Yaklaşık 26 yıl önce, 71 yaşındaki Şehmus Erginoğlu, Türkiye’nin güneyindeki Mardin şehrindeki bir çorak arazide bir şeyler yapmaya karar verdi. Önce bölgedeki çöpleri temizledi, sonra su boruları döşedi ve sonunda fidan dikmeye başladı. Bugün çöplük arazi ve yakındaki alanlara 20 bin ağaç dikilmiş vaziyette çöplükten ormana dönmüş arazi ise yaklaşık 11.000 ağaçlık küçük bir ormana ev sahipliği yapıyor.
Erginoğlu, kendi zamanında ücret almadan ağaçları büyütmekle uğraşıyor. Güneşin olduğu her gün ağaçlarla ilgilendiğini ancak yağmur yağdığında çalışmaktan kaçındığını söylüyor. Yıllar içinde bölgedeki doğal kaynaklardan yaklaşık 50 kuyu da yaptı. Bunları yarattığı ormanı sulamak için kullanıyor. “Bundan para kazanmıyorum ama bana mutluluk veriyor. Ağaçlar meyve verdiğinde insanlar buraya geliyor. Meyve yiyorlar, ağaçların altında oturuyorlar ve mutlu oluyorlar,” diyor.
Eski kamyon şoförü, Mardin’e 20.000 ağaç diktiğini, 11.000’inin tek bir orman oluşturduğunu ve diğerlerinin şehrin farklı bölgelerine kümelendiğini söylüyor. Ayrıca komşu köylere de ağaç dikmiş ve yetiştirdiği toplam ağaç sayısının 30.000’den fazla olduğunu tahmin ediyor. İnsanların arkadaşlığından çok ağaçların arkadaşlığını tercih ettiğini söylese de Erginoğlu, başkalarına neşe getirmesinden hoşlanıyor. “İnsanlar öldüğünde, paralarını öbür dünyaya götüremezler, ancak yaptıkları iyilikler onlarla birlikte gelir.” Erginoğlu, gençliğinde kamyon şoförü olarak çalıştı, Türkiye’nin dört bir yanına ve Irak, Suudi Arabistan ve diğer Orta Doğu ülkeleri gibi ülkelere seyahat etti. Biriktirdiği parayı, kendisine çam ağaçları için fidan sağlayan Türk yetkililerin yardımıyla ağaçlara bakmak için kullanıyor.
Çevre aktivistleri, sanayileşme ve kentleşmenin ülkenin ekolojisini etkilediği ve yeşil alanların kaybolmasına yol açtığı konusunda uyardı. Türkiye hükümeti, ülkedeki orman sayısını artırmak amacıyla her yıl 11 Kasım’da kutlanan Ulusal Ormancılık Günü gibi projeler başlattı ancak aktivistler aynı zamanda Türkiye’nin kuzeybatısındaki İda Dağı gibi bölgelerde hükümet destekli ormansızlaşmaya karşı protesto gösterileri düzenliyor. Yerel halk ve çevrecilerin itirazlarına rağmen yetkililer, bölgede altın ve bakır aramaları için uluslararası madencilik devlerine lisans verdi.
Erginoğlu, anne ve babasının vefatından sonra başka birinin ‘hayatına girmesini’ istemediği için hayatı boyunca bekar kaldı. Hepsi evli ve çocuklu altı kardeşi olduğunu ve servetlerini çocuklarına aktaracaklarını açıklıyor. Bunun yerine diktiği ağaçlar aracılığıyla tüm insanlara bir miras bırakmayı tercih ediyor. “Yazın binlerce insan ağaçlardan meyve yemeye geliyor,” diyor. “Elbette hepimiz bir gün öleceğiz. Ancak o zamana kadar mutlu olmak, başkalarını mutlu etmek ve arkamda kalıcı bir şey bırakmak istiyorum.”
News
