ÖPEN ÖPENE…

Değerli vatandaşlar, gelişmiş ülke insanlarının sahip oldukları hak ve özgürlüklerin temelinde yer alan sistematik yapı, ülkemizin de içerisinde yer aldığı gelişmekte olan ülkeler de söz konusu dahi olmadığından insanlarının da hak ve özgürlüklerinden bahsetmek elbette mümkün değildir. Az gelişmiş ülkelerde “para her kapıyı açar” anlayışı ki AKP iktidarı sayesinde toplumun büyük bir kesiminin de etkisi altında olduğu bu durum birçok sorunlara da kaynaklık eder. 

Çünkü, bu ülkeler çoğunluğu temsil eden demokratik bir yönetimden yoksun olduğundan, azınlığı temsil eden kişi ya da kişilere dayalı antidemokratik bir yönetim anlayışı hakimdir. Gelin 22 yıldır iktidarda olan AKP yönetim anlayışına bakalım. Denetlenemeyen bu iktidar maalesef denetimden de yoksun olduklarından ulaşım, enerji, turizm hizmeti verenlerin bu hizmetleri alanları yani halkımızı öptükleri(!) bir dizi soygunculara teslim ettikleri gerçeğini yaşamın her alanında yaşatmıyor mu? Kim bu öpenler!;

Bu örneklerde görüldüğü üzere Öpen öpene… sorgulanamayan, hesap sorulamayan ve tüm kararların tek kişi tarafından verildiği günümüzde, öpülenin hep halkımız olması  bu ucube sistem sayesinde iktidar ve yandaşların vazgeçilmezi olan siyaset-mafya ve ticaret arasındaki kirli çıkar ortaklığının sonucudur. Özetle;  Yargı, yasama ve yürütmeyi yok eden ülkemiz iktidarı “Cumhuriyet tarihimizin en yasakçı, yoksulluk üreten ve yolsuzluklara göz kırpan“ uygulamaları ile tek kelimeyle bir ÇÖKÜŞ dönemi yaşatıyor milletimize. 

İl kongrelerimiz nedeniyle Elazığ’a gidiş ve dönüşümde yaşadıklarımı örnek olsun diye sizlerin ilgisine, ilgililerin de bilgisine aktarmak istiyorum. Bildiğiniz üzere milli hava yolu şirketimiz THY’nın alt kuruluşu Anadolu jet, AKP yönetimince KATAR’lılara verildi… AJET olarak sözde hizmet vermeye başladı. Hangi şartlarda, ne karşılığı veya hangi bedelle devredildi ? ilgililer açıklamadığı için bilemiyoruz. 

Bu konuda milletin dikkate alınmaması bir tarafa, bu hizmetin halkımıza yansıması nasıl acaba? İşte Elazığ seyahatim bana bu durumun vahametini gösterdi. Özetle; uçuşlarda 1-4 saati aşan gecikmeli uçuşlar yanında planlı ve bilet satışı yapılan uçuşların iptali ile sonuçlanıyor. Bu şirketin yolculara yaşattığı rezaleti ilgili otorite Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü neden görmez? Kaybedilen zamanın nelere mal olduğu bu otorite için önemsiz mi?

Yazımın ilk paragrafında belirttiğim üzere KATAR yönetimi parasıyla ülkemizde her hizmeti alabiliyor ancak, AJET örneğinde olduğu gibi işletme faaliyetini sorunlar yumağına dönüştürüp hem kendini rezil  ediyor hem de insanlarımızı zor durumlara sokuyor. Eee ne olmasını bekliyoruz ki… AKP yönetimine de ancak bu yakışır değil mi? öpenler belli… öpülen mi maalesef halkımız… Halkımızın öpeceği günler mi? oldukça yakın. 7.Temmuz.2024

Selam ve saygılarımla                

Cezmi Orkun