EMEKLİ AHMET AMCA
Değerli vatandaşlar, ülkemiz her alanda çürümüş hatta kokmaya başlamış durumda ancak Cumhur ve Millet ittifakı ve bileşenleri bu kokunun yayılmaması için hamaset yapmaya devam ediyorlar.
Emekli Ahmet amca diyor ki, bugüne kadar ben hep AKP’ye oy verdim ve her seferinde bizi rahatlatır diye düşündüm. Yani hep aynı şeyi yaptım, farklı sonuçlar bekledim. Ancak beklediğim olmadı, bunların söyledikleri yalanlar artık gerçeklerin üzerini kapatmıyor. Bu kez farklı şey yapacağım ve mutlaka farklı bir sonuç alacağım. Yani iyimserdim aptal değildim. Diyor. Hadi hayırlısı duymayan amcalar, bacılar, halalar, teyzeler, babalar, anneler, kardeşler geleceğimizin gençleri ve dayılar da bu sese kulak kabartsınlar.
Millete dönersek;
Millet açız diyor, birileri ne açlığı kimse aç değil diyor,
Millet adalet ve hukuk yok diye kıvranıyor, siyasiler bize güvenin diyor,
Çocuklara tecavüz ediliyor adalet bakanı çocukların rızası var diyor.
Millet bizi perişan ettiniz hiç mi vicdanınız yok diyor, birileri sabredin diyor,
Millet bizi yoksulluk ve yasaklara mahkum ettiniz diyor, birileri şükredin diyor,
Millet artık devletimize güvenimiz kalmadı diyor, birileri sus otur yerine devlete sözsöyleyemezsin diyor.
Emekliler geçinemiyoruz insaf diyor, birileri nankörlük etme yaşadığına şükret diyor.
Millet fındığıma, kaysıma, üzümüme, çevreme dokunma bizleri ve çevremizi zehirleme diye haykırıyor, birileri otur yerine alacağımız petrol için altın lazım! diyor.
Asgari ücretli daha para elime geçmeden verilen zam eridi kiramı dahi veremez oldum diyor, birileri duruma bakıp değerlendireceğiz diyor.
Millet elektrik ve doğalgaz faturalarını ödeyemiyoruz çözüm bulun diye haykırıyor, icra dairelerini su yolu yapmış hukukla boğuşuyor, birileri şikayet etmeyin kardeşim dağıtıcı ve tedarik şirketlerine verdiğiniz paralar yetmiyor biz sizlerin vergilerinden onlara ayrıca ödeme yapıyoruz diyor.
Millet KPSS, ÖSYM vs. sorularına sahip çıkamadınız çocuklarımızın geleceğini çaldınız diyor,birileri çocuklarımızın çalınan geleceklerini kaderlerine terk ediyor.
Millet hani uzaya ayak basacaktık diye soruyor, ilgili bakan Milli Uzay Programı Strateji Belgesi'nde 2022-2030 yıllara arasında Ay'a insanlı bir gidiş hedefinin bulunmadığını açıklıyor. Yani; başkan gideceğiz diyor, bakan yok öyle şey diyor.
Sorunlar, sorunlar, sorunlar… o kadar çok ki. Çözüm, işte o yok sadece dini ve milli hassasiyetler üzerinden algı var, yalanlar ve büyük bir soygun düzeni var. Devlet soyuluyor denetleme yok, yolsuzluk yapılıyor soruşturan savcı yok, anayasa ihlal ediliyor müdahale eden hakim yok. Ben vatandaşlarımız adına muhataplarına sormak istiyorum, Açlık yoksa iktidar milyonlarca kişiye sadaka verir gibi gıda kolilerini neden gönderir, insanlar çöplüklerden ve pazar yeri artıklarından neden sebze, meyve topluyor. Ya annem bana karne hediyesi olarak et aldı diye sevinen kızımızın durumuna ne demeli?
