İZAFİYET
Değerli vatandaşlar, Siyasi partiler oy alacaklarına inandıkları politikaları anlatır, seçmenler de kendilerine sosyal, kültürel ve ekonomik alanda hizmet alacağına inandığı partiye oy kullanmak ister. Ancak, korku ikliminin hakim olduğu ve sandık güvenliğinin olmadığı bu seçimde kutuplaştırılan seçmenler tercihlerinde farklı etkenlerin etkisinde kalmış ve inandığına değil inadına oylarını kullanmıştır. Yani; göreceli (İzafi) bir davranış sergilemiştir.
Mesela, 9 sayısına iki farklı açıdan bakıldığında ortaya tek bir sonuç çıkacaktır, o da kişinin bakış açısına göre sayının değiştiği gerçeğidir ki sayının alabileceği değerler 6 ve 9 olarak iki farklı şekildedir. Yani kişilerin gördükleri ile yorumladıkları tamamen farklı şeyler olabilmektedir. Kimisi için doğru olan bir düşünce bir başkası için yanlış ve/veya önemsiz olabilir
Bu durumu, toplumsal yaşam çerçevesinde ele aldığımızda: insanların her birinin bakış açısı nedeniyle yaşam koşullarının algılanması ve yorumlanmasındaki farklılığı, İnsanların yaşam tarzları, eğitim seviyeleri, bakış açıları ve içinde bulundukları çevre gibi birçok etken nedeniyle “İzafiyet Teorisi” ile izah edebiliriz.
Farklı inanç, kültürel ve ahlaki değerlere sahip olan kişilerin her biri kendine özgü özellikleri yanında göreceli bir bakış açısına sahiptir. Bireylerin eğitim seviyeleri, dini inançları, ahlaki değerleri, düşünce tarzları ve olayları ele alış biçimleri farklılık göstermektedir. Fıkra bu ya;
“Adamın karısı kocam beni dövüyor diye şikayette bulunur, hakim adama sorar karını dövmen hakkında ne diyeceksin. Adam hayır hakim bey ben onu ara ara mendilimle dövüyorum der. Hakim kadına döner bak kocan sadece mendiliyle dövdüğünü söylüyor bu dövmek midir diye sorar. Bunun üzerine kadın, ama hakim bey o burnunu elinin tersiyle siler der.” Yani elleri mendilidir. Bu olayda gerçek olan tek şey atılan dayaktır.
Değerli vatandaşlar, yazılı ve görsel basının haberleri yansıtmalarını ele aldığımızda ise konusu aynı olmasına rağmen basının haberi kendi bakış açısına göre konumlandırdığı ve okuyucu kitlesine manşet, sürmanşet, tam sayfa haber biçiminde aktarıldığı gerçeğinden hareketle haberlerde adı geçen kişilerin görüşleri, olaylara yaklaşım biçimleri ve yorumlar görecelidir. Oysa bilmelisiniz ki hiçbir haber toplumsal yaşam içinde görüldüğü gibi değildir.
Toplumun büyük bir bölümünün mevcut yaşamlarını sürdürme noktasında maddi açıdan AKP iktidarına muhtaç olduğu anlayışı nedeniyle bu seçimde tercihleri iktidar lehine olmuştur. Çünkü; hak olarak gördüğü ve iktidarın verdiğini sandığı ki gerçekte milletten alınan vergilerden ödenen bu mali kaynaktan mahrum olacağı ve bu durumun siyasi bir şiddete(İsyan, terör, iç savaş vs.) dönüşeceği endişesine kapılmıştır. Azımsanamayacak çoğunlukta olan bu kesim yaşamını idame ettirmesini AKP iktidarının varlığına bağlamıştır.
Yukarıda anlatmaya çalıştığım bakış açısı İzafiyet Teorisi’ne göre günlük hayatta göreceli bir bakış açısına sahip kişiler yaşamlarını kendi değer yargıları ve kendi bakış açıları ile şekillendirmekte ve olaylara karşı verdiği önem derecesi de farklılık göstermektedir.
Özeleştiri yapmak gerekirse, bu farklılıkları ortak bir paydada toplama görevini yerine getiremeyen muhalefetin bir parçası olan biz DOĞRU PARTİ olarak gerçekleri bıkmadan, usanmadan anlatmaya devam edeceğiz.
Değerli vatandaşlar, insanların karşılıklı iletişimleri sonucu, aralarındaki ortak paydalar, değer yargıları ya da var olan yargılar üzerinde uzlaşı sağlanması halinde toplum içinde kargaşa, çatışma ve kaos ortamı oluşmaz. Aksi durumda ki bugün olduğu gibi siyasetçilerin gözünü para ve kin bürüdüğünde kaos ve kargaşa toplumun kaderi olur. Her toplum tercihleriyle kendi kaderini tayin eder.
8.Haziran.2023
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)