“Önce bir olayı açıkça anlatmamız gerek. DOĞRU Parti olarak bizler, siyasi nezaket gereği hiçbir partinin içişlerine karışmayız. Fakat CHP’yi kurumsal bir parti olarak önemsiyoruz. CHP, kuruluş değerlerinden ne kadar uzaklaşırsa uzaklaşsın, taban hala Atatürk ilke ve devrimlerine, laik Cumhuriyete, Ulus Devlete ve Üniter yapıya sahip çıkmaktadır.
AKP gibi İhvan anlayışına sahip bir dikta özentisini, Türkiye’nin en büyük nakit parasına, çok sayıda TV ve gazeteye sahip dış destekli bir organizasyonu demokratik yolla yıkmak için, tüm Atatürkçülere, milliyetçilere olduğu gibi gerçek CHP’ye de ülke olarak ihtiyacımız var.
Fakat, CHP’nin son iki Genel Başkanı da, bizler gibi Kemalistlerle işbirliği yapacaklarına ya AKP larvalarına, ya da Kandil’den emir alan Bölücü-Kürtçülere, ya istihbaratçı artıklarına veya ümmetçi yobazlara gönül verdiler! Bu tutum, ülkeyi AKP’den, ümmet olmaktan, parçalanmaktan kurtarma çalışmamıza engel oluyor.
Garip olan şudur; CHP üst yönetimi, CHP tabanını dinlemiyor ve anlayamıyor! Cumhuriyete sahip çıkmak isteyen her partinin ilk işi, ülkeyi AKP’den kurtarmak olmalıdır. Kimseye öğüt vermek haddimiz değildir. Ama konu vatansa deneyimlerimizi kamuoyu önünde muhataplarımıza aktarmak da bir vatan görevidir…
“Çatal Kazık Yere Batmaz” deyişi, bir yerde birden çok kişinin söz sahibi olduğu yerde iş yürümez, orada kargaşa, kaos olur demektir.
Siyasette bu sözün karşılığı “İktidar sorumluluğu paylaşılmaz” deyişidir.
CHP’de genel görünüm şudur;
Özgür Özel Genel Başkan, Ekrem İmamoğlu Lider, Kemal Kılıçdaroğlu Patron!
Bu olmaz. Seçimle gelen Genel Başkana herkesin yardımcı olması gerekir.
O’nu yıpratarak siyasi rakiplerinizi değil, sadece partinizi yıpratırsınız.
İmamoğlu hırslarını derhal frenlemeli. CHP Genel Merkezi ve Genel Başkanı dururken, neredeyse tüm adayların İmamoğlu’nu ziyaret edip icazet istemelerini, İmamoğlu’nun kendisi engellemeli!
İmamoğlu’nun dikkat etmesi gereken bir başka konu, kongreyi kaybeden CHP’lilerin her yerde “İmamoğlu yenilgiyi tadacak” diye konuşmalarıdır.
Kılıçdaroğlu taraftarları oy vermezlerse, İstanbul’da seçim nasıl kazanılacak?
Eski Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, birer Genel Merkez gibi hem Ankara’da hem de İstanbul’da iki ofis açması da çok yanlıştır. Yakışanı, Kemal Bey’in aktif siyaseti bırakıp, köşesine çekilmesidir. Kemal Bey bu öğütlerimizi dinler mi? Dinlemez!
Eğer, emir almayı bırakıp bizi dinleseydi, bugün kendisi Cumhurbaşkanı, Erdoğan
ise, Yüce Divan’da olacaktı!
Kemal Bey’in tekrar kongre hesapları yapması ve tahriklere kapılarak Genel Başkan seçimleri için çalışması hem kendisini hem de partisini sıkıntıya sokar…
Gelişmiş Demokrasilerde, siyaset dönemsel olarak yapılır. Kişi gelir, görevini yapar ve esas işine döner. Ama bizde nerdeyse ömürlük yapılıyor. TBMM’deki partilere bakıyoruz, ülkeyi düşünen yok!
Ülkemizi sanki kamplara ayırmışlar!
Sanki her Kürt kökenli vatandaşımız HDP’li olmak zorunda!
Sanki her inançlı Müslüman AKP’li olmak zorunda,
Sanki her Atatürk’çü CHP’li olmak zorunda,
Sanki her Türk Milliyetçisi MHP’li olmak zorunda?
Çapsız siyasetçiler, Türk Milletinin gönlüne sevgi-saygıyla girmesini beceremeyenler, Türk Milletini bölerek, insanı insana kırdırarak, koltuklarında
biraz daha oturmak uğruna kötülüklerine devam ediyor.
Aziz Türk Milleti;
Siyasetin görevi bölmek değil, bütünleştirmektir.
Bunun yolu da, ülkemizdeki demokratik rejimin standartlarını, Avrupa’nın üzerine çıkartmaktır. Bunu başardığımızda “Şer Odaklarının” ellerindeki kozların çoğu yok olacak ve ülkemize huzur gelecektir!
DOĞRU Parti’nin inancı ve hedefi tüm vatandaşlarımızı, demokratik özgürlük ve zenginlikle kucaklamaktır.
Başta Siyasi Partiler olmak üzere, bilmeyenlere “Birlikte Yaşamanın Güzelliğini” anlatmaya devam edeceğiz. Esas olan PARTİ değil, TÜRK VATANIDIR.
Ne demiş Koca Yunus; Bölünürsek YOK oluruz. Bölüşürsek TOK ve ÇOK oluruz…
Sağlık ve başarı dileklerimle 13 Aralık 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı
ÇEVRE
31 Ekim 2024ÇEVRE
31 Ekim 2024ÇEVRE
31 Ekim 2024DENİZCİLİK
31 Ekim 2024ÇEVRE
31 Ekim 2024DENİZCİLİK
31 Ekim 2024ÇEVRE
31 Ekim 2024