“Dincilik” kanserden beterdir. Çünkü mayası ve dayanağı “Cehalettir.”
Cehalet yaygınlaştıkça “Dincilik” artar ve yaygınlaşır. Kur’an, “Cahil’i aklını selimleştirmeyen kişi” olarak tanımlar. Akıl işletilmeyince selimleşmez, kişi aklıselim sahibi olamaz. Aklıselim sahibi olmayan kişi, İblis egemen varlıktır. Bunlar örgütlenip, gücü de ellerine geçirirlerse, “Cehalet” yaşam biçimi haline gelir ve “Örgütlü Cehalet” toplumun karakteri olur.
Bu zihinsel deprem, fiziki depremden daha tehlikelidir. Çünkü sürekli artarak devam eder. (Sedat Şenermen)

Ahlakın yolu akıldan geçer, der büyüklerimiz.
21 yıldır Türkiye’yi TEK BAŞINA yöneten AKP’nin hangi işinde akıl gördük ki!
Size Türkiye dışından iki kurumun kararlarını bir kez daha aktarayım, aklını kullanamayan AKP’nin yaptığı işlerde AHLAK olup olmadığına siz karar verin!

-FATF (OECD’YE bağlı Mali Eylem Gücü) Türkiye’nin de 1991 yılında üye olduğu bir kurumdur.
Bu kurum Türkiye’yi; Kara Para ile-Teröre Finansman aktarmakla-Uyuşturucu ile mücadelede yeterli çaba göstermemekle suçlayıp, GRİ LİSTEYE almıştır!

-ABD Temsilciler Meclisi, 435 üyesinin 413’ünün üyesinin oyuyla aldığı kararla, Erdoğan’ın ve bazı Bakanlarının, Türkiye dışındaki usulsüz edinilmiş MAL VARLIĞININ araştırılması için komisyon kurulmasına karar vermiştir.

Bu iki kararın halk dilindeki açılımı şöyledir;
“Arkadaş sen, ülkeni kaynağı belli olmayan kara para cenneti haline getirmişsin. Sen, Uyuşturucu ticaretinin merkezlerinden biri olmuşsun. Sen, haksız edindiğin mal ve paraları Türkiye dışına kaçırmışsın. Biz de bunları tespit ettik!”
Böyle bir iktidar hem aklını kullanmamıştır, hem ahlaklı değildir, hem de bağımsızlığını kaybetmiştir.

Aziz Türk Milleti;
Türk Devletinin TEK SORUNU VARDIR. O da Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Bu sorundan, Anayasal sınırlar içinde demokratik kurallarla kurtulmamızın tek anahtarı TÜRK MİLLETİDİR.

Şu andan sonra, AKP’nin “TEK ADAM” sisteminden Türk Milleti’nin iyiliği için bir şeyler beklemek, Ağustos ayında kırmızı renkli kar yağışı beklemek demektir.
AKP, ülkemizin başından defolup gidinceye kadar, çılgınca işler yapmaya devam edecektir.

İşte bunlardan birincisi, Üniversiteleri kapatmaktır.
2. Dünya Savaşında Berlin sürekli olarak bombalanırken Hitler, üniversitelerin kapatılmasına izin vermedi. Üniversite Öğrencileri sığınaklarda eğitime devam ettiler. Almanya savaştan 16 yıl sonra “Yabancı İşçi” alacak hale geldi!
Erdoğan’ın, bu kararında ısrar etmesi tek kelime ile cinnettir!

Prof. Dr. Teoman Kadıoğlu şunu öneriyor;
“Uzaktan eğitim yerine, uzaktan ibadet uygulansa olmaz mı? Bu kadar cami var, hepsi geçici sığınma alanı olabilir. Çamlıca camiini düşünün, cemaati yok denecek kadar az ama binlerce depremzede bu kış şartlarında barınabilir.” (Kapasite 60 Bin kişi)

Tayyip Bey; Türk Milleti “Deprem Vergisi” olarak hükümetinize 48 Milyar Dolar verdi. Bununla, 99 metrekareden 1 Milyon 200 Bin sağlam konut yapılabilirdi! Siz bu paraları seçim kazanmak için har vurup, harman savurdunuz. Sizin iş bilmezliğiniz, cehaletiniz yüzünden şimdilik 32 Bin insanımızı kaybettik. Hepsinin sorumlusu sizsiniz. Çünkü AFAD’da sizsiniz, KIZILAY’da sizsiniz, yıkılan hastaneleri yandaşlara ihalesiz veren de sizsiniz, Ordunun yardıma gönderilmemesi emrini veren de sizsiniz.
Tüm ölümlerin, sakat kalmaların vebali sizin boynunuzdadır.

Aziz Türk Milleti;
Vatandaşını KUL olarak gören ve kullanan şeriat kafası, bu felaketin sebebidir.
Hala bunlara oy vermeyi düşünen varsa, bu günahlara da ortak olacaktır.
Takdir senindir…

Not;
Bu çağda ölülerimizi, yıkamadan, kefenlere sarmadan, toplu mezarlara iş makinalarıyla attınız ya, sonunuz ibretlik olacak!

Sağlık ve başarı dileklerimle 14 Şubat 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı