DEVLET MİLLET ADAMI OLMAK

Bugün, 9’ncu Cumhurbaşkanımız Süleyman Demirel’in 8’nci ölüm yıldönümü!
Türk Siyasi Tarihinin en önemli Devlet/Millet Adamlarından biri idi.
Mekanı cennet, kabri pür-nur, Allah’ın rahmeti üzerine olsun…

Demirel’e, Milletvekili olmak isteyen birini takdim ettiğimizde, kişi ile görüşür çeşitli sorular sorardı.
Görüşmesi bitip, kişiyi uğurlayınca beğenmemişse şunu söylerdi;
“Rifat, olmaz kardeşim. Bu adam toprak kokmuyor!” Toprak kokmamak?

Devlet Adamı; Bilgelik, yetenek, dürüstlük, denetim sahibi olmalı ve imar inşadan anlamalı, vizyon sahibi olmalıdır.
Millet Adamı; Halkla çok iyi iletişim kuran, halkla temasını asla koparmayan, her zaman ulaşabilen biri, Millet Adamıdır!
İşte Demirel’in “Toprak kokan” demesi, kişinin halktan kopuk olmamasıdır.
Demirel, günün belli saatlerinde 4275231 numaralı telefonunu kendi açardı!
O, Türk siyasi tarihinde çok az sayıda olan hem Devlet, hem Millet adamıydı.
Bu yönüyle Türkiye’yi baştan aşağıya eserlerle donattı. Onun yaptığı eserleri kaldırırsanız, Türk Vatanı çıplak kalır. En övündüğü eseri ise 250 Baraj ve 1000 Göletli yurt sathına yaymasıdır…

Aziz Türk Milleti;
Siyasetin okulu yoktur. İçinde “İhanet” olmazsa hatalar da yapılabilir. Tekrarı olmazsa, millet tarafından hoş da görülebilir. Önemli olan hatalardan ders almasını bilmektir. Eğer kendinizi hiç hata yapmamış bir siyasetçi olarak görüyorsanız, derhal bir psikoloğa başvurmanızı öneririm!

Kendi siyasi yaşamımdan bir örnek verip, esas konuya geçelim;
Yıl 1993. Özal rahmetli oldu. Demirel CB’na aday oldu. DYP Büyük kongresi toplanıp Genel Başkanı seçecek. Seçilen kişi aynı zamanda Başbakan olacak. Rahmetli İsmet Sezgin ve sonradan Erdoğan’ın has adamı olan Köksal Toptan aday oldu! Sayın Cindoruk’u seçmek istedik, kabul etmedi.
O zaman yani tam 30 yıl önce bazı parti büyüklerimiz bizleri Çiller’e yönlendirdiler, halkımızın da eğitimli bir kadın olarak “Çiller’i seçin” baskısıyla maalesef Tansu Çiller’i Genel Başkan seçme hatasını yaptık. Türkiye’nin önemli kırılma noktalarından biri idi. Biz bu hatayı yapmasaydık ne DYP parçalanırdı, ne Merkez Sağ tahrip edilebilirdi, ne de AKP tek başına iktidar olurdu!

Şimdiki Saray elemanı Çiller, ülkeyi ekonomik krize soktuğu gibi, İhvan-ı Müslimin Genel Sekreteri Necmettin Erbakan’ı “Mal Varlıklarının karşılıklı temizlenmesi şartıyla” Başbakan yaptı.
Siyasal Ümmetçiliğin devlete girmesinin önünü açtı. Bizler de Refahyol İktidarını düşürdük, Mesut Yılmaz Başbakan oldu, 28 Şubat’ı yaşadık.
Maalesef o da, satılmış basın tarafından Türk Milletine doğru anlatılamadı, Siyasal Ümmetçilerin karşı devrim mücadelesi halka “Demokrasi mücadelesi” olarak tanıtıldı ve ülke bu duruma düştü!

Aziz Türk Milleti;
Siyasette haddini bilmek çok ama çok önemlidir. Dışımızdaki partilerin hiçbirinin içişlerine karışmayız. Fakat konu Laik Cumhuriyet ve Türk Devletinin geleceği ise, uygun lisanla öngörülerimizi paylaşmamızın saygıyla karşılanması gerekeceğini umuyoruz.

CHP’nin şu andaki durumunu, DYP’nin Çiller’i seçtiği döneme benzetiyoruz ve uyarı görevimizi yapıyoruz. Biz hata yaptık, lütfen sizler yapmayın, diyoruz.
Yerel Seçimler öncesi Büyük Kongre yapılmaz, seçimden sonraya bırakılmalıdır.
Sayın Kılıçdaroğlu, görevini bırakmalıdır.
Siyasette başarının yerini hiçbir mazeret tutmaz.

CHP’nin bugün Türk Tarihi önündeki sorumluluğunu Genel Başkan adaylarından ne Özgür Özel, ne de Ekrem İmamoğlu taşıyamaz!
Bu ikili kıymetli kişilerdir, amenna! Ama ikisi de Devlet/Millet adamı değildir. İkisi bir arada ne bir Demirel, ne bir Ecevit, ne de Erdal İnönü olamaz.
Daha epey bir zaman pişmeleri gerekir…

Yapılması gereken şu olabilir.
CHP’yi hem Yerel Seçimlere, hem de Büyük Kongreye “Aksakallı” ustalardan bir heyet hazırlamalıdır.
Örneğin; Prof. Dr. Yılmaz Büyükerşen / Dr. Osman Gürün / Murat Karayalçın’dan oluşan bir komite bu geçiş dönemini rahatça yönetebilir.
Bu üçlü, hem devlet hem de millet adamı olmak vasfını tartışmasız hak etmiş kıymetlerimizdir.

“Serdaroğlu, sana ne? Sen üzerine düşeni yap, başkasının işine karışma” diyenler olacaktır.
Biz üzerimize düşeni yapıyoruz. 21 Haziran 2023 Çarşamba günü Adalet Partisi ve DOĞRU Parti, birleşme kararı alacaklar. Önümüzdeki günlerde, daha çok genişleyeceğiz.
Laik Cumhuriyeti, Atatürk İlke ve Devrimlerini korunmada, aklı başında kişilerin yönettiği bir CHP’ye bizim ve Türk Milletinin çok ihtiyacı olacak.
Amacımız, “Karşı Devrimci Şeriatçılara karşı Merkez Sağ ve Merkez Sol olarak güçbirliği yapıp, Atatürk’e yakışır evlatlar olmaktır.
Ne Mutlu Türküm Diyene…

Sağlık ve başarı dileklerimle 17 Haziran 2023
Rifat Serdaroğlu
DOĞRU Parti Genel Başkanı