Türkiye’de insanlarımızın çoğunluğunun ne egemen (tercihlerini kendi yapan) ne de demokrat (kendini yöneten) olmayı beceremedikleri düşüncelerine ben de katılıyorum.
Bu çoğunluk, asla vazgeçilemeyecek ve devredilemeyecek iki altın anahtarı, seçimden seçime verdikleri oyla siyasetçi sınıfına devrettikleri için, kendi kendilerini hükümsüz kıldıklarının farkında değiller!
Demokrat ve sorumlu bireyler olmak için, gelişmiş demokrasilerde insanlar canları pahasına mücadele ettiler. Avrupa, bu değerleri elde etmek için iki yüz yıl savaştı!
Bu iki değerin bilincinde olan bir Avrupa ülkesinde, bizdeki tek adam ilkelliğinin, binde biri olsa insanlar sokağa dökülür, dikta heveslilerine hadlerini bildirirdi!
Sadece bunlar mı?
Hala, Araplardan ayrı bir kültür geleneği olan Türk Milletinin fertlerinden,
İslam dini ile Araplığı ayıramayan, şalvar-takke-hurmayı dinin gereklerinden sayan ve farkında olmadan Arap Milliyetçiliğine hizmet eden mütedeyyin kitlemize ne demeli?
Zor olduğunu elbette biliyorum ama Türk Milletinin tamamına demokrat ve sorumlu bireyler olmayı öğretmeyi, kavga etmeden fikir mücadelesi yapabilmeyi, özgürlüklerini korumayı, örgütlü toplum olmayı, tüm farklılıklarımıza rağmen bir arada kardeşçe yaşamayı, zenginleşmeyi, itibarlı olmayı önümüzdeki “Yeniden Yapılanma” döneminde başarabileceğimize inanıyorum…
Çoban Ateşi Hareketini bunun için başlatmıştık. Önümüzdeki dönemde DOĞRU Parti ilkelerine uyumlu, çağdaşlaşmayı ve aydınlanmayı tekrar yeşertmek için Çoban Ateşi Hareketini vakıflaştırarak, eğitim çalışmalarına çok ama çok önem vereceğiz.
Modern Köy Enstitülerini sadece köylerde değil, şehirlerde de kurulmasının çalışmalarını programlıyoruz.
Merkez’de, (Merkez Sağ ve Merkez Solda) yeni ve çağdaş paradigmalarla, siyasette yeni yapılanmalarla, siyasi partiler kanunu seçim kanunundaki yeniliklerle, yeni ve çağdaş bir anayasa ile, parti içi demokrasinin tüm kural ve kurumlarıyla işlediği bir siyasi yapıyı hazırlayıp, Türk Milletine armağan edeceğiz.
Bir taraftan, fikri hazırlıklarımızı yaparken diğer taraftan da tüm ülkede örgütlenme çalışmalarımızı kadrolarımızın bir kısmını gençleştirerek ve yenileyerek sürdüreceğiz.
Türkiye’nin çok ağır şartlar içinden geçmeye çalıştığını hepimiz görüyoruz.
Bir yandan muhalefette olmaktan gayet memnun muhalefet partileri, bir yandan da iktidardan gitmemek için Türkiye’yi yakacak kadar gözü dönmüş aklını kaybetmiş iktidar partisi ve esiri ortağı, insanımıza rahat nefes almayı dahi çok görüyorlar.
Acele eden ve bizi işimizi ağırdan almakla suçlayan dostlarımıza şu hatırlatmayı yapalım.
Ben ve benim gibi yaşı 70 üstünde olan arkadaşlarım seçimlerde TBMM’ye aday olmayacağız.
Bizim işimiz yeni bir siyasi yapıyı deneyim, Türkiye şartları ve dünya gelişmeleri doğrultusunda hazırlayıp, Türk Milletine sunmaktır. Bu hedefi şöyle anlatabiliriz;
Türk Milletine, özellikle gençlere İKİ MUSTAFA’YI doğru anlatmak!
