EMEKLİ YAŞAMIYOR, SÜRÜNÜYOR…
Değerli vatandaşlar, AKP politikalarındaki yanlışlıklar sonucu emeğin ucuz, yaşamın pahalı olduğu bir ülke haline geldik. Ekonomik krizden etkilenen milyonlarca insanımız seçimlerden sonra ardı arkası kesilmeyen zamlar ile canından bezmiş durumdadır. Çalışan ve emeklilerin enflasyon karşısında ezilmesi emeğin ucuzlatılması sonucu olup yaşam maliyetlerini arttırmakta ve halk yaşamdaki pahalılığa alım gücü yetersizliği nedeniyle ayak uyduramamaktadır. Artık yaşamın parçası olan pahalılık AKP’nin olmayan ekonomi politikalarının eseridir.
AKP tarafından sürdürülmekte ısrar edilen bu politikalar saray ve eşrafı dışındaki tüm insanlarımızı derinden etkilemekte ve zorlu bir yaşam mücadelesi ile karşı karşıya bırakmıştır. OECD tarafından hazırlanan rapora göre de ülkemizde ailelerin yaklaşık yüzde 75’i temel ihtiyaçlarını karşılayamaz durumda. Sürekli yapılan zamlar nedeniyle fiyatları anormal artan temel ihtiyaçlar gıda, giyim, elektrik, su, doğalgaz, sağlık ve eğitim için harcanması gereken giderleridir.
Temel tüketim ürünlerinin fiyatları katlanırken, ücret ve gelirlerde aynı oranda artış olmaması ve satın alma gücünde ciddi gerilemeler yaşandığı için temel gıda ihtiyaçlarını karşılayamayan, borçlarını ödeyemeyen milyonlar yoksullukla, geçim derdiyle, hatta açlık riskiyle karşı karşıya. AKP’nin halkın yaşadığı sorunlara kalıcı çözümler üretmek yerine, mevcut sorunları daha da derinleştiren adımlar atması anlaşılır değil.
Temel tüketim ürünleri başta olmak üzere bütün alanlarda yaşanan vergi artışları ve rutin hal alan fahiş zamların yarattığı yüksek enflasyon nedeniyle ücretlere yapılan zamlar(ki enflasyon farkı zam olarak yansıtılıyor) hızla eriyor. Enflasyon verilerinin sağlıklı olmaması nedeniyle, ücret artışları açlık ve yoksulluk sınırı esas alınmadıkça ne emeğin karşılığı ne de yaşamın ucuz hale gelmesi mümkün olabilir.
Erdoğan Macaristan dönüşü gazetecilerin sorularını cevaplarken emekliler hakkında “Memurlarımıza bu zamlar gelirken!, emeklilerimize hiçbir şeyin gelmemesi olacak bir şey değil. Onları da inşallah memnun edecek adımları atacağız." dedi. Allah Allah niye böyle bir açıklama yaptı acaba. Bence, toplumda emekçilerin yeter artık seslerinin yükselmesi üzerine yerel seçim öncesi, emeklilerin gazını alma çabasıdır Erdoğan’ın bu söylemi.
AKP ekonomideki açmazların üstünü örtmek ve millete gözdağı vermek için kendisine muhalif gazeteci, siyasetçi ve hatta vatandaş ya içeriye atılmakta ya da bizzat AKP yönetimi tarafından hedef gösterilmektedir Adaletin olmadığı, yargının siyasallaştığı ülkemizde hukuk önünde hak aramaktan, Noter vasfını taşımakta olan yasama organından milleti koruyan kollayan bir sonuç beklemek deveye hendek atlatmakla eşdeğerdir.
Mevcut sistem ve uygulamalar sonucu ülkemizde üretim yok, teknolojik yenilik yok, gençler için gelecek yok, beyin göçü had safhada, işsizlik almış başını gidiyor. AKP iktidarı ise tüm yükü vatandaşın sırtına yükleyerek fakirden alıp zengine vermekte ve zengini daha zengin, milletimizi ise yokluk, yoksulluk, sefalet ve açlığa mahkum etmektedir. Yani bir avuç saray ve eşrafı uçarken vatandaş sürünüyor, ülkemiz çöküyor. Beceriksiz ve basiretsiz AKP iktidarına verdiğiniz destek sizlere ve ülkemize oldukça pahalıya patladı. Sorgulayın lütfen.
DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak hatırlatmak isteriz ki, AKP’nin hemen hemen tüm alanlarda uyguladığı ayrımcı ve ayrılıkçı politikalar halkımızın kaderi değil AKP yönetiminin basiretsizliği ve beceriksizliğidir. Emekliler başta olmak üzere, Anayasal hakkınız olan refah ve huzur temin edilinceye kadar bizler mücadelemizde geri adım atmayacağız. Sizler de aynı şeyleri yapıp farklı sonuçlar beklemek yerine bu doğrular ekseninde yer alınız ki sistemde liyakat, insanda ehliyet ve devlette adaleti birlikte gerçekleştirip ülkemizin geleceğini aydınlatalım. Eee bu da emek vermekle olur…
Toplumsal hafızanın temeli ve sosyal yaşamın omurgası konumundaki emekliler siyasi çıkarlara alet edilemez, edilmemelidir. 23.Ağustos.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)