Dün Ankara’da yoğun bir gün geçirdik.
AKP+MHP+Pirinçek-Testici ortaklığı, yargıyı kullanarak, DOĞRU Partiye tuzak hazırlamakla meşguller.
Siyaset mi yapacağız, Türk Milletini uyarmaya mı çalışacağız, yargının kurduğu tuzaklara karşı kendimizi ve partimizi mi koruyacağız? Anlayamadık!

Bu sitemimizi kimse, bir yılgınlık vesilesi olarak algılamasın.
Hem işimizi yaparız, hem de bizlere hazırlanan tuzakları, hazırlayanların kafalarına geçiririz.
Eşkıyanın siviline de, rütbelisine de, cüppelisine de hiç boyun eğmedik!
Sedat Peker’in adını duyunca sinir sistemleri alt üst olan kriminal siyasetçilere ve cüppesini kiraya vermiş naşereflere de hadlerini yasal yollardan bildiririz, evvelallah!

Dün, İçişlerinde görev yapmış kıymetli bir vatansever bürokrat aradı ve bizi dehşete düşüren şeyler söyledi! “İçişleri Bakanının talimatıyla son bir haftadır özellikle İstanbul’da günde 30-40 BİN (Otuz-Kırk BİN) sığınmacı, Türk Vatandaşı yapılıyor. Önümüzdeki günlerde size bazı belgeler ulaştıracağım!”

Şoka uğramış gibi oldum ve ağzımdan yazının başlığı olan kelimeler döküldü;
İnşallah doğru değildir!
Dedim ama bu işin inşallah-maşallah ile düzelmeyeceğini en iyi bilenlerdeniz.

Gelin birlikte, bu çılgınlığın yapılabilirliğini birlikte araştıralım;
Türkiye’de iktidar olan siyasi kadro yolsuzluk-hırsızlık yapar mı?
Türkiye’de yargı erkinin bir kısmının da çürüdüğü doğru mu?
İktidardakilerin içinde, malvarlıklarının hesabını verebilecek bir kişi var mı?
“Seçim Güvenliğini Sağlamak” öncelikli görevi olan Bakanın, ülkedeki her büyükbaş kriminal suçlu kişiler ile poz-poz fotoğrafları yayınlandı mı?
Sözün Özü; Milletin parasını, devletin malını, gençlerin sorularını çalan bir çete, seçimlerde her türlü hileye başvurarak OY ÇALAR MI?
Lütfen bu sorulara siz yanıt verin!

Seçim güvenliğini sağlamak, vatandaşın oyunun, şeffaf-adil-eşit şekilde sandığa girip, aynı şekilde çıkması, ıslak imzalı tutanaklara bağlanması öncelikli olarak Ana Muhalefet Partisine ve TBMM’de Grubu bulunan Muhalefet Partilerine düşer. Hazine Yardımı olarak milyonlarca lira alanlar bunlar. Oturmuş sistemleri, bilgisayar bölümleri olanlar bunlar. Bunlar vatandaşın oyuna sahip çıkmalıdır.

Çıkıyorlar mı? Önümüzdeki seçimler için “OY HIRSIZLIĞINI” önleyebilecekler mi?
Kılıçdaroğlu, “Biz, 6 parti seçim ve sandık güvenliğini sağlayacağız, emin olun” dedi! Bu kez, yazının başlığının tersini söylüyorum; İNŞALLAH DOĞRUDUR…

Aziz Türk Milleti;
21 Ağustos 2022’de bir yazı yazmıştım. Yazıda dediğim şu idi;
Kılıçdaroğlu, 4 ay önce Bursa-Nilüfer Belediyesinin bir açılışında, “Haziran 2023 seçimlerinde YENİ SEÇMEN sayısı 6 Milyon 300 Bin olacak” demişti.
Aynı Kılıçdaroğlu, 2 ay önce Aydın-Efeler İlçesinde, “Haziran 2023 seçimlerinde YENİ SEÇMEN sayısı 7 Milyon 500 Bin olacak” dedi!

12 yıllık (Sığınmacı istilası 2011’de başlamıştı) seçmen artışını ay-ay inceledik. 12 yılın seçmen artış oranı AYLIK 71 BİN-73 BİN arası idi.
Son seçim 31 Mart 2019’da oldu. Haziran 2023 seçimine kadar 51 ay var.
51 Ay x 73 Bin= 3 Milyon 723 Bin ediyor. Kılıçdaroğlu’nun dediği ile aradaki fark; 7.500.000- 3.723.000= 3.777.000 SEÇMEN

Ana Muhalefet Genel Başkanının, bu rakamı uydurmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle, hesabı üç Hesap Uzmanına şirketine daha yaptırdık. Sonuç aynı!

Bu rakamların siyaseten okuması şöyledir;
-Ya, Kılıçdaroğlu, kendi arkadaşları tarafından yanıltılmıştır,
-Ya, CHP’nin, seçim güvenliği ile yaptığını söylediği çalışmalarının tamamı fostur,
-Ya, Kılıçdaroğlu’nun görevlendirdiği arkadaşları, Erdoğan’ın seçim kazanması için çalışmaktadır. AKP, bugün yaptığı gibi, gerçek seçmen sayısına 4 Milyona yakın sığınmacıyı seçmen olarak eklerse, bizler itiraz ettiğimizde, Erdoğan; “bizzat Kılıçdaroğlu yeni seçmen sayısını 7,5 Milyon arttığını söylemedi mi” dese, kim yanıt verecek?

Bunlar çok ciddi iddialardır. Ekim ayının ilk haftası içinde, tüm Türkiye’de
31 Mart 2019 Yerel Seçimlerinde, hangi ilçelerde, o ilçelerdeki seçmen sayılarının %10 – %40’ı arasında seçmen kaydırıldığını (taşındığını) sandık-sandık, İlçe-İlçe açıklayacağız.
Ayrıca bu ilçelerde önceki seçimde hangi parti adayının Belediye Başkanlığını kazandığını, seçmen taşıması yaptıktan sonra ise hangi partilerin kazandığını, DOĞRU Parti olarak açıklayacağız.

Amacımız ve kıt olanaklarımıza rağmen, hiçbir partinin yapamadığını yaparak, Türk Milletinin namusu sayılan “Oy Hakkına” tamamen sahip çıkılmasını sağlamak ve gerçekleri ortaya dökmektir…

Mevcut muhalefet partilerinin, 31 Mart 2019’da yapamadıkların, Türkiye’nin bu kader seçiminde yapabilmelerini sağlamak için çalışıyoruz.

Hadi yazıyı Aşık Veysel’in bir dörtlüğüyle bağlayalım;
İstemem dünyanın saltanatını / Süslü giyimini, Arap atını,
Bilirsem Türklüğüm var kıymetini / Vatanım milletim bana kafidir…

Sağlık ve başarı dileklerimle 21 Eylül 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı