KURT POSTUNA BÜRÜNMÜŞ ÇAKALLAR
“Çakal sinsidir, aç olmasa da saldırır, leş yer! Kurt, aç olmadığı zaman saldırmaz, leş yemez. Sirklerde her türlü hayvanı görebilirsiniz. Aslandan File- Maymundan Atlara- Kuşlardan Köpeklere, Güvercinlerden Timsahlara kadar!
Fakat sirklerde bir tane Kurt göremezsiniz. Kurt asaletin, gücün, kendine güvenin sembolüdür. Bu yüzden “Bozkurt” Türklerde hayat ve savaş gücünün simgesi olarak gösterilir. En önemlisi, Kurtlar kendi ırkından olana asla ihanet etmez…”
Devlet Bahçeli, Türk Milliyetçilerinin lideri ve “Bozkurt” olduğunu sözle ve işaretle gösterir. Gerçek böyle midir? Bahçeli gerçekten, Türklere ihanet etmeyen bir Bozkurt mudur, yoksa dış etki ile Kurt postuna bürünmüş Çakal mı?
Avrupa Birliği, 57. Hükümete (Ecevit-Yılmaz-Bahçeli) Lozan Antlaşmasını çöpe atacak “İKİZ YASALAR” denen yasaları imzalaması için yoğun baskı uygular.
Nedir bu İKİZ YASALAR? Özetle anlatalım;
-Bütün HALKLAR kendi geleceklerini tayin etme hakkına sahiptir. Bu hak gereğince HALKLAR kendi siyasi statülerini özgürce kararlaştırırlar ve EKONOMİK-SOSYAL-KÜLTÜREL gelişmelerini özgürce sağlarlar.
-Bütün HALKLAR kendi amaçları doğrultusunda, karşılıklı yarar ilkesine dayanan ekonomik işbirliği ve uluslararası hukuktan doğan yükümlülüklerine halel getirmemek kaydıyla, doğal zenginlik ve kaynaklarından özgürce yararlanabilirler. Bir HALK hiçbir durumda, kendi varlığını sürdürmesi için gerekli olanaklardan yoksun bırakılamaz.
-Bu sözleşmeye taraf olan devletler, halkların kendi kaderini tayin etme hakkının gerçekleştirilmesini kolaylaştıracaklar ve bu hakka saygı göstereceklerdir…
Ülkücü Bahçeli, bu şartları kabul etti! Ülkücü mü dediniz?
TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı gerçek vatansever Rahmetli Kamran İnan, bu baskıya şiddetle karşı çıkar ve Bahçeli’ye gider; “Sayın Bahçeli, bu antlaşmaya FRANSA ve İSPANYA imza atmadı. Çünkü atarsak bölünürüz korkusu yaşıyorlar. Bizdeki bölücülük tehlikesi Fransa’dakinin 50 katı, İspanya’dakinin 100 katı.
Bu anlaşmaya imza attırmayın!”
Bahçeli; “Gereğini yapacağım Sayın İnan, merak etmeyin” der!
Bozkurt Bahçeli bunları der demesine ama, 15 Ağustos 2000’de Amerika’da
BM Türkiye Daimi Temsilcisi Volkan Vural (Arap-Ermeni melezi) bu sözleşmeye 57. Hükümet adına imza atar.
İmza töreninden sonra Volkan Vural, gazetecilere; “Bugün hayatımın en mutlu gününü yaşıyorum, sevincim sonsuzdur. Türk Milleti köhne zihniyetini
(Ulus Devlet-Üniter Yapı) bir kenara bırakarak çağdaş milletler seviyesine adım atmaktadır” diyordu!
Ertesi gün yani 16 Ağustos 2000’de PKK yayın organları; “TC’ye diz çöktürdük. BM Bireysel ve Siyasi Haklar Sözleşmesine attırılan imza ile BAĞIMSIZ KÜRDİSTAN’IN önündeki en önemli engel kaldırıldı” manşetleriyle yayınlandı!
Uluslararası Sözleşmelerin yürürlüğe girmesi için TBMM’de onanması gerekir.
Gerçek bir Vatansever olan Kamran İnan, Dışişleri Komisyonuna gelen bu sözleşmeyi, ikna ettiği komisyon üyeleriyle beraber 2 yıl süreyle TBMM Genel Kuruluna göndermez. Özellikle Bahçeli; Rahmetli Ali Güngör’e ve Komisyon üyesi Dr. Nesrin Ünal’a hakarete varan sözler söyler.
Antalya MV Ünal MHP’den istifa eder. Erken seçim geldiğinden, konu kapanır.
AKP tek başına iktidar olur ve İKİZ YASALAR denen bu sözleşmeler, 4 Haziran 2003’te TBMM’de AKP oylarıyla kabul edilir.
Erdoğan’ın Başbakan olması için desteklenmesinin şartlarından birinin,
Oval Ofiste kendisine dayatılan İKİZ YASALARIN yürürlüğe girmesi olduğunu görmemek için kör olmak gerekir…
Peki bu yasalar neden şimdiye kadar yürürlüğe girmedi?
Çünkü mevcut Anayasa buna izin VERMEMEKTEDİR! Şimdi anladınız mı, neden HÜDA-PAR, Y Refah P, Devlet Bahçeli, BBP, İYİ P, SP, CHP’nin içindeki bölücüler ve AKP’nin, yana yakıla “YENİ SİVİL ANAYASA” diye koşuşturmalarının sebebini?
Bu Partilerin hepsi T.C Devletine, Laik Cumhuriyete, Demokrasiye, Sosyal Hukuk Devletine, Atatürk İlke ve Devrimlerine savaş açmış partilerdir. Kılıçdaroğlu nasıl bir oyunun içine atıldığını sizce bilmiyor olabilir mi?
Bizler yani DOĞRU Partililer, nefes alabildiğimiz özgür olabildiğimiz her an, bu Arap Milliyetçileriyle, Siyasal İhvancı Ümmetçilerle mücadeleye devam edeceğiz.
Sizler de bir tercihte bulunacaksınız.
Ya tribünden bizleri seyredeceksiniz, ya da “Ben de bu vatanın sahibiyim, ben de varım” deyip, bize destek olacaksınız…
Sağlık ve başarı dileklerimle 11 Eylül 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı