Değerli okurlar, resmi kurumlar tarafından açıklanan verilerin gerçekleri yansıtmaması oldukça manidar. Örneğin; AKP devletinin kurumlarından TÜİK’in enflasyon sepetinde hangi ürünlerin baz alındığı bilinmeyen hesaplamalarıyla tespit ettiği ve yaşanan gerçek enflasyonun çok çok altında bir oran ile emekçilerin hakkının gasp edilmesine aracı olması gibi. Bundan dolayı da bu iktidar döneminde asgari ücretliler, emekliler ve çalışanlar çok ciddi bir yoksulluk ve fakirlik çekiyor.
Ayrıca; Hazine ve Maliye Bakanlığı GİB tarafından hazırlanan ve 27 Kasım günlü Resmi Gazetede yayımlanan tebliğ ile de YDO(Yeniden Değerlendirme Oranı) yüzde 43.93 olarak açıklandı. Söz konusu tebliğ gereği 1.Ocak.2025 itibarıyla; emlak vergisi, çevre temizlik vergisi, motorlu taşıtlar vergisi, damga vergisi, özel iletişim vergisi, trafik cezaları, veraset ve intikal vergisiyle ehliyet ve pasaport harçları, araç muayene ücretleri, kabahatler kanununa tabi idari para cezaları ve yurt dışı çıkış harçları yüzde 43.93 oranında arttırıldı.
Oynanmış bu veriler doğrultusunda, AKP iktidarı asgari ücrete yüzde 30, memur ve memur emeklisine yüzde 11.54, SSK ve Bağ kur işçi emeklisinin zammı da 15,75 oldu. Bu vahim durum yanında kök maaş üzerinden değerlendirme yapılacağından milyonlarca emekli 2024 yılında aldıkları maaşlarını almaya devam edecekler. Yani, enflasyonu belirlerken rakamlar üzerinde oynayarak emekçilerin hakkı olana el uzatan hak ve hukuktan uzak AKP yönetimini tüm emekçiler adına şiddetle kınıyorum. Milletin hakkını gasp etmeyi görev kabul eden AKP yönetimine sorarım. Siyasi çıkarlarınız için dinimizi tepe tepe istismar eden sizlerin bu anlayışı, gerçek dinimizin neresinde yer alıyor acaba?
Hangisi gerçek; YDO doğru ise TÜİK verileri yanlış, TÜİK verileri doğru ise YDO yanlış. Gördüğünüz gibi devletin iki kurumunun verilerinin tutarlı olmadığı ortada. Gerçek bizde. Bizler sahada neyin ne olduğunu yaşayarak görüyoruz ki, bunlar haklarımızı gasp ediyorlar. Dinimizde kul hakkı yemek helal olmuş da bizler mi bilmiyoruz.
Siyaset arenasına anketler bazında bakacak olursak hep Erdoğan’a rakip olacak adaylardan şu aday şu kadar oy alıyor değerlendirmeleri görüyoruz. Oysa; Anayasa gereği Erdoğan TBMM karar almaz ya da Anayasanın ilgili maddeleri değiştirilmez ise aday olamaz. Durum bu iken muhalefet partileri ne yapıyor peki. Sanki Erdoğan’ın adaylığını kabullenmiş gibi bir tavır takınıyor. Bunlar mı muhalif seçmenleri temsil ediyor. Tüm bu tutarsızlıklara sebep milletin kendisi değil, milleti ezdiren tek dertleri koltuklarından aldıkları gücü korumaya çalışan, başta CHP olmak üzere TBMM’de yer alan vekillerdir vekiller. Tek gerçek bu değerli okurlar.
8.Ocak.2025
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
DENİZ
21 gün önceÇEVRE
08 Ocak 2025ÇEVRE
08 Ocak 2025ÇEVRE
08 Ocak 2025DENİZCİLİK
08 Ocak 2025ÇEVRE
08 Ocak 2025DENİZCİLİK
08 Ocak 2025