Öncelikle temel iki konuda anlaşmamız şart!

1)Siyasi Partiler, Genel Başkanların ve parti üst yönetimin malı değildir, hepsi Türk Milletinindir.
2)Muhalefet partilerinin Genel Başkanlarının, “Biz tehlikeyi görmedik, tehlikeyi durduramadık ama TBMM’de mücadele ettik” demeye hakları yoktur.
Ya beceriksizdirler ya da suç ortağı!

Dünkü yazımızda şu gerçekleri tespit etmiştik;
Milli Ordu çökertilmiştir/Hukuk yok edilmiştir/Ekonomi çökertilmiştir/Eğitim’de birlik yok edilmiştir/Sağlık sistemi işlemez haldedir/Tarım bitirilmiş, çiftçi tarımdan uzaklaşmıştır/Ülkemizin binlerce yıllık kültür değerleri ayrıştırılmıştır.

Türk Milletinin sorması gereken soru şu olmalı;
“Bunlar olmadı mı? Sizler muhalefet partileri olarak neden engel olmadınız?
Başımızın belaya girmesine engel olamadı iseniz, nasıl düzelteceksiniz?
Size neden güvenelim?”

Aziz Türk Milleti;
İktidardaki AKP-MHP-Destici ve Perinçek ortaklığının, Türk Demokrasisine ihanet içinde olduklarını bir avuç tarikat-cemaat artığı ve bölücüden başka bilmeyen, kabul etmeyen kaldı mı?

Peki, birbiriyle dünyaları ayrı olan Millet İttifakı Partileri, AKP’yi sandıkta yenip Türk Milletini huzura kavuşturabilecek mi?
6 Partinin ülkenin temel meselelerinde birliktelikleri var mı?
Örneğin 6 Parti Genel Başkanı, T.C Devletinin geleceğinin teminatı olan, Anayasanın değiştirilemez maddeleri hakkında aynı mı düşünüyor?
Ulus Devlet ve Üniter yapıda fikir birliği içindeler mi?
Atatürk İlke ve Devrimlerinde ve Cumhuriyet değerlerinin yaşatılmasında beraberler mi? Laiklik İlkesinde uyum içindeler mi?
Ekonomi politikaları ne olacak?
Neoliberal politikalara devam edecekler mi?
Sosyal adaleti nasıl gerçekleştirecekler?
10 milyon sığınmacının çabuk gönderilmeleri konusunda ittifak halindeler mi? Demografik yapımızın değişmesine karşı çıkacaklar mı?
Hizbullah-El Kaide- El Nusra-İhvan gibi örgütler hakkında fikir birliği var mı?
Ülkemizin altına dinamit koyan tarikat-cemaatler hakkında ne düşünüyorlar?

Bu sorulara doğru yanıt alabilmek için Sayın Genel Başkanların bu konulardaki beyanlarına itibar etmeliyiz;
Akşener, 6’lı deklarasyonu hazırlaması ve Türk Milletine takdiminde FETÖ için özlemle cesur tivitler atan Prof. Dr. Bahadır Erdem’e görev verdi, o da ülkenin eyaletlere ayrılmasını deklarasyona yerleştirdi.
Ayrıca kendisi, Atatürk düşmanı N. Fazıl Kısakürek için ölüm yıldönümünde onu göklere çıkaran tivitler attı! Hz. Ömer’den Çiller’e, Bahçeli’den FETÖ’ya, AKP Kurucu üyeliğinden Türk Generallerine Zevzek diyen Asena’ya uzanan bu zik zaklı çizginin nerede duracağını, Akşener’in Türk Milletine açıklayıp, inandırması gerekmiyor mu?

6’lı ittifakın en kararlı ve değişmeyeceğini iddia eden kişisi Davutoğlu’dur!
Suriye politikasının mucidi olarak, başımıza belaları açan kendisi!
Sığınmacılar gönderilmeyecek diyen o!
İstikşafi görüşmeler diye Kılıçdaroğlu’nu aldatıp anayasa ihlal suçu işleyen o!
7 Haziran-Kasım 2015 arası ülkedeki katliamların sorumlusu o!
Hırsız Bakanları Yüce Divana göndermeyen yine o!
Erdoğan “Defol” deyince koltuğu bırakan ama Erdoğan’a yaranmak için yıllarca AKP’de duran o!

Kendisine bağlı olan Halkbank’ta, tarihimizin en büyük dolandırıcılığından habersiz olan (!) Cumhuriyetin tüm eserlerini iki-üç yıllık gelirleri karşılığında peşkeş çeken, Telekom’u satan İngiltere’nin Prensi Babacan değil mi?

“Türkiye’nin Said-i Nursi gibi bir lidere ihtiyacı var” diyen Gültekin Uysal’ın kendisi değil mi?
Karamollaoğlu, Sivas katliamında Sivas Belediye Başkanı değil mi?

Aziz Türk Milleti;
Ülkemizin geleceğinin teminatı olduğunu söyleyen 6’lı ittifaktaki durum, ekip lideri CHP dışında böyle! Gelelim, ekip başı Kılıçdaroğlu’na;
2010 yılında getirildiği CHP Genel Başkanlığından bu yana, Kılıçdaroğlu çizgisini hep korudu!
Atatürk’ü “Dersim Katliamcısı” diye suçlayan milletvekiline ve Seyit Rıza’ya hep sahip çıktı! “Atatürk’ün Askeri olmak faşizan bir düşüncedir” diyen Canan için özel miting yaptı! Abdullah Gül’e inanıp, Ekmelettin’i aday yaptı!
Muharrem İnce’yi CB Adayı yapıp, desteklemedi!
Tüm kamuoyu yoklamalarında %60’tan fazla oy alan Mansur Yavaş’ın CB Adayı olmasına karşı çıkan o!

Aziz Türk Milleti;
DOĞRU Parti olarak bizler, kimseden korkmadan inandığımız doğruları muhataplarımızın yüzlerine söylemekten de çekinmeyiz.
Bizler Atatürk’ün askeri olmakla gurur duyan vatan evlatlarıyız.
“Geliyor gelmekte olan” yalanı önümüzdeki dönemi, Amerika kontrolünde “İkinci Neo-liberal politikalar ile light AKP benzeri yönetiminde geçirmek için planlanan bir projedir. Her ay ABD Ankara Büyükelçisine brifing verenlerle, gönlünde hala FETÖ aşkı olanlarla, aklı “Serok” olmakta kalanlarla, AKP Organize suç örgütü yıkılmaz.
AKP, demokratik yolla yıkılacaksa ter çare sensin aziz Türk Milleti!
Sen ayağa kalkacaksın ve öz evlatlarına görev vereceksin. Kurtuluş buradadır…

Sağlık ve başarı dileklerimle 29 Mayıs 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı