AHLAKİ ”çöküş” FELAKET HABERCİSİDİR.
Değerli vatandaşlar, günümüzde birçok kanun ve bu kanunun uygulama yönetmelikleri arasında uyum olmadığı bir gerçektir. rnek vermem gerekirse, uygulamada olan “7269 Umumi ayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak yardımlara Dair Kanun.” İncelendiğinde birçok maddede yer alan Bakanlık ve kurumların mevcut olmadığı görülecektir. Örneğin “İmar iskan Bakanlığı” lağvedilmiş yerine “Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı” kurulmuş. Ancak, 7269 sayılı kanuna göre; “Madde 6- Meydana gelen veya gelmesi muhtemel olan afetlerin genel hayata etkili olup olmadığına, bu yönetmelikte belirtilen ölçü ve esaslara dayanarak İmar ve İskan Bakanlığınca karar verilir. “ denmektedir. Bu durum ileride sorumluluktan kaçış gerekçesi olamaz mı?
İktidarların; Türkiye Cumhuriyeti Devletini kanun ve kurallarına uygun olarak yönetme ve uygulamalarında tereddüde yer bırakmayacak şekilde gerekli yasal düzenlemeleri yapma zorunluluğuna rağmen, AKP bu yasal düzenlemeleri ihmal etmiştir. Bu yönetim anlayışı ile bir şirket dahi yönetilse o şirket batar ki, Erdoğan’ın ülkeyi şirket yönetir gibi yönetme anlayışı nedeniyle ülkemiz her alanda bir batağa itilmiştir. Yaşadığımız deprem felaketi bunun en açık ve üzüntü verici örneğidir.
Bu anlayış sonucunda; Ekonomi batmış, sosyal ve siyasal ahlak yitirilmiş, tüm uyarılara rağmen olası bir felaketi önlemek için gerekli tedbirler alınmamış, AFAD ve KIZILAY milletin güvenini yitirmiş, kurumlar arası koordinasyon organize edilememiş olmasına rağmen AKP iktidarı hiç sıkılmadan bu kader planı diyerek haşa Allah’ı suçlama anlayışı ile aslında ahlaki çöküşün, felaketlerin kaynağı olduğunu göstermiştir.
Çinli filozof, siyasetçi Konfüçyüs’ün “Devlet gemiye, Halk da suya benzer; gemiyi taşıyan sudur, ama gemiyi deviren de sudur.” sözünden hareketle mevcut iktidar Rotası belli olmayan bir gemi durumundadır. Bu gemi, olası felaketlere sebep olmasın diye halkımız tarafından devrilecektir. İktidarın birçok hatalarını affeden halkımız AKP’nin yeniden ülkeyi yönetme talebine artık yeter, sabrında bir sınırı vardır demekte ve bu sınır zorlandığından yüksek sesle isyanını dile getirerek özgürlükleri için yasaklarla, yoksullukla ve yolsuzluk yapanlarla mücadele edecek siyasi bir anlayışa tüm korkulardan arınmış olarak destek vereceklerini ifade etmektedirler. DOĞRUsu bu.
Değerli vatandaşlar, yirmi bir yıllık iktidarları süresince bilim insanlarının sürekli uyarılarına rağmen sorumlulukları gereği alınması gereken tedbir ve önlemler konusunda hiçbir adım atmayan mevcut AKP yönetimi; siyasi, ahlaki ve hukuki sorumluluk duygu yoksunluğu ve mevut sistemin yarattığı aksaklıklar nedeniyle bu yıkımın tek sorumlusudur.
1.Mart.2023
Selam ve saygılarımla
Cezmi Orkun
Doğru Parti Genel Başkan Yardımcısı
(Enerji, Tabii Kaynaklar ve Madencilik Politikaları Başkanı)