yabancılara satacaksın, uyuşturucuların merkezi haline getireceksin, kaçakçıların uğrak yeri yapacaksın, mafya bozuntularıyla el ele olacaksın, yolsuzluk-yoksulluk ve yasakları legal hale getireceksin, Cumhuriyetin değerlerini yok pahasına satacaksın, saray ve eşrafına kepçeyle verirken emekçilerimizi yok sayacaksın, ülkenin demografik yapısını değiştirecek sığınmacılara ensar-muhacir kılıfında kucak açacaksın, bebek katili APO’yu serbest bırakmanın çabası içerisinde olacaksın, bir kuruş vermeden yaptık dediğiniz hazine garantili işler için torunlarımızı dahi borç batağına sokacaksın sonra da sabır talep edeceksiniz öyle mi? bu sabır barutu patlamayacak mı?
Değerli okurlar; bildiğiniz üzere, Havalimanı baskınında 45 kişiyi öldüren ve 46 defa müebbet cezası alan İŞİD’lileri serbest bırakan, yerli ve milli olduklarını her seferinde ifade eden Erdoğan ve Bahçeli bir yandan bebek katili APO’yu serbest bırakmanın önünü açmaya, BOP projesi gereği ülkenin federatif bir yapıya dönüşmesi için sessiz ve derinden altyapı çalışması yapmaya, iti-uğursuzu-hırsızı ve arsızı sokaklara salarak ülkeyi yaşanmaz hale getirmeye, düşüncesini söyleyenleri içeri atmaya devam ederken, ekonomik ve sosyal alanda ülkemiz insanına cehennemi yaşatmakta ve sonra da milletimizden “fedakarlık ve sabır” talep etmekte öyle mi? Yapma ya….
Ekonomist Erdoğan’ın, yeni ekonomi modeli olan “SABIR” gereği vatandaşlardan her fırsatta “fedakarlık ve sabır” istemesine birkaç örnek;
Dedi de yıl 2025 hala olumlu bir gelişme yok değil mi? millete Cehennemi yaşatacaksınız sonra da Sabredin diyeceksiniz öyle mi? Neyin sabrı? Allah aşkına neyin sabrı?
Değerli okurlar, yolsuzluklara bulaşan bir devlet başkanı birilerinin şantajına açık hale gelir. İşte talep edilen sabrın selametle sonuçlanmadığı ülkemizde özellikle, 2019 yılı ve sonrası başta ABD olmak üzere emperyal güçlerin tüm isteklerini gerçekleştiren şantaja açık bir yönetim var. Örnek mi?; terörle mücadele ediyoruz deyip İŞİD petrollerini Power Trans üzerinden dünyaya pazarlandığını tespit eden Rusya yönetimi, sevkiyatın uydu görüntülerini yayınlarım tehdidi sonrası bize sattığı S-400 savunma füzesi ambarlarımızda çürüyor. ABD temsilciler meclisinin, Erdoğan’ın mal varlığını araştırma önerisini gündeme taşıması ve kabul edilmesi ve HALKBANK dosyası ile birlikte, dün olduğu gibi gelecekte de hep şantaj malzemesi olarak kullanılacağından Erdoğan’ın “fedakarlık ve sabır siyaseti” de dozunu arttırarak devam edecektir. 3.Ocak.2025
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
DENİZ
17 gün önceÇEVRE
05 Ocak 2025ÇEVRE
05 Ocak 2025ÇEVRE
05 Ocak 2025DENİZCİLİK
05 Ocak 2025ÇEVRE
05 Ocak 2025DENİZCİLİK
05 Ocak 2025