OYUN BAŞLADI

14 Aralık’ta, Ekrem İmamoğlu’na hapis ve siyaset yasağı getirildi.
Benzeri olaylar Türkiye’de ilk kez olmuyor! Her gün hukuksuzluk, yargının siyasete müdahalesi, siyasetçilerin yok yere hapislere atılmalarını görüyor, okuyoruz.
Ama bunlar siyasetin çok zengin sosyete takımından (Canan-Ekrem gibi) olmadıkları için duyulmuyor!

Her zaman söylerim. Tarihten ders alınmazsa bu olaylar sürgit devam eder.
Ben, 14 Aralık 1977’de Bergama Belediye Başkanı seçildim. O tarihte Canan
5 yaşında, Ekrem ise 7 yaşında idi. Türk Gençlerinin sağcı-solcu diye birbirlerine düşürüldükleri, ölümlerin yaşandığı çok acı günlerdi. O zaman da, ülkeyi karıştıranlar “Siyasal Ümmetçiler ve Bölücü Kürtçüler” idi. 12 Eylül 1980 darbesini yaşadık. Gözaltılar, işkenceler, tutuklamalar gördük.

Darbecilerin, demokrasi düşmanlarının güçlü olduğu, insanların korkudan seslerini çıkaramadığı zamanlarda, demokrasi için, özgürlükler için mücadeleden bir an geri durmadık. Darbecilerin koyduğu yasakları Türk Milletinden aldığımız güçle, çalışarak, siyasetin gereğini yaparak, kaldırıp attık.

İmamoğlu’nun uğradığı hukuksuzluğun, benzerini ben de yaşıyorum. Yargının elinden gelse, bize nefes almayı bile yasaklayacaklar. Peki biz ne yapıyoruz? Değerli Hukukçularımızla, ölümüne bir mücadele veriyoruz. Alnımızın akıyla bu işin altından kalkacağız. Ağlamıyoruz, feryat etmiyoruz! Hukuk bazında hakkımızı arıyoruz, kimse de bizim hakkımızı yiyemez, yedirmeyiz. Bize kimse yasak koyamaz. Çünkü doğru fikre sahibiz, doğruyu yapıyoruz. Doğru’nun yıkamayacağı duvar yoktur, o duvarları deler geçeriz!

İmamoğlu’nun da bizim gibi yaparak mücadele vermesini isterim. Dediği gibi henüz çok genç mücadele ettikçe pişecektir. Ama herkes için, hak için, hukuk için, adalet için, Laik Cumhuriyet için savaş. Sadece kendin hukuksuzluğa uğrayınca, bağıranın sesi çok cılız çıkar. ”

Aziz Türk Milleti;
Dün Saraçhane Meydanında gördüğüm manzarayı ve Kemal Bey’in Almanya’dan yayınladığı videosunu değerlendirmek isterim!

Otobüsün üstünde Meral Hanım ile İmamoğlu’nun sarmaş dolaş olmasını, 6’lı ittifaktan yeni bir Cumhurbaşkanı Adayı çıkarma gayretlerini ve Kemal Bey’in tasfiye edilmesi hareketini izledik. Hayırlısı olsun. Otobüsün üstünde Akşener- İmamoğlu-Canan Hanım- Hüseyin Baş- Prof. Dr. Bahadır Erdem’den oluşan FETÖ severler resmi geçidi vardı.

Ya Kılıçdaroğlu’na ne demeli? Aklını kaybetmiş bir halde, aynen Tarikatlar ve Cemaatler gibi, İmamoğlu’nun ceza alması olayını 28 Şubat’a bağladı;
“28 Şubatçılar, artık Sarayın içindedir. Saray artık 29 Şubat zihniyetinin ta kendisidir. Bu darbeci, yasakçı zihniyetiniz batsın sizin” dedi!

Kılıçdaroğlu, içinde yaşadığımız ve Şeriat yönetimine dört nala sürüklendiğimiz bu dönemde, “İrticai faaliyetlerin odağı olmuş bir partinin” önünün kesilmesi, “T.C. Devletinin Anayasal organları eli ile kendini savunması” demek olan
28 Şubat için tüm tarikat ve cemaatlerle aynı ağzı konuşması, ibret alınacak ve Türk Milletinin asla unutmaması gereken sözlerdir.

Kılıçdaroğlu yayınladığı bu ihanet kokan videosuyla, Laik Cumhuriyeti korumak için dönemin siyasetçilerinin verdiği talimatları yerine getiren, 90 yaşındaki Komutanlarımızın ve Montrö’yü koruyan Amirallerimizin ve Türk Milletinin utancı haline gelmiştir. Yazıklar olsun…

Yapılmak istenen ve emperyalist devletlerin kurguladığı oyunu net olarak görüyoruz.
Türk Milleti bu “Arap Milliyetçisi ve Ümmetçi” iktidar ve ülkemizi federatif yapıya götürecek HDP destekli 6’lı ittifak arasında sıkıştırılacak ve yok edilmeye çalışılacaktır.

Çare bellidir;
Atatürk İlkelerinde birleşecek, içinde ümmetçileri ve tarikat-cemaatleri asla barındırmayacak, Anayasamızın değiştirilemez ilk 6 maddesine sahip çıkacak, gerçek bir milli ittifak kurmak! Şu an çok geç kalmış durumdayız.
İnşallah, hırslar ve küçük hesaplar peşinde koşanların akılları başlarına gelecek, bu iki ihanet ittifakını da tarihin derinliklerine gömeceğiz…

Sağlık ve başarı dileklerimle 16 Aralık 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı