Taşımacılık ile uğraşanlar ‘’Konşimento değişimi ya da Çifte Konşimento ‘’ olayını bilirler. Yani bir ülkeden çıkan malın cinsi ya da gideceği yer aynı yük için 2 ayrı konşimento düzenlenerek konşimentolara farklı tahliye limanları ve alıcılar yazılabilir ya da ”To Order ” yani bizdeki karşılığı ” Emre ” yazılarak yolda gemiye emir gelmiş Alıcı tahliye Limanını değiştirmiş gibi yapılarak malın gerçek alıcısı ve Tahliye Limanı gizlenebilir. Öyle ya ticaret yapan Tüccar parasını ödediği malı istediğine satabilir. İsrail’in bu malları almam demeyeceği açık ve nettir.
Geçmişte boykot varken İsrail’e ve ex Sovyet ülkelerine ya da oralardan Türkiye’ye yapılan taşımacılıklarda bu sıklıkla yapılan bir uygulama idi.
Burada sadece varma limanı değişikliği yapılmakta idi. Ex Sovyet ya da Karadeniz ülkeleri ile yapılan ticarette ise malın cinsi ve miktarı değiştirilerek uygulanmakta. Yani mal o ülkeden çıkarken hurda vs şeklinde ucuz ya da tonajı düşük olarak çıkıp varma limanı/ülkesinde ise gerçek cinsi ve miktarı ile yazılarak hazırlanan yeni bir set Konşimento ile Gümrük çıkış Konşimentoları değiştirilip gümrüğe verilir.
Bunu önlemenin yolu iki ülke arasında gümrüklerin irtibatlandırılmasıdır yani elektronik ortamda birbirlerine Konşimento göndererek bu işi çözebilirler ancak ülkeler menfaatları gereği bazen gerçek ticareti değil bu hileli sistemi devam ettirmek isteyebilirler bu durumda varma ülkesinden gönderilecek Konşimento eski yani yükleme limanında hazırlanan Konşimento olacaktır.
Şimdi eğer Saray ciddi ise Türkiye özellikle Mersin İskenderun limanlarından çıkan malları geçmişle kıyaslı açıklamak durumundadır. Eğer mal çıkışında azalma gözükmüyor ise o mallar çifte konşimento ile başka ülkeye başka limana gidiyor gösterilip mallar diğer Konşimento seti ile İsrail’e gitmeye devam edecektir yani iç kamuoyu işte İsrail’e mal satmıyoruz diye kandırılacak ancak o mallar İsrail’e gitmeye devam edecektir.
Bu arada 1 milyon Filistinlinin Türkiye’ye geleceği gönderileceği vs haberleri dolaşmaktadır. Maliye Bakanının fellik fellik kredi bulmak için dünyayı gezdiği bu günlerde İsrail lobisi etkisi ile bu kredileri bulamayacağı ya da alamayacağı açık net ortadadır. İngiltere ve ABD başta tüm Avrupa ülkelerinde bankerlerin tepe yapısı İsrail lobisi ile beraber çalışırken kredi bulunması hayaldir de 1 milyon Filistinlinin ülkeye sokulması koşulu ile bu belki Türkiye için belki kredileri açtırmak için anahtar rolü görecektir ancak bunun İsrail’e boşaltılan bu Hamas kontrolündeki toprakları hediye etmek olacaktır.
Eğer bu 1 milyon Filistinli Türkiye’ye değil de Kuzey Kıbrıs’a gönderilecek ise adada fiili olarak Türk devleti yok olacak demektir öyle ya 350 bin civarındaki nüfusun yaklaşık 3 katı Filistinlinin gelmesi ile Kuzey Kıbrıs Türk Devletinin ruhuna Fatiha okumak ve Kıbrıs Türklerinin devletlerine ayaklanması kaçınılmaz olacaktır. Kuzey Kıbrıs Türk devleti, Türkiye için üs olmanın yanı sıra bölgede Uçak gemisi rolünü de oynamaktadır.
Milli Savunma Bakanımızın ortada fol yok yumurta yok iken durup dururken üstelikte Donanmamız Subay Astsubay açığı ile boğuşur iken Uçak gemisi almamız gerektiğini söylemesi kapalı kapılar ardında Kuzey Kıbrıs satıldığı için midir?
ÇEVRE
21 Kasım 2024ÇEVRE
21 Kasım 2024ÇEVRE
21 Kasım 2024DENİZCİLİK
21 Kasım 2024ÇEVRE
21 Kasım 2024DENİZCİLİK
21 Kasım 2024ÇEVRE
21 Kasım 2024