Tamam, Cumhuriyetimizin 100’ncü yılını coşkuyla kutladık. Kırmızı-Beyaz giyindik, şanlı bayrağımızı salladık, Ata’mızı ziyaret ettik, meydanları doldurduk, mutlu olduk!
İyi de ne oldu? AKP, korkup Cumhuriyeti yıkıp yerine Federal İslam Devleti kurma projesinden vaz mı geçti? AKP Genel Başkanı Erdoğan, bundan böyle Anayasal çerçevede görev yapacak mı? Yargı, AKP’nin boyunduruğundan çıkabilecek mi? Hiç biri olmayacak! AKP ve emperyal patronları yıkım projesine daha hızlı olarak devam edecekler. Çünkü devletin kurumları Anayasayı çiğniyor. Görmediniz mi? Anıtkabir’i korumakla görevli Türk Ordusu, Atatürk’ün huzurunda AKP sloganı atılmasına bile engel olamıyor!
Yobaz takımı son darbeyi, “Yeni Sivil Anayasa” ile vuracak.
TBMM’de bunu engelleyecek ve Türk Milletinin 29 Ekim’de Cumhuriyete sahip çıkma kararlığını, bu enerjiyi, sinerjiye çevirip siyasete aktaracak muhalefet partisi var mı? Bir tane bile YOK!
Bu yüzden “Yeni Sivil Anayasa” tuzağı gündeme gelince, bizler yani tüm
Türk Milleti sürekli, 7 gün 24 saat, sonuç alıncaya kadar eylemde olmalıyız. Başka çare yok!
Bu tarihi hesaplaşmayı can pahasına yapıp, “Karşı Devrim” denen emperyalist kumpası bir daha açılmamak üzere kapatmalıyız.
DOĞRU Parti bu mücadeleyi, tek başına kalsa da, tüm teşkilatlarıyla verecek Kuvayı Milliye ruhuna ve Atatürk’ün neferi olma yüreğine sahiptir…
Diyanet İşleri ve TRT Anayasal kurumlarımızdandır.
Anayasa’da bunların nasıl yönetilecekleri, tarafsızlık ilkesine uymalarının zorunlu olduğu açıkça yazılmıştır. Bu emirler Türk Milletinin emirleridir. Kurumları yönetenler, amasız-fakatsız bu emirlere uymak zorundadırlar.
AKP döneminde özellikle bu iki Anayasal Kurum, birer devlet düşmanı gibi hareket etmekte.
Anayasanın 136. Maddesine göre, “Lâiklik ilkesi doğrultusunda, tüm görüş ve düşüncelerin dışında kalarak ve milletçe dayanışma ve bütünleşmeyi amaç edinerek” çalışması gereken Diyanet İşleri bu emre uyuyor mu? Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşlerinin başındaki kişi, utanmadan minberden Atatürk’e hakaret ediyor. Bizler sadece seyredecek miyiz?
Ya, Anayasanın 133’ncü maddesine göre kamu kaynaklarını kullanan,
Türk Milletinin tamamından kesilen paralarla ayakta durabilen TRT Radyo Televizyonları ve RTÜK denen kuruluş, Anayasanın emirlerine uyuyor mu?
TRT kurumunun başında olan yobazlar bir taraftan çalgılı-çengili eğlenceler düzenlerken, diğer taraftan Cumhuriyet kutlamalarını erteleyebiliyor! Cürete bakar mısınız? Sanki Türk Devletinin değil de, AKP’nin kurumları imiş gibiler!
Değerli Okurlar;
AKP, sürekli olarak “Dilim Politikası” uyguluyor!
Her gün Cumhuriyetin bir damarını kestiriyor. Sonra susuyor, ertesi gün bir darbe daha vurdurtuyor.
Yıllardır bu böyle devam ediyor! Türkiye adım-adım Federe İslam Devletine doğru sürükleniyor.
Bu güzel ülkenin aydınları- resmi, sivil kurumları- üniversiteleri-sivil toplum kuruluşları-sendikaları sadece seyrediyor. Kendilerinden beklenen “Yapamazsınız, Anayasa ve yasaları çiğneyemezsiniz” feryadını onlardan bir türlü duyamıyoruz!
Sanki Türk Devletini ve Cumhuriyeti korumak bizler gibi üç-beş kişiye zimmetlenmiş, sadece bizlerin göreviymiş gibi!
Bizler böyle yüce bir göreve zaten doğuştan yazılmışız ne şikayetimiz ne de kimseden bir talebimiz olur!
Fakat, vatanseverim-demokratım-cumhuriyetçiyim-Atatürkçüyüm deyip te seyreden ve arkadan çelme takmaya çalışanlar var ya işte onlar canımızı acıtıyor…
Not;
DOĞRU Parti siyasi sorumluluk aldığında, bu iki kurum ve diğer ihanet içinde olanlar “Anayasal Kurum” olmaktan çıkarılacaktır.
Diyanet; Tüm inançlara eşit olarak hizmet verecek şekilde yeniden yapılandırılacaktır. Kadrosu yeni anlayışa göre düzenlenecektir.
TRT ve yan kuruluşları ise sadece “Eğitim” hizmeti verecek hale getirilecek,
yönetimi üniversitelerden oluşacak bir kurula bırakılacak ve kadrosu ise
en aza indirilecektir…
Sağlık ve başarı dileklerimle 31 Ekim 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
ÇEVRE
25 Kasım 2024ÇEVRE
25 Kasım 2024ÇEVRE
25 Kasım 2024DENİZCİLİK
25 Kasım 2024ÇEVRE
25 Kasım 2024DENİZCİLİK
25 Kasım 2024ÇEVRE
25 Kasım 2024