NESEBİ GAYRİ SAHİH!
Nesebi Gayri Sahih; “Yasal olmayan bir birleşme sonucu doğan çocuk ” demektir. Halk dilinde ise “babası belli olmayan çocuk”, Kasımpaşalı ağzında “Piç” denir. Bu yazının konusu, nesebi gayri sahih olan kişilerle ilgili değildir.
AKP’nin “Sansür Yasası” TBMM’de görüşülürken, ülkemizdeki medya kuruluşlarının gerçek sahiplerini bilmek, Kasımpaşalı diliyle “Piç” olup olmadıklarını öğrenmek, Türk Milletinin en doğal hakkıdır.
Siz, bir türlü siyasi gücü ele geçireceksiniz, bu güçle hırsızlık yapacaksınız, haram para ile medyanın %95’ine sahip olacaksınız ve haramdan beslenen tetikçi medyanızla, yalanlarla insanları kandıracaksınız!
Çok az sayıdaki medya kuruluşlarına RTÜK cezalarıyla, kamu ve özel kurumlardan reklam verdirmemekle ekonomik ambargo uygulayacaksınız, üstüne bir de sosyal medyayı baskılamak için sansür yasası çıkartacaksınız!
Böyle bir dünya yok eyy AKP, eyy püskevitçiyan!
Bizim ilgilendiğimiz konu, gerçek sahibin adını gizlediği “Evet bu kuruluş benimdir. Bu kuruluşu vergilendirilmiş ticari faaliyetlerim sonucu kazandığım para ile şu kadar TL’ye aldım” diyemeyen kişi ve kuruluşlardır.
Hele bu kuruluşlar, kamuoyunu yanıltabilecek nitelikteki gazete-televizyon-dergi-radyo gibi iletişim araçlarına sahiplerse sahibinin adının saklanması,
o ülkenin birinci derecedeki güvenlik sorunu olmalıdır.
Beraberce düşünelim;
Esad, Suriye’de devlet müteahhitliği yapan adamlarından 3-5 tane “Para için milletin a.sına koyacak kadar şerefsiz” adam bulsa ve bunlara örneğin Sabah Gazetesini, Sabah Televizyonunu, radyoları, dergileri satın aldırsa neler olur, tahmin edebilir misiniz?
Veya İŞID terör örgütünün başındaki katil, aynı yolu izleyip, Habertürk Medya Grubunu satın alsa!
Ya da PKK Terör örgütü, Doğan Grubuna Tüpçünün yöntemiyle çökse ne olur?
Devlet için öncelikli konu, para mıdır yoksa milletinin güvenliği midir?.
Finans kuruluşları da aynı öneme sahiptir. Dünya üzerinde “Çok para veriyor” diye, bankalarını uluslararası bir suç örgütüne veya “Kiliseler Birliği” gibi sizi yıkmaya yemin etmiş bir örgüte satacak kadar salak yöneticilere sahip bir devlet olabilir mi? Yoksa salak yerine hain mi desek?
Eğer TC Devleti, gerçek yöneticilerin elinde olmaz da, demokratik rejimin düşmanı siyasetçilerin eline geçerse, devletin MİT-Genelkurmay-Emniyet-Maliye bürokratları da bu ihanete çanak tutarlarsa, o devlet batacaktır.
Yalnız bu bürokratların unutmamaları gereken şey, ihanette zamanaşımı olmadığıdır! Bir gün mutlaka bu bürokratlar hesaba çekilecektir…
Düşünmeye beraberce devam edelim;
Bir TC Vatandaşı veya bu ülkenin bir şirketi, sahip olduğu bir ekonomik varlığa adını vermekten, o varlığın kendisinin olduğunu açıklamaktan niçin çekinir?
Bunun tek yanıtı; O kişinin-ailenin veya şirketin o malı sahiplenmesinde yolsuzluk, kanunsuzluk, haram ve kara para olmasıdır.
Gizleyecek bir işi olmayan kişi niçin saklansın ki?
Örneğin, Sabah Medya Grubu kimin?
Binali Yıldırım, Devletle iş yapan müteahhitlere baskı kurup, onlardan
630 MİLYON DOLAR toplamadı mı? Tabii ki topladı. 100 MİLYON DOLAR avanta veren bir müteahhit, “Dün gece hiç uyuyamadım, çocuklarımın yüzüne nasıl bakacağım” diye ağlamıştı!
Bu haram parayla Sabah Medya grubunu, Başbakan Binali kendisine mi aldı?
Erdoğan ailesi mensuplarının o grubun yönetim kadrolarında ne işleri var?
2008-2016 yılı 22 Şubat tarihleri arasındaki Ticaret Sicil Gazetelerini araştırdım. Gerek Çalık grubunun gerekse Zirve Holding kayıtlarının tamamında Erdoğan’ın damadı veya kardeşinin isimleri var. Buradan çıkarılacak sonuç şudur;
Demek ki Sabah Grubunun gerçek sahibi Erdoğan Ailesidir…
Türkiye’nin Cumhurbaşkanı-Başbakanı-Bakanı-avantacı müteahhitleri bir araya gelmişler ve oluşturdukları “Haram Havuzuyla” Erdoğan Ailesini, Medya patronu yapmışlar! Aferin ve de bravo!!!
Devletten maaş alan ve öncelikli görevleri Türk Milletinin menfaatlerini korumak olan üst bürokratlar da susmakla, bu suçun içine atlamışlardır!
Bir de bu kanunsuz yöntemlere üzerine çökülen, hak sahiplerinin elinden kayyım kurumunu kullanıp alınan medya gruplarında köşe yazısı yazanlar
yok mu, ben işte bunlara çok acıyorum. Bu gazeteci müsveddelerinin, bizler gibi vatanseverlere çamur atmaları neye benziyor biliyor musunuz?
Bedenlerini gönüllü olarak para karşılığı satıp başkalarına namus taslayanlara, fikir fahişeliğini meslek edinmişlerin bizlere sapık fikirler dayatmalarına, hırsızlığı babadan oğula sürdürenlerin bize dürüstlük taslamalarına benziyor…
İşte gerçek nesebi gayri sahih diye bunlara denir. Çünkü bu yalaka takımının
anaları avro, babaları da dolar, kendileri de doğal olarak piçtir.
Siz daha fazla para verirseniz, sizin köpeğiniz olurlar…
Sağlık ve başarı dileklerimle 11 Ekim 2022
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı