“Günlerdir “Devlet Yalan Söyler mi” diye tartışılıyor. Bir ülkede mafya, devlet haline gelmişse, muhalefet hala uyanmamışsa, o devlet yalan da söyler, oy da çalar!”!
Bu yazıda “Hırsız” kelimesi herhangi bir şahıs için söylenmemiştir.
“Hırsız”; Ahlaksızlığın ve yalanın üstüne insanları sömürmek soymak için kurulmuş iğrenç bir anlayışın adıdır.
Ama, bu açıklamaya rağmen birisi “Serdaroğlu beni kastetmiştir” derse kendi bileceği iştir! Kim kendine yakıştırıyorsa “Hırsız” nitelemesini istediği yerine yapıştırıp öyle dolaşabilir. Biz onu çok iyi tanıyoruz!
Hırsızlığın, yankesicilik- tırnakçılık- muslukçuluk- dolandırıcılık gibi çok çeşitleri vardır. Fakat en tehlikelisi, Siyaset ve Din Bezirganlığının bir şahısta toplandığı hırsızlık çeşididir.
Bunlar büyük hırsızlardır. Kasımpaşa bitirimhanelerinde bu tip hırsızlara bir hayranlık ifadesi olarak şunlar söylenir; “Usta öyle büyük hırsızdır ki, Allah’ın cebinden Peygamberi çalar, kimsenin haberi olmaz!”
Hırsız, oy çalar mı sorusunun yanıtına gelince;
Ülkedeki tüm sınavlarda, sınav sorularını yürütüp yandaş elemanlarına gizlice veren ve milyonlarca gencin geleceğini çalmaktan utanmayan hırsız, oy da çalar, fırsat verirseniz sandığı da çalar!
İnançlı insanları “Allah ile kandıran” onların saf ve temiz duygularını sömüren seccadeye dadanmış şeytanlar, önce mallarına-paralarına çöker, sonra da soyduğu zavallılara “Sabır ve Şükür” tavsiye eder.
Büyük Hırsızlarda utanma-acıma-merhamet hissi hiç gelişmemiştir.
Bu hisler, taş devri insanında ne kadar varsa, bunlarda da o kadar vardır.
Bunlar, ülkesinin değerlerini, binbir emekle meydana getirilmiş eserlerini yandaşlarına peşkeş çekip, bu işlemden kendilerine rant sağlamaktan çekinmezler. Örnek; “Telekom’un özelleştirilmesi soygunundan Türk Milletinin 24 Milyar Doları, Hariri ailesinin cebine gitmiştir. Akşener”
(Bizden yanıt; Niçin bize söylüyorsunuz? Ülkeyi beraberce yönetmeye talip olduğunuz Babacan’a söyleseniz ya!)
Kendi devletlerinin Merkez ve Devlet Bankalarını, babalarının malıymış gibi kullanıp, batırırlar!
Şehit kanlarıyla kazanılmış milletin malı olan toprakları satarlar!
“Oy Çalma ve Sığınmacıların vatandaş-seçmen yapılması hırsızlığına” karşı DOĞRU Parti olarak çok ciddi bir araştırma başlattık.
Memleket Partisi Genel Başkanı Sayın İnce ve Zafer Partisi Genel Başkanı
Sayın Özdağ’ın katkıları, destekleri için müteşekkiriz.
Türkiye’nin yüz akı “Veri Mühendisleriyle” çalışıyoruz.
Çalışmanın ilk bölümünden bir özetini bugün Sözcü Gazetesinde, ülkemizin duayen gazetecilerinden Sayın Çölaşan, değerlendirdi. Bu çalışmanın en önemli yönü, başımıza bela olan “TEK ADAM” yönetimini hayata geçiren 16 Nisan 2017 referandumunun “Hırsızlık ve Hile” ile kazanıldığının ispatlanmasıdır.
Çalışma tamamlanınca DOĞRU Partinin uzman hukukçuları, konuyu ulusal ve uluslararası yerlerde nasıl değerlendireceğimiz konusunda bizi yönlendirecekler!
Yaklaşık 10 gün sonra, bir başka duayen gazetecimizin desteğiyle, çalışmamızın ikinci kısmını sizlerle paylaşacağız. 1 ay sonra da, yetiştirebilirsek 81 İl ve 973 İlçedeki çalışmamız tamamlanacak.
İsteyen her Sayın Genel Başkanla, diledikleri her TV kanalında bilgilerimizi paylaşmaya hazırız.
Amacımız kimsenin karasını yüzüne vurmak veya siyasi prim elde etmek değildir. Fakat, Türk Milletinin namusu demek olan OY’u korumak ve hırsızlığı belirleyip yapandan hesap sormak biz Kuvvacıların doğal görevidir.
Atatürk’ün en yorgun ve en bezgin olduğu anda, yanındaki kahramanlara şöyle dediği anlatılır; “Türk Milleti dualıdır. Bizler bu alemde, gecenin zifiri karanlığında yürüyen kara karıncayı bile bir görenin olduğuna inanırız. Toroslarda yanan bir Çoban Ateşi varsa, bilin ki bizi kimse yenemez, çünkü Allah bizimledir!”
Ne mutlu Türküm diyene ve sözünden dönmeyene!
Sağlık ve başarı dileklerimle 01 Ekim 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
ÇEVRE
31 Ekim 2024ÇEVRE
31 Ekim 2024ÇEVRE
31 Ekim 2024DENİZCİLİK
31 Ekim 2024ÇEVRE
31 Ekim 2024DENİZCİLİK
31 Ekim 2024ÇEVRE
31 Ekim 2024