SÖMÜRÜLEN DEĞİL SUÇ ORTAĞI

Değerli vatandaşlar, bildiğiniz üzere halkın vergilerinin büyük bir bölümü siyasi partilere hazine yardımı adı altında her yıl aktarılmaktadır. Bu durum seçimlere katılan ve hazine yardımı almayan partiler açısından seçim yarışında adaletsizliğe neden olmaktadır. Oysa,  siyaset yapanların gerekli kaynaklarını kendi üyelerinden temin etmeleri gerektiği anlayışı çerçevesinde DOĞRU PARTİ olarak hazine yardımının kaldırılması ya da seçimlerde alınan oy sayılarına göre dağıtılmasının adil olacağı teklifimizi yinelemek isterim.

Halkımızın alın teri olan bu paralar kendi kaderini tayin etmedeki tercihlerin sorgusuz yapılması sonucu halkın tamamının daha fazla sömürüldüğüne şahit oluyoruz. Sizlere mevcut siyasilerin ellerinin hep milletin cebinde olduğunu örnekleriyle anlatmak istiyorum. Çünkü; bunlara oy veren vatandaşlar bu partilerin siyasi çıkarlarına alet olmaktadır. Özetle;

A. AKP’nin 2002 yılı seçim çalışmalarında Erdoğan “benim tüm servetim parmağımdaki alyansımdır. Eğer bir gün zengin olduğumu görürseniz bilin ki hak yemişimdir” diyerek güven telkin etmiş ve halkımız AKP’yi iktidara taşımıştır. Bugün servetinin büyük boyutlarda olduğu ve dünyanın sayılı zenginleri arasında yer aldığı ifade ediliyor. Yorum sizlerin.

B. Necmettin Erbakan’ın refah partisinin kapatılacağı haberi üzerine partinin tüm parasını şahsi hesabına aktarmış ki sağlığında yargılanmış ve cezalandırılmıştır. Bu para ölümünden sonra oğlu YRP genel başkanı Fatih Erbakan ve kız kardeşi arasında miras kavgasına dönüşmüştür. Peki bu para kimin siz değerli halkımızın. Sizin paranıza el koyan bu parti ülke yönetiminde söz sahibi olması halinde halkımız ve ülkemiz için mi? kendileri için mi çalışır siz karar verin. 

C. Suriye sorununun mimarı Davutoğlu ve özelleştirme adı altında varlıklarımızı yandaşlara peşkeş çekilmesinin sorumlusu Babacan AKP çatısı altındayken bu işler nedeniyle ortaya çıkan bedelleri halkımıza ve hatta gelecek nesillere fatura etmesi, Akşener’in gerek 2018 ve gerekse 2023 seçimlerinde muhalefet heyetinde yer almasına rağmen AKP iktidarının devam etmesi için yaptığı manevralarla destek vermesi açık değil mi? bunların, ülke yangın yerine dönmüşken koltuklarını korumaktan başka uğraşları yok. Halkımız tüm bu oyunları sahneye koyan bu sözde liderler tarafından aldatıldıklarını görmelidir.

Değerli vatandaşlar, elleri ceplerinizden çıkmayan bu cumhur ve millet ittifakı bileşenlerini oluşturan parti yönetimleri, din kisvesi altında dün olduğu gibi bugün ve gelecekte de istismar etmeye devam edeceklerinden şüpheniz olmasın. Mütedeyyin kesim yani dinini Allah için yaşayan vatandaşlarımızın bu din tüccarlarına alet olmamalarını temenni ediyor, dinimiz tek ama ülkemiz de sayısı 1500  olan tarikat ve cemaatin var olmasının nedenini sorgulamanızı bekliyorum. Biliniz ki bunlar, dinimizi kendi siyasi ve/veya maddi çıkarlarına alet ederek inançlı vatandaşlarımızı sömürmektedirler.

DOĞRU PARTİ olarak laik demokratik Cumhuriyetin korunması ısrarımız, sayın Serdaroğlu’nun ifadesiyle bu seccade şeytanlarının ve koltuk sevdalısı muhalefetin halkımızı sömürmelerini önlemek ve dini, etnisitesi, inancı, cinsiyeti ve kültürü ne olursa olsun herkesin özgür bir ortama kavuşmasını ve halktan alınan paraların bir grup insana değil halkın kendisine dönmesini sağlamaktır. 

Değerli vatandaşlar, seçim sonrası AKP’nin içinde yer aldığı cumhur ittifakı bileşenleri ile CHP ve İYİ partinin içinde yer aldığı millet ittifakı bileşenlerinin söylem ve eylemlerine baktığımızda görülen temel özne insanımızın menfaatleri değil, siyasi çıkarlara alet edildiğidir. Bunu görmesi gereken seçmenler, görmezden gelip bu partilere oy vermeleri halinde sömürülen değil bunların suç ortağı olacağını bilmelidir.    

23.Eylül.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)