Sabah-sabah Merkez Bankası Başkanı ve Nebati Bakan, “Reisim kasa tamtakır, para kalmadı” diyerek Erdoğan’ın sinir katsayısını bir anda zıplattılar!
Erdoğan o sinirle, 9 yıl önceki Gezi Olaylarını hatırladı ve ağzından Türk Milleti için Çürük-Sürtük lafları çıkıverdi. Herkes onu eleştirdi! Kimse, yahu o da insandır, onun sinirlenmeye hakkı yok mu, demedi! Halbuki kendisi, çok önemli bir buluşa imza atmış bir dâhidir. Bakın anlatayım;
Çürük-Sürtük sözleri üstüne entel-dantel-sanatçı-aydın-gazeteci-köşe yazarı takımı var ya, neler söylediler, neler yazdılar!
“Kaba Adam-Tarih cahili-Sığ bilgili-Diktatörcü-Ayrımcı” vesaire, vesaire…
Ondaki cevheri kimse göremedi bilemedi. Öğünmek gibi olmasın ama taa ki biz bulana kadar. Eee bu da bizim size bir nevi kıyağımız olsun.
Alkış-tezahürat istemez, işimiz bu…
Erdoğan, Soma’da Belediye binasının önüne kurulan kürsüden halka hitap ediyordu. Birdenbire o nankör halktan, o anarşist halktan, o gezici halktan, o çürük ve sürtüklerden biri, sanki maden kazasını Erdoğan yapmış gibi, sanki madenciliğin fıtratında ölüm yokmuş gibi, sanki maden sahibi, Bilal’in vakfına balya-balya döviz indirmiş gibi “Katil Erdoğan” “Hükümet İstifa” diye bağırmasın mı?
Erdoğan şaşırmıştı. Şahsının yüzüne (!) karşı ilk defa açıkça bağırılıyordu!
Bu bir isyandı! Şaşkınlığını üzerinden atar atmaz, “Ahlaksızlar” diye bağırıp, halkın üzerine yürümeye başladı. Binlerce polisten oluşan koruma ordusu da havadan-karadan harekete geçti. Herkes kaçışmaya başladı.
İsyancılardan birisi, markete kaçmıştı. Markete kaçan “Haşhaşin’i” korumalarına gösteren Erdoğan, “Yakalayın şunu” dedi ve markete yöneldi.
İsyancı-Asi-Haşhaşin-Çeteci-Darbeci adamı gören Erdoğan “KAÇMASANA LAN İSRAİL DÖLÜ” deyip, adama tokatı patlatıverdi!
İşte o an bendeniz, Erdoğan’daki “İnsanların Döllerinin Kökenini Keşfetme Yeteneğini” anladım. Aman Allah’ım, bu ne üstün bir meziyetti!
Binlerce Bilim İnsanı, son derece gelişmiş laboratuvarlarda yıllarca uğraşıp, çeşitli DNA testleri yapmalarına rağmen, insanların döllerinin kökenini bulamamışlardı ama bizim Erdoğan, “Tak” diye bakıp “şak” diye anlıyordu!
Düşündükçe Erdoğan’ın bu “Allah Vergisi Yeteneğini” daha önce defalarca sergilediğini anımsadım.
Bir AKP Grup toplantısında, Mısır’da öldürülen Sema için hüngür-hüngür ağlamış, Gezi’de ölenlerden özellikle Berkin Elvan’dan hiç bahsetmemişti.
Ertesi hafta mitingde, Berkin’in annesini binlerce kişiye yuhalatmıştı!
Niye böyle yaptı diye düşününce buldum.
“Berkin alevi dölüydü”, bu yüzden ufacık çocuğu hatırlamamıştı bile…
Erdoğan Başbakan iken, TBMM de Bütçe görüşmeleri yapılıyordu. Muhalefet partilerinden birinin Genel Başkanı konuşuyor ve Erdoğan’ı yerden-yere vuruyordu ama nazik bir üslupla.
Erdoğan’ın oturduğu yerden kızardığını gördük. Kamera o anda yüzüne zum yapınca Erdoğan’ın ağzından dökülen sözleri anladık ve donduk kaldık!
Erdoğan açıkça “Or…pu dölü diyordu…
Erdoğan doğuştan yetenekliymiş de biz bilememişiz.
Erdoğan’ı çekemeyenler, yine “Bölücü-Ayrımcı- Küfürbaz-Kabadayı” diye eleştireceklerdir. Bence yanlış yaparlar.
Eleştirileceğine bu yeteneğinden yararlanmak gerekir.
Örneğin ben Obama’nın-Putin’in- Merkel’in döllerinin kökeninin Erdoğan’ın ağzından açıklanmasını çok isterdim!
Düşünebiliyor musunuz, Erdoğan Birleşmiş Milletler Genel Kurulunda;
“Eyy Hitler Dölleri- Eyy Deli Petro Dölleri- Eyy Yamyam Dölleri” diye konuşuyor! Dünya, Erdoğan’ın önünde saygıyla eğilmez mi?
Eyy Nobel, aç gözünü de Döl Bilimcisi nasıl olurmuş gör…
Sağlık ve başarı dileklerimle 06 Haziran 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
ÇEVRE
21 Kasım 2024ÇEVRE
21 Kasım 2024ÇEVRE
21 Kasım 2024DENİZCİLİK
21 Kasım 2024ÇEVRE
21 Kasım 2024DENİZCİLİK
21 Kasım 2024ÇEVRE
21 Kasım 2024