NEDEN KILIÇDAROĞLU
Değerli vatandaşlar, AKP yönetimi, akıl ve bilimden uzak uygulamalarındaki başarısızlıklarının üstünü kapatmak için dini ve milli hassasiyetlerimiz üzerinden duygusal söylemlerle sizleri aldatmaya ve siyasi çıkarlarına araç etmeye devam edecektir.
Günümüz Türkiye’sinin içinde bulunduğu sorunlar yumağına sebep olan bu tek adam rejimi karşısında artık eğilmemelisin. Çünkü; “Eğilirsen Tek adam rejimine basamak, dik durursan geleceğine dayanak” olursun.
Dini, dili, inancı, etnik kökeni ne olursa olsun ey halkım; ya demokratik ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nin korunması, güçlendirilmesi için ya da ülkemizi Ortadoğu coğrafyasındaki karanlıklara mahkum edecek tek adam rejimi Erdoğan yönetimini oylayacaksın.
Yani; ya ÖZGÜR BİREY ya da tek adama hizmet eden KÖLE olacaksın. Ulu önder Atatürk ve adını telaffuz etmekten dahi rahatsız olan AKP’nin ekonomideki uygulamasına bakalım;
Ekonomide büyüme hızı; ülkemizin sanayi tesisleri, tarımsal faaliyetler ile endüstriyel üretim tesisleri(şeker fabrikaları, dokuma fabrikaları, demir-çelik fabrikaları, madencilik faaliyetleri vs.) kendi öz kaynakları ile 1923-1938 döneminde yaklaşık 1 Trilyon dolar karşılığı ülkemize kazandırılmış olup büyüme hızı %7.85 olarak gerçekleşmiştir. Bu dönem gerçekleşen büyümenin kaynağı öz varlıkların yapılmasıyla sağlanmıştır. Ayrıca tek kuruş dış borç alınmamış ve geçmişten gelen borçlar ödenmeye başlanmıştır.
Sonuç olarak Atatürk dönemi, “YOKLUKTAN VARLIĞA GEÇİŞ” dönemidir.
Gelelim AKP’nin iktidara geldiği 2003 yılından günümüze kadar olan dönemde ortalama büyüme hızı %5.48 düzeyindedir. Bu dönemde 80 yılda ülkemize kazandırılan tüm varlıkların satışından 63 milyar dolar dahil olmak üzere toplanan vergilerle birlikte 4.3 Trilyon dolar kaynak sağlanmış ancak bu paranın nereye harcandığı muamma. Dış borçlanma 120 milyar dolardan 450 milyar dolara çıkmış, faiz ödemeleri ana parayı aşmıştır. Bu dönemdeki büyümenin kaynağı tüm varlıkların satılmasından elde edilen para ve sıcak paranın girişi nedeniyle gerçekleşen bir büyümedir.
Sonuç olarak AKP dönemi “VARLIKTAN YOKLUĞA GEÇİŞ” dönemidir.
Dahası Türkiye AKP iktidarında;
• Demokrasi endeksi, 179 ülke arasında 147.sırada yer almakta ve anti demokratik ülke olarak görülmekte,
• Sefalet endeksi, 93.3 puanla ilk sırada,
• Yolsuzluk algı endeksi, 180 ülke arasında 96. Sırada,
• Basın özgürlüğü endeksi, 180 ülke arasında 154. Sırada,
• Hukukun üstünlüğü endeksi, 140 ülke arasında 116. Sırada,
• Daha iyi yaşam endeksi, 41 ülke arasında 38. Sırada yer alıyor.
Değerli vatandaşlar, Son yaşanan doğal afetler sonucuna baktığımızda; Çadır YOK, konteyner YOK, hayvanları koruma YOK, ilaç YOK, su YOK, tuvalet YOK, yemek YOK. VAR olanlar da valilerce yasaklanıyor Malatya’da olduğu gibi, deprem bölgelerinde hijyen YOK. VAR olan çadırlar da sular altında. İktidar sadece seyrediyor. Bunları dile getirenlerde adi, şerefsiz, ahlaksızlıkla itham ediliyor. Şimdi sorarım sizlere eksiklikler giderilsin diye dile getirenler mi, yoksa iktidarda olmalarına rağmen görevini yerine getirmeyenler mi ahlaksız……? Milletimiz AKP’nin bu vurdumduymaz tavrından bıkmış yılmış durumdadır. Çaresiz bırakılmıştır. Kaderine terk edilmiştir.
Ekonomi çökmüş, adaletsizlik, yoksulluk ve yolsuzluk yasal hal almış, cumhuriyetimizin üstüne kara bulutlar döşenmiş, eğitim ve sağlık çökmüş, evlatlarımızın gelecek 25 yılı ipotek altına alınmış, kurumlar ve kurallar ortadan kaldırılmış, ülkemiz sığınmacılar tarafından işgal edilmiş, sınırlarımız korumasız vatandaşlarımız sahipsiz kalmış, liyakat yerini sadakate bırakmış, kader diyerek başarısızlıklarının üstü örtülmeye çalışılmış tarım bakanı sel felaketinde 16 kişi kaybettik ancak toprak suya doydu diyerek aslında, insan hayatının ne kadar ucuz olduğunu kabul etmiş bir iktidar anlayışı ile karşı karşıyayız.
DOĞRU PARTİ, AKP iktidarının Cumhuriyetin kurucu temelini dinamitlediği ve yolsuzluğu legal, yoksulluğu kader, yasakları hak olarak gören bir anlayış ile cennet ülkemizde halkımıza cehennemi yaşatmakta olduğunu her fırsatta dile getirmekte olup tüm bu olumsuzluklar karşısında millet ittifakı partnerleri hakkındaki düşüncelerimiz saklı kalmak üzere çözümü; bireylerin özgür, yolsuzluk-yoksulluk ve yasaklardan arınmış, üstünlerin hukuku değil hukukun üstünlüğünü esas alan, halkımızın refah ve huzuru için demokratik bir Türkiye anlayışına sahip Kemal Kılıçdaroğlu’nda görmekte ve desteklemektedir Aksi durumda ülkemiz karanlıklar ülkesi olarak tarihe geçecektir. İŞTE NEDEN BU.