HADİ ORADAN BE…
Değerli vatandaşlar, milletin her alandaki varoluş mücadelesinin gündemde olması gerekirken ki, toplumun yüzde 80’ni oluşturan vatandaşlarımızın açlık ve yoksulluk sınırlarının çok çok altında bir gelirle mücadele ettiği günümüzde, sözde ana muhalefet CHP’nin önceki ve günümüz Genel başkanları birtakım gerekçeler öne sürerek iktidar yönetiminin elini sıkarım, sıkmam polemiği ekseninde birbirlerini taşlamalarını gündem yapıyor. Kendi elleri çok mu temiz ! al birini vur ötekine. AKP ve koşulsuz destekçileri ile CHP ve altılı masa bileşenleri yani bunların tamamının aynı gözeden su içtikleri bilinmiyor sanki. CHP başta olmak üzere muhalefet partileri kendi içlerinde verdikleri kavganın onda birini ülkemiz ve insanlarımız için verselerdi, AKP’nin 22 yıl iktidarda kalması söz konusu dahi olamazdı.
Biliniz ki, Muhalefet muhalefet olsaydı, bizler DOĞRU PARTİ olarak sahada olmazdık elbette. Dün olduğu gibi bugün de CHP iç kavgaları ve saçma sapan polemikleri yanında normalleşme ve yumuşama palavrasıyla AKP yönetimine zeytin dalı uzatmaya devam ediyor. AKP yönetimi ise bugüne kadar olduğu gibi bugün de algı yöntemleriyle toplumu başka başka polemikler arasına hapsederek yönetmeye yani, ana gündemi ekonomi dışı konuların meşgul etmesinin rahatlığı içerisinde milletin canına ot tıkamaya devam ediyor. Nasıl mı;
- AKP iktidarları; Cumhuriyet kazanımlarından ne liman, ne fabrika, ne de maden bırakmayıp hepsini sattı. Buna rağmen şu anda 500 milyar doların üzerinde bir borç batağında çırpınıp duruyoruz. Mutlu azınlık dışındaki mutsuz çoğunluk hayata küsmüş, gelecek kaygısı nedeniyle kendi gölgesiyle kavga eder duruma gelmiş, CHP ne yapıyor? kendi kendisiyle kavga ediyor.
- Emekliye 33 milyar lirayı bulamayan AKP yönetimi KKM mudilerine 1 trilyon 200 milyar lira ödüyor, emekliler bir umut bekliyor. Ancak; CHP o eli sıkmam, sıkarım kavgasında,
Başka ne yapıyor bu arkadaşlar “geçim yoksa seçim var” diyor! bu anlamsız slogan ile mi heyecanını kaybeden toplumu harekete geçirecekler. Yerel seçimlerde birinci olan CHP yönetimine samimi duygularımızla soruyoruz. “Geçim de yok, seçim de yok” ki görünen gerçek de bu. Bu durumda siz ne yapacaksınız? Gerçek gündeme mi döneceksiniz yoksa normalleşme safsatasına sığınıp yumuşamaya devam mı edeceksiniz?
Oysa; halkın siz CHP yönetiminden beklentisi, ses getirici eylemlere öncülük etmenizdir. Aksi durumda “kapalı kapılar ardında başka şeyler mi konuşuluyor” kuşkusu kafalarda yer edecek ve bu da toplumda yeni bir hayal kırıklığına sebep olacaktır.
Değerli vatandaşlar, günümüz iktidarı ve TBMM de yer alan muhalefet parti temsilcileri tepeden tırnağa kadar kirlenmiş durumdadır. Söylem ve eylemleri bu kirliliğin göstergesidir. İşte CHP yönetiminin davranışı. Halkın derdine çare olamadıktan sonra o eli sıksan ne olur, sıkmasan ne olur. Sorun bu mu yani. Hadi oradan be… Her yanınız kirle kaplı.
Biz DOĞRU PARTİ temsilcileri için sıkılmayacak el nedir derseniz;
- Halkın cebine sürekli el atanların elidir.
- Çeşitli rakamsal hilelerle emekçinin hakkını gasp edenlerin elidir.
- Halkın anasının ak sütü gibi helal olan vergilerini mutlu bir azınlığa aktaranların elidir.
- Kurucu liderimiz ulu önder Atatürk’e hakaret eden, kurucu değerleri yok etmeye çalışan ve Atatürk ilke ve devrimlerini yok sayan kişileri kendi listelerinden meclise sokanların elidir.
Sizlere de bu eller tanıdık gelmiyor mu aziz milletim…
Siyasetteki kirlenmenin sonucu; ekonomide, maliyede, eğitimde, sağlıkta, üretimde, hukukta... yaşanan bütün sorunların hedefindeki mutsuz çoğunluğun ellerini hiç bırakmayacak ve onlarla DOĞRU PARTİ çatısı altında kucaklaşıp iktidara koşacağız. Aziz milletim, bırakın bu kirli elleri, çünkü; temiz yönetim temiz eller ister. Birlikte DEVR-İ SABIK yaratıp ülkemizi tüm bu kirlerden arındıralım. Karar sizin… 27.Temmuz.2024
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun