VATAN TOPRAĞI SATILMAZ, KORUNUR
Değerli vatandaşlar, ülkemiz sınırları Ortadoğu ülkelerinde olduğu gibi cetvelle değil kanla çizilmiş olup bir karış kutsal toprak nice canlara mal olmuştur. AKP iktidarları öncesi hükümetlerin hepsi kutsal toprağımızı muhafaza etmişlerdir. Ancak; AKP’nin 2003 yılında yürürlüğe koyduğu ve yabancılara toprak satışını kolaylaştıran 4916 Sayılı Kanun’un ardından, başta Arap ülkeleri olmak üzere yabancı ülke vatandaşlarının Türkiye’den satın aldığı arazi miktarında ciddi bir artış olduğu, 2023 yılı verilerine göre 28.3 milyon metrekare vatan toprağının yabancılara satıldığı görülmektedir. Bu durumun, çevre ve sürdürülebilir kalkınmayı engelleyen ciddi bir sorun olduğu aşikardır.
Bu anlayış sonucunda, Şah İsmail Türbesi toprağı elimizden çıktı, 12 adaların işgali sonucu bu adalar üzerindeki haklardan mahrum olmamız yanında, topraklarımızın yabancılara satışı ve vatandaşlık verilen yabancıların mülk edinmesiyle topraklarımızın kutsallığına ihanet edildiğine şahit oluyoruz. Şimdide, vatandaşlık alamayan Suriyeli mülteciler için hazine arazilerinin pilot bölge planlamasıyla elden çıkarılacağı durumuyla karşı karşıyayız.
Basında yer alan haberlere göre; Ülkelerdeki açlığı yok etmek ve beslenme şartlarını iyileştirme amacı ile kurulan BM’in uzman kuruluşu FAO(Food and Agriculture Organization) BM fonu üzerinden, pilot bölge olarak ülkemizin Ege ve Marmara Bölgesinde yer alan beş ili (Balıkesir, Bursa, Aydın, İzmir, Manisa) kapsayan proje gereği 2 milyar dolar karşılığında hazine arazilerinin Suriyeli mültecilere verilmesi istenmiş ve uygulama AKP iktidarınca başlatılmıştır. Bu haberlere göre saraydan ‘Hazine arazilerini Suriyelilere verin’ talimatına, Manisa Ticaret Odası (MTO) Başkanı itiraz etmiş, diğer dört ilimiz talimata uyarak uygulamaya geçmiştir. Yani, BOP’un sadece güneydoğu bölgesinde değil ülkenin geneline konumlanma amacı taşıdığı, bu proje vatana ihanet projesidir ve asla kabul edilemez.
Değerli vatandaşlar, Mültecilerin gelecekte ülkelerine geri gönderilmesi mümkün iken yabancılara satılan toprakların geri alınması söz konusu değildir. Bu durum ülkemizin ipotek altına alınması demektir. Belli ki AKP iktidarı, çöken ekonomiyi düzeltmek için arazi satışıyla başladığı, konut satışlarıyla devam ettirdiği ve hazine arazilerinin bedelsiz olarak Suriyeli mültecilere verildiği günümüzde, insanlarından sonra topraklarımızı da yabancılaştırma ihaneti içerisindedir. Yabancılaşmanın önüne geçilmezse tarımsal hizmetlerinin de yabancılara teslim edilmesi kaçınılmaz olacaktır. Ya bizim köylümüz? Diye sorsan, onlar kim ki diyor AKP iktidarı.
Cumhur ittifakı yöneticileri, topraklarımızı haraç mezat elden çıkarırken yerli ve milli olduklarını iddia ediyor, ancak çevre ve insanlarımızı koruyan ve arazisine sahip çıkan halkımıza ve köylümüze terörist muamelesi yapıyor. Uğruna milyonlarca şehit verdiğimiz topraklarımızın, yabancılara satılmasına milletimizin dur demesi gerekmektedir. İktidar ve muhalefet vekilleri sizce de “Vatan Toprağı kutsaldır, Satılmaz” değil mi? eğer öyleyse sizler de topraklarımızın parsel parsel satılmasına dur demelisiniz.
Yabancı gerçek ve tüzel kişilere toprak satışı konusunda yapılan düzenlemelerin ‘karşılıklılık ilkesi’ ihlali ve ülke bütünlüğüne tehdit olduğu aşikar iken yerli ve milli olduklarını söyleyen AKP ve koşulsuz destekçisi MHP temsilcilerine soruyorum “vatan topraklarını parsel parsel satmak” yerli ve milli olmak mıdır?
Bize göre yerli ve milli olmak “VATAN TOPRAĞINI KORUMAKTIR”. Belli bir amaç doğrultusunda kutsal topraklarımızın yabancılara satılmasının engellenmesi için DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak tüm vekilleri sağ duyu çerçevesinde göreve davet ediyoruz. Vatan sevgisiyle yoğrulan yönetimlerin düsturudur, “ŞEHİT KANIYLA ALINAN VATAN TOPRAĞI SATILMAZ, KORUNUR”. Sözü. 23.Şubat.2024
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)