Değerli vatandaşlar, AKP kurulduğu günden beri siyasal İslam’ın bir parçası olarak kurucuları ve bazı üst düzey yöneticileriyle birlikte, kurucu değerlerin ortadan kaldırılması noktasında halkımızı dini ve milli duygular üzerinden istismar ederek siyasi çıkarlarına alet etmişlerdir. Kurucu liderimiz Atatürk’e sözlü ve fiili saldırılarda bulunulma- sına sessiz kalınması başta olmak üzere kurucu değerler arasında yer alan din ve devlet işlerinin ayrılması olan laiklik ilkesinin AKP yönetimince kaldırılması hedefi doğrultusunda dinimizin istismarı ne yazık ki AKP siyasetinin bir parçası haline getirilmiştir.
AKP ve türevlerinin bu hedefe ulaşma arzusu, özgürlükler şemsiyesi altında dini sembollerin kullanılması, camilerde görevli imamların hutbelerde siyasi söylemlerde bulunması gibi planlı ön uygulamalar demokratikleşme ve insan hakları açısından olumsuz bir duruma sebebiyet vermektedir.
AKP iktidarları amaçlarına ulaşmak için yargı, yürütme ve yasama organlarını pasifize etmek suretiyle kendisini seçen halkımızı bir kişinin vereceği kararlar doğrultusunda yönetilmeye mahkum ederek, Türkiye’nin demokrasi, insan hakları ve adalet gibi temel değerlerinin ortadan kalkmasına neden olması yanında camilerimiz dinini Allah için yaşamak isteyenlerin mekanı olmaktan çıkarılıp Atatürk ve kurucu değerlere karşı AKP’nin arka bahçesi haline dönüşmüştür. Bazı örnekleri hatırlatmak isterim;
Değerli vatandaşlar, bu kişiler hakkında ne diyanet, ne yargı ne de iktidar da olan AKP yönetimleri tarafından bir işlem yapılmaması durumu halkımızın en az yarısını tedirgin etmektedir. Atatürk ve kurucu değerlere saldırının bana göre en önemli nedeni laiklik ilkesinin varlığıdır. AKP ve türevlerinin Anayasa değişikliği ısrarı bu varlık nedeniyle de zamanlama açısından oldukça manidardır. Yanılmayı temenni ederim.
Herhangi bir insanı, kimsenin tekelinde olmayan dinimizin kaynağı gibi görmek, onun hata yapmayacağına inanmak ve onun söylediği her şeyi tereddütsüz kabul edebilecek bir inanca sahip olmak, sapkın bir din anlayışıdır. DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak inancında samimi olan halkımıza böyle sapkın bir inancın, İslam’ın özüne aykırı olduğunu hatırlatmak isteriz. Müslümanın iradesini ve aklını başkalarının(tarikat ve cemaat) emrine vermesi kadar İslam’ın ruhuna aykırı bir tutum ve davranış düşünülemez.
Günümüz iktidarının da içerisinde olduğu din istismarcıları, farklı düşünenleri dışlar, kendilerine biat etmeyenleri ötekileştirir, kayıtsız şartsız bağlılık istediğinden aile, millet, kültür ve kimlik bağlarını zayıflatır, özellikle siyasi çıkarları uğruna yalanı, şantajı, şiddeti, ikiyüzlülüğü ve hırsızlığı, meşru görür. Böyle bir ortamda huzur, istikrar, bilim, özgürlük ve demokrasi olmaz. İşte bu nedenlerle DOĞRU PARTİ, devletin herkese karşı tarafsız olması kuralı gereği barışın teminatı olan Laik ve Demokratik Cumhuriyet’in savunucusu ve bekçisidir. Nokta. 14.Eylül.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)
DENİZ
8 gün önceÇEVRE
26 Aralık 2024ÇEVRE
26 Aralık 2024ÇEVRE
26 Aralık 2024DENİZCİLİK
26 Aralık 2024ÇEVRE
26 Aralık 2024DENİZCİLİK
26 Aralık 2024