Değerli vatandaşlar, hepinizin de bildiği üzere İktidara yakın iseniz hukuk var, karşısında iseniz hukuksuzluk diz boyu. Hukuk’un işlemediği ya da bağımsızlığını yitirdiği bir ülkede adalet olur mu? Var diyenlere soruyorum.
Adalet varsa hırsızlık, yolsuzluk, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı yapanlar neden serbest dolaşıyor.
FETÖ mensubu iş insanı, bürokratı ve siyasi kanadın bileşenleri neden dışarıda, Bankasya önünden geçenler ise neden içeride
Tarikat ve cemaatlerde çocukların istismar edilmesi karşısında adalet bakanının rızası var açıklaması mı adalet?
Emekli Ahmet amcanın ekonomisine de günümüz koşullarında Erdoğan’ın geçmişte emekliler için ifade ettiği çay-simit hesabıyla bakalım. 1 bardak çay ortalama 7 TL, 1 adet simit 7TL. bir kişi 3 öğün için 52 TL , 1 ayda 1.560 TL, 4 kişilik bir aile için gerekli para 6.240 TL. emekli Ahmet amcanın kendisine reva görülen 5.500 TL ailesinin karnını doyurmasına yetmiyor. Ahmet amca çaresizlikle kıvranırken aynı zamanda söyleniyor. Yahu bu iktidar yöneticilerinde hiç vicdan yok mu? Erdoğan cevap vermeli bu açlık, sefalet altında ezilme değil de nedir. Bize şükret sabret diyorsunuz, bende sizlere soruyorum insan şükürle aç karnını nasıl doyuracak? Bari bunu bir anlatın.!
Siyaset-Ticaret-Mafya ilişkisi sonucu mafya devlet, devlet mafya olmuş. Milletin her alanda hakkını gasp eden bir yönetim anlayışı var ve ben devletim diyor. Böyle bir anlayışa Ahmet amca dahil ülkemizin büyük bir kesimi şahsın devletine olan güvenini tümüyle kaybetmiştir. Devlet adeta zenginler kulübü formasyonunda. Yüzde sekseni yoksulluk sınırı altında olan vatandaşlarımız bu anlayışa nasıl güvensin.
Ahmet amca diyor ki, bu AKP; Her yıl siyasi partilere hazine yardımı adı altında milyonlar, Suriyeli mülteciler için 200 milyar dolar ödüyor, yandaş paydaşların vergi borçlarını siliyor, yandaş bürokratlara 5-10 maaş ödüyor, başta altın olmak üzere madencilik faaliyetlerine izin vererek önemli ihracat geliri olan tarımsal faaliyetlerin yok edilmesi ve çevrenin yaşanmaz hale getirilmesine göz yumuyor, saray ve eşrafı mallarına mal katarken vatandaşlar ellerindeki varlıkları satıyor, Sıra biz emeklilere geldiğinde imkanlar oranında vereceğiz bize güvenin diyor. Vallahi insanda yüz olması lazım be kardeşim.
Değerli vatandaşlar, Bunların Millet ve vatan sevgisi söylemleri sadece koltuklarını koruma amaçlıdır. Çünkü güçlerini milletten değil bu koltuklardan alıyorlar. Ulu önder Atatürk’ün “Vatanı en çok seven, görevini en iyi yapandır” ifadesi bunların anlayışında yok. Olsaydı ülkemiz ve Ahmet amca gibileri bu durumda olur muydu?.
İşte biz DOĞRU PARTİ temsilcileri olarak çözümü kurucu değerlerde görüyoruz. Rahmetli Süleyman Demirel’in;” Silah satan Barış, İlaç satan Sağlık, Din satan İlim, Hırsız olan Hukuk istemez” sözüne atfen ülkemiz ve çocuklarımızın geleceği için emperyalist düşünce ve uygulamalarını yerle bir eden kuruluş değerlerimizi yaşatmak isteyen anlayışa hep birlikte sahip çıkacağınıza inancımız tamdır. Kalın sağlıcakla. 26.Ocak.2023
Selam ve Saygılarımla
Cezmi Orkun