Ayrıca, bizlerden saklanan ve saptırılan yakın tarihimizi, gençlerimize doğru anlatıp, onları dinini-tarihini öğrenen, aklını kullanmasını bilen ve bilimin yolundan ayrılmayan Atatürk gençleri olarak devlet kadrolarına ve özel sektöre aktarmak olacaktır.
Biri, insanlık tarihinin en büyük devrimcisi, barışçısı Hz. Muhammed MUSTAFA,
diğeri Cumhuriyet tarihimizin en büyük devrimcisi, aydınlanmacısı, devletimizin kurucusu Gazi MUSTAFA Kemal Atatürk! İki sevgilimizi de gençlere anlatıp, sevdireceğiz.
Siyaset, kasıtlı olarak çok pahalı hale getirildi. Karşımızda, ülkemizin en büyük nakit zengini ve organize suç örgütü gibi çalışan sabıkalı bir parti var.
Bizler, siyaset yapıp zenginleşmedik, aksine mal varlıklarımızda azalma oldu!
Tüm bu çalışmalarımızı kendi olanaklarımız ölçüsünde yapıyoruz.
Ne yaptığımızı, neyi ne zaman yapacağımızı planlayarak, biliyoruz.
Acele etmeyeceğiz ama çabuk ve kararlı davranıp, Cumhuriyet tarihimizin en büyük ve güçlü muhalefet hareketini seçimden sonra başlatıp, hukuk önünde “Hesap Sorma” devrini açacağız. Bundan böyle özellikle devlet birimlerinde, soruları çalarak, mülakatlarda sahtekarlık yaparak kapağı devlete atan liyakatsiz asalaklar, Türk Devletinde yuvalanamayacaktır. Buna izin vermeyeceğiz…
Türkiye’nin şu son 40-45 yılında, darbelerden cezaevlerine, işkencelerden ölümlere, devlet tarafından mallarımıza el konulmasına kadar, görmediğimiz çile kalmadı.
Ama itiraf etmeliyim ki, kendi vatanına ve devletinin kurucu değerlerine böylesine büyük çapta ihanet eden, emperyalist devletlerin emrine girip Türk Milletini satan iktidar partileri gibisini daha önce hiç görmemiştik.
Demokrasi ve Cumhuriyet mücadelemiz, akılla-sabırla-bilgiyle-inançla Atatürk ilke ve devrimlerinin ışığında devam edecek ve başarıya ulaşacaktır.
14 Mayıs 2023 Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili Genel Seçimleri, iyi ile kötünün,
hak ile batılın, DOĞRU ile hırsız ve soyguncunun, demokratik laik Cumhuriyetçilerle Şeriat isteyen Arap Milliyetçileri arasında geçecektir.
Seçimden zaferle çıkmak için herkes, tüm muhalefet partileri eski hesaplarını bırakmalı, hep beraber bu seccade şeytanları ile mücadeleye odaklanmalıdır.
İlahiyatçı Sayın Cemil Kılıç’a yapılan saldırıyı hiç kimse unutmasın, hep gözünüzün önünde olsun! Bu yobaz takımı seçimi bir kez daha kazanırsa, neler olacağını hepimiz düşünmeliyiz.
Bizler Türkiye Cumhuriyeti’nin evlatlarıyız. Ölürüz yine yolumuzdan dönmeyiz.
Ne Mutlu Türküm Diyene ve Sözünden Dönmeyene…
Sağlık ve başarı dileklerimle 27 Mart 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı (Hükümlü)
ÇEVRE
24 Kasım 2024ÇEVRE
24 Kasım 2024ÇEVRE
24 Kasım 2024DENİZCİLİK
24 Kasım 2024ÇEVRE
24 Kasım 2024DENİZCİLİK
24 Kasım 2024ÇEVRE
24 Kasım 2024